Kim Taehyung, annesinin yoğun ısrarları sonucunda daha fazla dayanamayarak kendine evlenecek birini bulur. Fakat bulduğu kişi annesinin kendisine sunduğu şartları hiç karşılamıyordu.
Semetae x Ukekook!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kim Jungkook
Taehyung ile spor salonunda yaşadığımız o ateşli dakikaların ardından salonu terk ettiğimiz gibi ondan kaçma içgüdüsüyle kuşatılmıştım. Yanaklarım yanıyordu ve tüm bedenim titriyordu. Bana olan en ufak temasından bile etkilenmiştim, çok farklı bir histi. Daha önce bunu hissetmediğim için ise kendimden çok utanmıştım. Taehyung'u yürüyüş bandında arkama geçtiği ve bana temas ettiği andan beri arzuluyordum.
Belki de düğün gününden beri böyleydi bu fakat ben kendimi zar zor inandırdım buna. En azından kabullendim ve kaçacak yerim gerçekten kalmadı. Taehyung harika bir adamdı; her anlamda.
Banyoya girdiğim gibi kapıyı kilitledim, üstündeki tişörtü çıkardım ve gövdemden akan su gibi teri tişörtümle silip onu kirli sepetine attım. Kasıklarım feci durumdaydı. Titreyen ellerimle şortumu iç çamaşırımla beraber çıkardım ve direkt olarak duşa kabine girdim. Soğuk su bu işi çözerdi.
Soğuk suyun verdiği şok etkisiyle irkilmeme rağmen kaçmadım. İyi geliyor, aklımı dağıtıyordu.
Yalan.
Gözümün önünden geçmeye devam eden bir senaryo vardı, gözümü kapatsam da açsam da orada duruyordu. Taehyung'un bana yaptığından asla haberi yoktu. Onunla sevişmek istiyordum. O büyük ellerini tenimin her köşesinde istiyordum, sıcak dudaklarını sadece dudaklarımın üstünde değil de, yine tüm vücudumda hissetmek istiyordum. Ben bu titremeyle başa çıkamıyordum.
Saçlarımı köpükleme işleminden sonra vücudumu liflerken tenimde suyla birlikte kayan köpük beni daha fena yapmıştı. Aletim seğiriyordu. Keşke utanmaz birisi olsaydım belki o zaman şu anda Taehyung ile çılgınlar gibi sevişiyor olurduk. Beni kendinden asla mahrum bırakmazdı ve içimi o büyük aletiyle doldurmaktan büyük zevk alırdı.
Şortunun üstünden gördüğüm kabarıklığı unutamıyordum, benim için sertleşmişti. Tıpkı benim onu arzuladığım gibi o da beni arzuluyordu.
Fakat bu yanlıştı.
Çünkü biz gerçek bir çift değildik ve boşanacağımız gün elbet gelecekti. Bu hisler, bu davranışlar ve bu düşünceler yanlıştı.
Ama durmadım. Bolca köpükleyip kayganlaştırdığım aletimi çekmeye başlarken bir an bile tereddüt etmedim. Onun yerine gözlerimi kapattım ve sırtımı soğuk fayansa yaslayarak Taehyung'un büyük ellerini, biçimli dudaklarını düşündüm. Parmaklarıyla aletimi kavradığında gözlerimin içine nasıl bakardı? En arsız bakışlarından birini atardı. Gözlerinin içine bakmaya çalışırken kayardı bakışlarım, göz kapaklarım ağırlaşarak kapanırdı.
Ah Taehyung...
Gözümün önünde geçen bin türlü sahne eşliğinde dişlerimi sıkarak, çığlık atmamaya, ve dilimin ucuna gelen ismi haykırmamaya çalışarak boşalmıştım. Terlediğimi hissediyordum. Nefes nefese kalmıştım ve gerçekten çok rahatlamıştım.
