AŞK EMEK İSTER

26 bölüm

Sabah güneşin ilk ışıklarıyla gözlerimi mutlu ve huzurlu bir güne açmıştım. Daha bir gün oluyordu Uludağa geleli ama ben hiç olmadığım kadar mutluydum. Herşeyden uzak, sevdiğinle bir gün geçirmek bile insanın keyfini yerine getiriyordu.

-"Günaydın sevgilim".

Cemalin sesiyle ona taraf döndüğüm de dünkü takım elbisesinden kurtulmuş ve eşorfman takımı giyinmiş bir vaziyyette bana bakıyordu.

-"Günaydın,çok mu uyudum?"

-"Hayır bitanem sadece ben erken kalkıp bize kahvaltı hazırlamak istedim. Hem bak kıyafetlerimiz de gelmiş".

Mutlulukla yataktan kalkarak Cemalin yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

-"Sen ne hamaratsın öyle,teşekkür ederim".

Ardından koltuğun üzerindeki yeni kıyafetlerimi elime alıp banyoya geçtim.

Rutin işlerimi hallettikten sonra kazağımı ve pantalonumu giyip üzerinden feracemi giydim. Şalımı da güzelce başıma bağladıktan sonra banyodan çıktım.

"Cemal sofra çok güzel görünüyor".

"Sende öyle,yani çok güzel görünüyorsun".

Yanaklarım kızarmaya başladığın da,kısık sesle Cemale teşekkür ettim ve sandalyemi çekip kurulu masaya oturdum.

-"Beni utandırmaktan zevk alıyorsun".

Cemal gülümseyerek "çok tatlısın her halinle" deyip yaptığı menemenden yemeğe başladı.

-"Menemen haa, neredeyse 9 ay oluyor yemeyeli".

Cemal şaşkınlıkla yüzüme baktığın da "neden? Asiye teyze çok güzel yapar menemeni" diye sorduğun da gülen yüzüm soldu.

Babamın kalp krizi geçirmesinden sonra doktor malesef ona yağlı yiyecekler yasaklamıştı. O gün bu gündür evde çok yağlı yemekler,buna menemen de dahil yapılmıyor.

Babamın kalp krizi geçirmesi aklıma geldiğin de yüzüm düştü.  Benim yüzümden en sevdiği yemeklere hasret kaldığını bildiğimden o yemeklerden bende yemiyordum. Ama bugün...bugün bir an bile olsa unutmuştum o eski ve kötü günleri..

-"Yine kendini suçluyorsun öyle değil mi?".

Cemalin sesiyle çatalımı tabağımın kenarına bırakarak dolu gözlerle ona bakmaya başladım.

-"Sen mükemmel bir adamsın biliyormusun?,yaptığın yemekler bile senin gibi mükemmel,ama ben kendime söz verdim Cemal! Babamın sevdiği yemekleri yiyemem,babam benim yüzümden hasret kaldıysa o yemeklere bende yiyemem".

Cemal bir kaç dakika yüzüme baktıktan sonra sandalyesinden kalkıp yanıma geldi ve ellerimden tutarak konuşmaya başladı.

-"Senin yüzünden değil,kendini böyle yıpratma. Bende diyorum bu kız niye gittikce zayıflıyor. Baban bu dediğini duyarsa daha fazla üzülür biliyorsun değil mi?".

Zorlukla başımı sallayarak titreyen sesimle "biliyorum ama elim de değil" diye konuştum.

Cemal ekmeği menemene bandırarak ağzıma doğru uzattığın da gülümseyerek "aç ağzını koca bebek uçak geliyor" dedi. Bu hali çok komiğime gittiğinden itiraz etmeden ağzımı açıp menemeni Cemalin elinden aldım ve afiyetle yemeğe başladım. Belkide bugün tüm kötü şeyleri unutup güzel bir tatil geçirmeliyiz diye de düşünmüş olabilirim. Zaten 1 haftalık gelmişiz buraya,bir haftayı doya doya tatil yapmalıyız.

Güzel sohbet ve kahkalar eşliğin de kahvaltımızı bitirdikten sonra montlarımızı da giyip aşağıya kayak yapmaya inmiştik. Cemalin elini sıkıca tutarak otelden çıktığımızda kayak merkezine doğru yola koyulduk.