Jeon Jungkook"Geldiğiniz için çok teşekkür ederiz, şeref verdiniz." hemen yanımda duran Taehyung ile birlikte konuklarla tek tek vedalaşıyorduk. Bu düğün işi canımıza fena okumuştu. Özellikle de benim. Gerçek anlamda canıma okunmuştu, feci dayak yemiştim ve az daha Min Yoongi'nin adamları gelmese ya ölecek ya da kaçırılacaktım. Ortası yoktu.
"Ne muntazam bir törendi çocuklar!" adını bilmediğim orta yaşlardaki hanımefendi önce Taehyung'a ardından da bana sarıldığında ona içtenlikle karşılık vermiştim.
"Geldiğiniz için çok teşekkür ederiz." dedim, akşamdan beri belli etmemeye çalışsam da sırtım, göğsüm ve başım feci ağrıyordu. Gizli gizli içtiğim ağrı kesicilerin etki etmesi için dua ediyordum. Karnıma yediğim tekme ve yumrukların tenimde koca morluklar bıraktığını da biliyordum. Acısı hissettiriyordu. Sarıldığım kadın biraz abartmış olacak ki hafif inleyerek geri çekilmek zorunda kalmıştım. Canım yanmıştı ve bu Taehyung tarafından fark edilmişti.
"İyi misin Jungkook?" diye sordu elimi kavrarken, onunla pek göz göze gelmemeye çalışıyordum. Öpücük... ah o öpücük. Dediğini yapmış ve bana unutulmayacak türden bir öpücük vermişti. O anı düşündükçe dudaklarım karıncalanıyordu.
"İyiyim." dedim gözlerine bakmadan. O sırada Namjoon hyung ve eşi, Hoseok hyung, Jimin ve Jisoo yanımıza gelmişti.
"Canım abim!" Jisoo Taehyung'un boynuna atladığında içimden bana da öyle sarılmaması için dua etmiştim, ama duam kabul olmamıştı. Jisoo üstüme atladığında refleks olarak onu kendimden uzaklaştırmak durumunda kalmıştım.
"Jisoo, çok üzgünüm canım yandı." dedim kırılmasın diye elini tutup üstüne bir öpücük bırakırken.
"Kook, neyin var?" Jimin hemen yanıma gelip sağımı solumu elleriyle kontrol ederken sormuş ve etrafımda dört dönmeye başlamıştı.
"Jisoo, babam arabada bekliyormuş güzelim. Hadi git abinler balayından dönünce görüşürsünüz zaten. Biz de bir vedalaşalım." Namjoon hyung bir iyilik yapıp Jisoo'yu yolladıktan sonra etrafta biz ve ortalığı toparlayan görevliler dışında kimse kalmamıştı. Jimin ise hâlâ üstümü ellemek ve kırık çıkık aramakla meşguldü.
"Jungkook ne oldu?" Hoseok hyung sonunda kendini tutamayıp sorduğunda oflayarak etrafıma bakındım ve elimi karnıma koydum.
"Sanırım yediğim tekmeler yüzünden karnım morardı. Ama sakın hastane falan demeyin biliyorsunuz hastaneleri sevmediğimi." evet, hastanelerden nefret ederdim ve çok mecbur kalmadıkça kapısından bile geçmezdim.
"Nasıl söylemezsin bunu? Yürü hastaneye gideceğiz." Taehyung kaşlarını çatarak elimi tuttu ve beni sürüklemeye çalıştı. Ama ben onu durdurdum ve başımı iki yana salladım, gitmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unwanted Groom | Taekook
FanfictionKim Taehyung, annesinin yoğun ısrarları sonucunda daha fazla dayanamayarak kendine evlenecek birini bulur. Fakat bulduğu kişi annesinin kendisine sunduğu şartları hiç karşılamıyordu. Semetae x Ukekook!