Kim Taehyung, annesinin yoğun ısrarları sonucunda daha fazla dayanamayarak kendine evlenecek birini bulur. Fakat bulduğu kişi annesinin kendisine sunduğu şartları hiç karşılamıyordu.
Semetae x Ukekook!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba, sınırı çok yüksek koyduğumun farkındayım ama öylesine yazmış olmak da istemiyorum. Buradaki amacım Taekook seven insanlarla tanışmak ve kaynaşmak, kitap bahanesi. Ama yine de desteklerinizi esirgemezseniz çok müteşekkir kalırım ve bu kitap bitince başka kitaplarda yazmayı elbette düşünüyorum. Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. ♥
Bölüm sınırı: +35 oy ve +120 yorum.
-
"Bir dakika ben seni doğru mu anladım? Sahilde bir adamla çarpıştın ve sana anlaşma teklif etti. Ve bu anlaşma onun için o kadar önemli ki sana trilyonlar vaad etti. Anlaşma ise annesinin ona bir kadın bulmaktan vazgeçirmenle alakalı. Annesi bu anlaşmadan vazgeçmedi ama babası siz iki gerizekalının yaptığı profesyonel role düştü. Jungkook sen delirdin mi tanrı aşkına!"
Hoseok hyung ortalıkta deliler gibi volta atarken benim ona baştan sona anlattığım planı kendisi için özet geçiyordu. Dün gecenin ardından sabah uyanıp kahvaltı yaptığım gibi Hoseok hyungun tamirhanesine gelmiş ve durumumu anlatmıştım. Ve o, bu duruma o kadar sinirlendi ki bana JK demeyi bırakıp Jungkook demeye başlamıştı. Cidden sinirliydi.
"Hyung, ne yapacağımı bilmiyorum..." dedim ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırıp, omuzlarımı iyice düşürürken. Taehyung gerçekten güzel bir insandı ona, kız kardeşine ve babasına hayran kalmıştım. Ama annesi... Annesini tanımlayabileceğim kadar kelime dağarcığım henüz gelişmemişti. Ama annesi gerçekten gözümde bir cadıydı. En azından bundan emindim. Hoseok hyung volta atmayı bırakıp yanımda duran boş sandalyeye oturmuş ve bir bacağını diğerinin üstüne atmıştı.
"Para için değer mi tüm hayatını bir başka aileye satmak, Jungkook?"
"Patron, başka bir aileye satmıyor," Jimin, sonunda konuşmamıza dahil olmadan önce yattığı arabanın altından kendini ileri iterek ayağa kalkmış ve üstündeki tulumu elleriyle temizlerken bizim yanımıza bir sandalye çekip, oturmuştu. "Taehyung denen adam şahsen iyi biriyse, ailesinin gözünü boyamak için kağıt üstünde bir evlilik yapmayı kabul eder. Jungkook zaten gerçek bir evlilik yüküyle yaşayacak olgunlukta değil. Bence. Fikrimce."
"Haklısın Jim." elimi Jimin'in omzuna koyup orayı sıkarken gülümsedim. "Daha yirmi dört yaşındayım ve kendime ait bir dövme dükkanım bile yok. Bu arada söyledim mi bilmiyorum babası dövmeci olmamı istemiyor, okutalım meslek sahibi ol dedi."
"Hyung, hiç param yok. Bana vereceği tüm parayla borçlarımı kapatır, kendime bir ev alır, üstüne bir de dükkan açarım. Taehyung gerçekten zor durumda. Ben de öyleyim ve birbirimize yardımcı olmak için her şeyi yapmaya hazırız. Bence."
