7

2.6K 284 45
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Kahve mi içersin, yoksa çay mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Kahve mi içersin, yoksa çay mı?"

Taehyung'un sorusuyla oturduğum yerde biraz dikleştim ve bakışlarımı ona çevirdim. Önündeki bilgisayardan hızlı hızlı bir şeyler yazarken, dikkatimi uzun ve kemikli parmakları çekmişti. Hoseok hyunga yaptığım sürpriz sonrasında Taehyung beni şirkete çağırmış ve bana şirketi gezdirmişti. "Burası yakında tamamen benim olacak, görmeni istedim." diyerek de suratımda bir tebessüm oluşturmuştu. Onun adına sevinmiştim, gerçekten yöneticiliğe hazırlanıyordu. Sonrasında ise babasının odasının hemen yanında duran diğer odaya gelmiştik. Babası toplantıdaydı, onu görememiştim.

Taehyung çok nazik bir adamdı. Bunu el hareketlerinden bile anlayabilirdiniz. Öyle bir anneye rağmen güzel yetiştirilmişti, kültürlü ve bilgiliydi. Her konuda bir bilgisi, kendince bir yorumu olduğunu dün geceki etkinlikte görmüştüm. Şimdi ise asistanlığını yürüttüğü küçük ofisinde, masasının hemen yanındaki deri koltukta oturmuş, sessizce onu bekliyordum. Anlaşmayı hazırlayacaktık.

"Kahve. Lütfen sütlü olsun." dedim çekinerek. "Acı içemiyorum da."

"Tamamdır." dedi eli yanındaki telefona giderken. İkimiz için kahve söylediğinde bakışlarım küçük ofiste geziniyordu. Taehyung bu ofisi hak etmiyordu, fazlasını hak ediyordu. Annesi kendi öz oğluna bunu nasıl reva görmüştü ki? Odanın sıcakladığını hissederken üstümdeki kot ceketi çıkarmak için hareketlenmiştim, kendime sabah Calvin Klein'dan alışveriş yaparak, kendimi şımartmıştım. Üstümde beyaz, pahalıyım diye haykıran CK tişörtüm ve kot takımım vardı. Saçlarımı at kuyruğu yapmayı tercih etmiştim.

Taehyung'un üstünde ise krem rengi, jilet gibi ütülenmiş bir gömlek vardı. Gövdesine muhteşem uyum sağlıyordu. Kolu dirseklerine kadar çekilmişti ve beni gezdirdiğinden hatırladığım kadarıyla altında koyu kahverengi kumaş pantolon, yine aynı renk rugan ayakkabı giyinmişti. Tarzı çok güzeldi, tanıştığımız günden bu yana giyindiği şeyler gerçekten tarz şeylerdi. Kolundaki pahalı saate bir bakış attıktan sonra özenle alnına dökülen saçlarını parmağıyla düzeltti ve dirseklerini masaya yaslarken bana baktı. Dudaklarında tatlı bir gülümseme vardı. Aynı şekilde tebessüm etmemi sağlamıştı.

Unwanted Groom | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin