Linayı alıp taksiyle eve geçtiğim de sinirden kıpkırmızı olmuş ve konuşamıyordum. Sinirlenince hep kızarır,konuşmakta zorluk çeker, ve titrerdim. Taksi evin önünde durduğunda ücreti ödeyerek Linayla birlikte arabadan indim. Bahçe kapısını açıp hızla içeriye geçtiğim de Gamze ablanın bahçede olduğunu gördüm. Hızla yanına gidip Linayı kucağına verdiğim de "abla ben iki dakikaya geliyorum" deyip bir şey söylemesine müsaade etmeden bahçe kapısından çıkıp Ayşelerin evine doğru yürümeğe başladım.
Böyle bir şeyi bana nasıl yapardı hala aklım almıyordu.
Çok geçmeden kapılarının önüne vardığım da arayarak bahçeye çıkmasını söyledim. Şuan çok sinirliydim ve kapıyı kimin açacağını tahmin edemiyordum. Eğer Fatma teyze açarsa kızının tüm yaptıklarını ona söylemekten korkarak aramayı seçtim. Zaten çok geçmeden kapıyı açıp dışarıya çıktığın da yanıma gelerek "seni dinliyorum?" dedi ve işte o an hiç düşünmeden suratına tokat attım. Düşünsem yapamazdım ve içimde ukte kalırdı.
Başı yana düştüğünde sinirle yanağını tutarak "sen ne yaptığını sanıyorsun ya?!" diye bağırdı. Fatma teyzenin duymasından endişelenerek kapılarına doğru kısa bir bakış atıp Ayşeye döndüm. Parmağımı sallayarak "Bağırma!" Diye tısladım ve aynı sinirle devam ettim sözlerime.
-"Ben seni hep yakınım bildim,defalarca kalbimi kırmana rağmen hep en yakın arkadaşım bildim. Ama sen ne yaptın? Beni sırtımdan vurdum, dost kazığı yedirttin".
Ayşe kaşlarını çatarak "ne dediğini anlamıyorum Cennet, ne sırtından vurması?"
Ayşenin sözlerine alayla gülerek" Cemale gidipte Toprak'ı sevdiğimi sen söylemedin mi? Böyle birşeyi nasıl yaparsın aklım almıyor, ben o zamanlar Cemalin benden hoşlandığını bile bilmiyordum, neyin kıskançlığını yaşıyordun sen?, hem gidipte abime söyleseydi, daha mı iyi olacaktı?" Dediğim de Ayşe sinirle konuşmaya başladı.
-"Asıl dost kazığı yeyen benim ya,sen ne konuşuyorsun sevdiğim çocukla sözleniyorsun!"
-"İnanamıyorum sana Ali abi gibi birisiyle sözlüyken nasıl Cemale sevdiğim çocuk diye biliyorsun? Yazık değil mi ona?"
Ayşe hiçbir şey söylemeyerek arkasını dönüp eve doğru gittiğin de orada öylece kaldım. Kaç saniye,kaç dakika, kaç saat geçtiğini bilmeden bir zamanlar ikinci evim gibi gördüğüm evin önünde saatlerce ağladım...
Geçen zamanın ardından eve gelip kendimi odama attım. Yarın Cemalle yeniden buluşacağım ve hiçbir şeyin moralimi bozmasına izin vermiyeceğim. Ilık bir duş alarak pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Aklıma bugün olanlar gelirken yeniden gözlerimin dolmaya başlamasıyla kendimi daha fazla sıkmayıp ağlamaya başladım. İyiki annemler abimlere gitmişti de evde yalnız kalmıştım. Yoksa bir ton soru sorarlar, bende bıkkınlıkla sorularına cevap verirdim. Ağlamaktan başım ağrımaya başladığında gözlerimi daha fazla açık saklamayarak kapattım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Sabah gözlerimi Baharın beni aramasıyla açtım. Dün o kadar çok ağlamıştım ki, bugün öğlen saat 2 de kalkmıştım. Hızla yataktan doğrularak telefonu açtım.
-"Alo Cennet neredesin kızım sen,abim gelmeyeceğini zannediyor,çok üzüldü garibim".
Ah Cemal benim üzümlü kekim,ben hiç senden vazgeçermiyim. Sen benim kaderime yazılan insansın. Nereye gidersem gideyim, bir şekilde yollarımız yeniden kesişir.
-"Bahar, canım ben şimdi kalktım, özür dilerim geciktiğim için, hemen hazırlanıp geliyorum" dediğim de Bahar "tamam seni bekliyoruz" deyip telefonu kapatmıştı.
Hızlıca yerimden kalkarak banyoya geçip rutin işlerimi hallederek, odama geri döndüm. Dolaptan mavi elbisemi ve mavi feracemi çıkararak giydim. Siyah şalımı da başıma bağladıktan sonra dudağıma parlatıcı,gözlerime de aylaynır ve rimel sürdüm. Artık buıuşmaya hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EMEK İSTER
RomanceCennet sevdiği adamın başka biriyle evlenmesini kaldıramaz ve evini,mahallesini terk ederek İzmire teyzesinin yanına yerleşir. 7 yıl sonra babasının kalp krizi geçirmesi nedeniyle geri dönen Cennet bundan sonra ne yapacak?