ÖMER DEN
" ah ufaklık ah ,etkileniyor sun işte benden " dedim arkasından bakarak,
Süsenin arkasından bakarken telefonum çaldı kim olduğunu görünce suratım asıl dı.
" efendim Leyla "
" Leyla mı, aşkım a noldu bakalım Ömer bey "
" havam da değilim Leyla, ne olduğunu söyle kapatıcam çünkü "
" ya aşkım ben diyorum ki iki gün tatile mi gitsek, hem ben seni çok özledim "
Aklıma süsen in evde tek kalacağı geldi hem zaten bende gitmek istemiyor dum
Şuan leyla ile uğraşacak beynim yoktu.
" Sonra Leyla "
" ama aşkım neden ki "
Süsenin Mutfağa gittiğini görünce gözlerimle onu takip ettim.
" sevgilim konuşsana " telefondan Leylanin sesini duyunca isteksizce konuştum
" Çünkü daha önemli bir işim var " dedim süsen nin hareketlerini takip ederek, süsen boyunun yetişmediği bir dolaptan bişey almaya çalışıyor du,
Bende leyla ya , " leyla sonra konuşalım" Diyip telefonu kapatıp hızla yanına gittim.
" Ufaklık, ufak olduğunu kanıtladın yine" dedim sırıtarak
" benimle uğraşmaktan ne zaman vazgeçecek sin sen " dedi bardak almaya çalışırken.
" hadi in ben alim bardağı " dedim
Her an düşecek gibi duruyor du
" yok istemez ,ayrıca şu tişörtü nü mü giysen acaba " dedi gözlerini vücudumda gezdirip.
" sen kapının önünde olay yaratmasaydın az önce, havuza girecektim tişörtü mü de o yüzden çıkarmıştım " dedim son cümlemi bastırarak. Az önce yaşananlar aklına gelmiş olacak ki, Eliyle yüzüne hava yaptı.
" in hadi düşüceksin bak " dedim
Önünde durup.
" düşmem ben hem sen gitsene başımdan ya, "
" düşersen seni kim tutucak peki " dedim
" kimseye ihtiyacım yok benim,
Hele ki sana asla, eksik kalsın senin kurtarman "
" öyle mi tamam gidiyorum o zaman "
Dedim ve arkamı döndüm
" ohh çok şükür kurtuldum, git git dünya varmış ya ,düşersem kim tutucakmış,
Senin tutman eksik kal... " cümlesi yarıda kaldı çünkü büyük bir çığlık attı bende başımı süsene çevirip baktım,
Başımı süsen e çevirip baktığım an
Tüylerim diken diken oldu çünkü süsen yerde uzanmış acıyla kıvranıp kolunu tutuyor du, hemen yanına koşup ne yapacağımı bilemeden konuştum.
" süsen iyi misin "
Oda kolunu tutarken konuştu
" çok iyiyim ya ne demezsin süperim neredeyse kalkıp koşucam,
Şaka mısın sen ya, iyi gibi mi duruyorum "
" nerden biliyim ben kızım ya,
Şu durumda bile beni azarlamadan duramıyor sun " dedim Ve sonra devam ettim.
" şimdi bana anlat neren acıyor sana yardımcı olmam için anlatman lazım "
" neden doktor sun da benim mi haberim yok " dedi kolunu tutarken
" tıp okuyorum çünkü bu yıl son senem o yüzden bilgi sahibiyim. Her neyse benim ne yaptığımı bırakıp, nerenin acıdığını söyleyecek misin ?" Dedim.
Oda acıyla konuştu.
" kolum acıyor, bide belim"
" tamam hastaneye gitmemiz gerekiyor müdahale edilmesi lazım "
" hastane falan istemiyorum, odama gidicem ben ,biraz yatıp ağrı kesici içersem geçer "
" aynen ufaklık kesin geçer " diyip canını acıtmadan nazikçe kucağıma aldım
Ve kapıya doğru gitmeye başladım
" ya nereye götürüyor sun beni " dedi
" hastaneye ufaklık " dedim Ve zorlukla kapıyı açıp arabaya doğru ilerledim,
Arabaya geldiğimizde arka kapıyı açıp nazikçe koltuğa yatırdım ve şoför koltuğuna geçip hızla hastane ye sürdüm.
" offf ya iyiki bi bardak aliyim dedim,
Siz galiba mutfak dolabını kendi boyunuza göre ayarladınız " dedi
Mızmızlanarak.
" evet senin gibi kısa boylular yetişemez" dedim biraz uğraşıp kafasını dağıtmak istedim.
" ya ben sana kaç kere söyledim,
Boyum 1.73 anla şunu "
" tamam tamam bişey demiyorum
En uzun sensin hatta benden de uzunsun " diyip sırıttım.
Geriye kalan yolda acısını unutsun diye uğraşmak ile geçti.
Hastaneye geldiğimiz de Süsenin kapısını açıp yavaşça kucağıma aldım
Ve aceleyle içeri girdim, hemşire sedye getirip süseni yatır dı.
Sonra müdahale odasına aldılar.
Yarım saat Süsenden haber gelmesini bekledim. Bir anda hemşire gelip durumunu anlatmaya başladı.
