Jeon JungkookRahatsız bir hisle gözlerimi ilk araladığımda dikkatimi çeken şey elimin ve başımın altındaki sertlik olmuştu. Uykudan ve yorgunluktan zorlukla araladığım gözlerimi kırpıştırırken gerçeklik algımı kazanmaya çalıştım birkaç dakika. Vücudum dayak yemişim gibi ağrıyordu. Tamam, bu benzetme bu aralar çok gerçekçi durmaya başlamıştı ben de. Çünkü gerçekti. Elimi yasladığım yüzeyden destek alarak başımı kaldırdım ve boştaki elimi kaldırıp gözlerimi kapatan saçlarımı geri ittim.
A-aa bir de ne göreyim istersiniz? Kim Taehyung -kendisi dün akşam resmî olarak kocam oldu- benim odamda, benim yatağımda ve üstelik bana sarılır vaziyette. Ellerini dikkatlice sardığı belimden çektim ve onu bir süzdüm. Uykulu yüzü sakindi, dudakları hafif aralıktı ve kaşları çizgi gibiydi. O kadar mı rahat uyuyordu? Ben tüm gece kabus görmüştüm. Üstünde beyaz bir tişört ve mavi, kareli bir şort vardı. Saçları alnını geçerek gözlerine kadar ulaşmıştı, saçlarını uzatıyor muydu bilmem ama çok güzeldi. Yakışıyordu. Ellerini belimden ayırdığımda onları göğsünde birleştirmesi geç olmamıştı. Yatağıma nasıl geldiğini cidden merak ediyordum.
Bunu ona kahvaltıda sorardım.
Yatağımda huzurla uyuyan kocamı rahatsız etmeden yataktan kalktım ve komodinden bir lastik toka alıp saçlarımı topuz yaptım, kahküllerim alnımda durabilirdi. Ardından ayaklarımın ucunda yürüyerek ses çıkarmadan dolabıma geldim ve üstüme beyaz bol bir tişört ile altına siyah bir şort geçirdim. Yarı çıplak bir şekilde uyumuştum! Vücudumdaki çürüklere gelirsek... Onlara bakmak moralimi bozacağı için pek bakmamış ve hemen giymiştim üstümü. Fiziksel olarak çektiğim acı yetiyordu bana.
Ve bu arada Taehyung'la sarmaş dolaş uyanmam büyük bir utançtı benim için. Düşünsenize anlaşmalı evlendiğiniz kocanızla ayrı yataklarda uyuyup, aynı yatakta uyanıyorsunuz. Hem de birbirinize sarılmış vaziyette. Kabul etmeliyim ki çok güzel bir histi. Hemen bu odayı terk etmem gerekiyordu. Odamdan çıkıp kapıyı sessizce örttüm ve hemen karşıdaki Taehyung'un odasına girip, direkt banyoya daldım. Benim banyomu kullansaydım uyanma riski yüksekti. Dinlensin istemiştim, o da çok yorucu bir süreç geçirmişti benim gibi.
Banyoda yüzümü yıkarken duyduğum telefon sesiyle işimi çabucak halledip, odaya geçtim yeniden. Taehyung'un telefonu çalıyordu. Onu elime aldığımda ekranda yazan Chanyeol yazısına bakıp, aramayı kabul etmek ve etmemek arasında kaldığım gerçeğini itiraf etmem gerekiyor sanırım. Balayında olan bir adam neden aranır ki?
"Alo?" bunu neden yaptığımı bile bilmiyordum.
"Alo patr- aa enişte günaydın. Nasılsın iyi misin?"
"İyiyim teşekkür ederim, bir sorun mu vardı?"
"Patron meşgul sanırım, paketi hallettik söylersin ona."
"Ne paketi, ne diyorsun sen?"
"İyi balayılar dilerim enişte, patrona selamlar. Tadını çıkarsın."
Telefonun kapanma sesi geldiğinde beklemediğim bir diğer şey ise kapı eşiğinde dikilen Taehyung'tu. Tanrı şahidim olsun çok kızmış olabilirdi bana bunun için, telefonunu açmıştım. Çatık kaşları ve hâlâ açmaya çalıştığı kısık gözleriyle kapı eşiğine yaslanmış beni izliyordu.
"Neden aramış?"
Hayır Jungkook, Taehyung'un sabah sesine tav olamazsın. İç sesini duyma ve kendine güzel bir iyilik yap. Aptala sakın bağlama, iyisin. Telefonu yatağın üstüne bıraktım ve ona döndüm, aynı yerindeydi.
"Paketi hallettik dedi."
"Aptal herif," tısladıktan sonra baş ve işaret parmağıyla burun kemerini sıktı ve gözlerini kapattı birkaç saniye. Ardından olduğu yerden ayrılıp yanıma kadar geldi, bana çok kızdı diye düşünürken dudaklarını gözümün biraz altında hissetmemle tüm vücudumun titremesi bir olmuştu. Muhteşem bir histi. Sıcak dudakları uyandığı andan kısa bir süre sonra tenime değmişti. Acımı almak ister gibiydi sanki. "Sen iyi misin?"
"İyiyim, teşekkür ederim. Gece yanıma geldiğini hatırlamıyorum." başını salladı ve parmaklarıyla alnıma düşen tutamları kenara itip bakış açımı kapatmasını engelledi.
"Gece sayıkladığını duydum, yanına gelince de korkma diye yanında uyumak istedim. Sanırım sarılmak biraz yatıştırdı uykunda seni."
"Teşekkür ederim, rahatsız etmek istemezdim seni." dedim mahcup bir edayla. Ama Taehyung memnun görünüyordu.
"Güzel bir uyku çektik, şimdi gel kremleri sürelim. Sonra da kahvaltımızı ederiz."
Eliyle elimi kavradıktan sonra beni odasından çıkardı ve odama yürüdü.
"Sanırım bu iki odayı yapmamız çok boş bir hareket oldu."
İç sesim olarak konuşması beni gülümsetmişti.
"Benim odamda deniz manzarası var, senin odanın manzarası güzel değil."
jungkook & taehyung
jungkook
taehyung yemek hazır
alt tarafı bir şarap almaya çıktın
naptın ana vatanına mı gittin getirmek içintaehyung (25 dakika sonra)
jungkook yetişemedim
sen yemeğini ye telafi edeceğim söz
çok önemli bir işim çıktı
benim çocuklar halledememiş adam gibi
üzgünümjungkook
en azından haber verebilirdin|
sorun yok taehyung
yemeğimi yer yatarım ben
sorun değil cidden
umarım her şey yolundadırtaehyung
her şey yoluna girecek jungkook
sen güvendesin bu yeterli şimdilik
ve korkarsan ara benijungkook
tamam taehyung
görüşürüztaehyung
gelirim bir saate
görüldügece yarısı 3 suları
jungkook
gelmemişsin|
umarım çok tehlikeli bir işe bulaşmadın taehyung|
umarım, umarım her şey yolundadır|
seni deli gibi merak ediyorum ve iyi olduğunu bilmek istiyorum|
sen tanıdığım kadarıyla tutamayacağın sözler vermezsin|
o bir saatte ne oldu da gelmedin taehyung?|
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unwanted Groom | Taekook
FanficKim Taehyung, annesinin yoğun ısrarları sonucunda daha fazla dayanamayarak kendine evlenecek birini bulur. Fakat bulduğu kişi annesinin kendisine sunduğu şartları hiç karşılamıyordu. Semetae x Ukekook!