" hastanın yakını siz misiniz "
" evet, evet benim, durumu nasıl
Yani geldiğimiz de zaten bişeyi yoktu Sadece kolu acıyor du "
" evet hiç telaşlanacak bişey yok,
Sadece düşerken kolunun üstüne düşmüş olmalı çünkü kolunda hafif bir ezilme var, bir kaç gün alçı da kalacak ve bir kaç gün de ağrısını almak için merhem sürecek, tekrardan geçmiş olsun "
" saolun ,peki görebilir miyim "
" tabiki görebilir siniz "
Hemşire nin bunu demesiyle hızla Süsenin kaldığı odaya girdim.
İçeriye girdiğim de çaktırma dan süseni izledim. Yüzü masum bir çocuk gibi duruyor du ,gözlerini tavana dikmiş öylece orayı izliyor du, bide arada yüzünü buruşturuyor du oda büyük ihtimalle kolunun açısından dı.
Süsenin odasına iyice girip yatağının başında durdum, Oda başını bana çevirip halsiz ce konuştu.
" benimle dalga geçeceksin dimi,
Kaç yaşında insansın küçücük bir düşme yüzünden her yerini kırdın falan diceksin dimi " dedi Masum ca,
Bende yatağının başına oturup
Konuştum.
" hayır dalga falan geçmicem bu durum her insan nın başına gelebilir,
Ayrıca bu durumunla dalga geçecek kadar gıcık ve insafsız değilim,
Hem korktum da " dedim son dediğim şeyi gözlerimi kaçırarak söyledim.
Ben bunu diyince gözleri bir anda parladı ve dudağında küçük bir tebessüm belirdi.
" korktun mu gerçekten" dedi
Bende direk konuyu değiştirdim
" eeee her neyse, Suzan hanıma haber veriyim mi ?"
" hayır hayır lütfen haber verme,
Benim saçma sapan bir sakarlığım yüzünden hem üzülmesini hemde tatilinin mahvolmasını istemem,
Ben kendime bakarım, Eğer bunu da başaramazsam Aybike ye yada afraya söylerim, merak etme sana yük olmam yani " dedi gözlerini kaçırıp.
" bana yük olacağın için demedim annene haber vermemiz gerektiği için söyledim, tamam madem kabul etmiyorsun o zaman arkadaşlarına haber vermene gerek yok sana ben bakıcam "
" yok saol ben hallederim "
" senin hiç bişeyi halledebiliceğin yok ufaklık, bu halde yapamazsın,
O yüzden uslu bir kız olup Sözümü dinlicek sin "
" oldu paşam başka emrin, sözünü dinlicek mişim çok iyi ya "
" yalnız ufaklık en son sana yardım etmek istediğim de beni reddedince neler olduğunu gördük "
" offf tamam ya ,daha kırk yıl unutmazsın zaten "
" sen onu atmış yıl yap " dedim Ve devam ettim.
" neyse ben senin çıkış işlemlerini halledim sende burda bekle beni "
Dedim ve çıkış işlemlerini halledip tekrar odaya döndüm.
Süseni kucağıma alıp yürümeye başladım
" sen alıştın bu duruma, indir beni yürüyebilirim, ayağım değil kolum incindi "
" ufaklık lütfen biraz sus ,motorun soğusun " dedim Ve süseni yan koltuğuma bindirip kemerini taktım.
O sırada telefonu çalınca cevap verdi.SÜSEN DEN
" efendim aybiş "
" süsiii şu bizim lise zamanındaki sana takıntılı aşık olan çocuk varya hani .."
Hızla, " tolga mı " dedim.
Bir anda Ömer in bakışlarının dikkatle bende olduğunu gördüm.
" evet evet tolga, işte o bizim üniversiteye geçiş yapmış, ve bunu senin için yapmış, çocuk İngiltere den senin için dönmüş "
" ya Aybike onun ne yaptığı benim hiç umurumda değil sevmiyorum ben onu
Biliyo sun "
" ya kızım ama çok değişmiş baya karizma falan olmuş, hem afra ve benimde çok yakın arkadaşımız, ikimizin de yakin arkadaşının birlikte olması bizi çok mutlu eder "
" Aybike seni de afra yı da anlıyorum ama ben böyle bişeyi yapıp mutsuz olmak istemiyorum, ben hak ettigim sevgiyi ondan görmek istemiyorum "
" kimden görmek istiyor sun peki süsen,
Ben tahmin edebiliyorum aslında ama.
Bilmiyorum oda çok imkansız geliyor "
" Aybike ben zaten hiç bir zaman kolay olan bişeyi peşinden koşmadım,
Ben her zaman zor ve imkansızlıklarla dolu şeyleri başarmayı sevmişim dir,
Bunu gayet iyi biliyor sun,
Ben bugüne kadar dibine kadar zor ve imkansız şeyleri başardım,
İnanıyorum bunu da başarıcam.."
Dedim..yeniii bölüm geldiiiiiiii
sizce kurgu nasıl gidiyor düşüncelerinizi
alayım efenimmm❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)
Teen Fictioniki farklı hayat, iki farklı yaşam, iki farklı kalp... süsen ve Ömer birbirinden farklı iki zıt kutup. üvey kardeşlik ile başlayan bu başlangıç, zamanla başka hislere dönüşecek ti..