SÜSEN DEN
Ömer odadan çıktıktan sonra tekrar dan deli gibi ağlamaya başladım.
az önce Ömere söylediklerimin hiç biri doğru değildi, onu kalbim den hiç bir şekilde çıkaramaz dım, onun canı yanarsa benim de canım yanar dı,
önümde can çekişse, benim de canımdan can gider di.
ama Ömere bundan sonra böyle davranmak zorundaydım, ondan nefret etmek zorundaydım, benim canımı yakanın, bende canını yakar dım,
ve yakacak tım, bana yaptığının aynısını ona yaşatacak tım, ama biraz zamanı vardı.ÖMER DEN
hızla aşağıya inip leyla ya bakıp konuştum.
" leyla konuşabilir miyiz biraz "
" tabiki Ömer cim". dedi, ve peşimden bahçeye geldi, bahçeye çıktığımız da sinirle konuşmaya başladım.
" kızım sen napıyorsun kafayı mı yedin ?"
" ben kendim pat diye çıkıp gelmedim,
baban çağırdı beni."
" çağırdıysa çağır dı, bir bahane bulsaydın."
" Ömer Sen neden bana böyle davranıyorsun, Ömer Sen böyle değildin beni çok seviyordun, deli gibi aşıktın bana ."
" sen benim için bir hataydın leyla.
ben seni hiç sevmedim, sadece sevdiğimi sanmışım, ben başkasına aşığım, hayatımda başka biri var, aklına yerleştir şunu." dedim sinirle.
bunu dememle ağlamaya başladı.
" ne demek hayatımda başka biri var,
ne demek başkasına aşığım, Ömer nolur yapma."
"leyla neden ağlıyor sun ?".
dedim iğrenerek.
" çünkü seni seviyorum, seni kaybetmek istemiyorum, nolur doğru değil de."
" doğru leyla, ayrıca bana şunu açıkla.
başka bir erkekle yatarken, beni seviyormuydun.?"
" Ömer ben... ."
" bak inkar da etmiyor sun işte.
sen hayatımda tanıdığım en iğrenç insansın. çık git evimden, çabuk."
bağıra bağıra konuşmaya başladı.
" sende beni aldattın, sende bana ihanet ettin, burda iğrenç olan sadece ben değilim sensin de."
" ben seni aldatmadım leyla, ben başkasına aşık olduğum da aramızdaki tüm duygusal bağ bitmişti zaten."
" bu şekilde bitemez, izin vermem,
benden gidemezsin Ömer, sen bana aitsin."
" ben sana ait falan değilim leyla sınırını aşma."
" bana yaptıklarını şuan baba na anlatırım."
" anlat lan, anlaaaatt, bu şekilde kurtilim işte senden."
" öyle mi Ömer yılmaz, peki." Diyip
koşa koşa babamın yanına gitti benden arkasından gittim.SÜSEN DEN
aşağıdan gelen bağırış sesleri duyunca hızla aşağıya salona indim.
leyla sinirle bişeyler söylemeye başladı.
" Ahmet amca benim size bişey anlatmam lazım." dedi.
Ahmet bey de telaşla konuştu.
" tabikide, dinliyorum." dedi.
ve sonra leyla kolunu açıp derin yara izlerini göster di, gördüğüm izlerle canım yandı.
" Ahmet amca kolumdaki izleri görüyor sun değil mi, bunların hepsini oğlunuz yaptı, bana şiddet uyguladı."
leyla nın bunu demesiyle, elimi kalbime götürüp, Ömere bakıp Fısıltı şeklinde konuştum.
" ne ne yaptın Ömer?" Dedim.
o an Ömer le gözlerimiz buluştu,
hızla başını iki yana salladı.
Ahmet bey hızla konuştu.
" ne demek oğlun yaptı, Ömer doğru mu bu.?" Dedi.
Ömer bişey demeden sadece Ahmet beye bakıyor du, ve bir anda Ahmet bey Ömere çok sert bir tokat attı.
" leyla, kızım merak etme bidaha sana yaklaşmicak, sen şimdi git burdan,
ben seni aricam." Ahmet beyin bunu demesiyle leyla hızla evden çıkıp gitti.
Ahmet bey ömerin yakasın dan tutup konuştu.
" Ömer Sen napıyorsuuunn,sen ne ara bu kadar cani, ne ara bu kadar haysiyetsiz oldun." dedi.
" cevap veeerr." dedi.
Bende gözlerimdeki yaşları silip
yanlarına gittim.
annem beni görünce hızla yanına çekti,
Fısıltı şeklinde konuştu.
" süsen kızım, bana doğruyu söyle,
sana da zarar verdi mi.?".
" anne sen ne diyorsun, hayır öyle bişey yapmadı."dedim hızla.
" defol git burdan, defol git bu evden,
gözüm seni görmesin, sokakta mı kalırsın park ta mı yatarsın umurumda değil, benim bunu sindirebilmem için
seni görmemem lazım, cüzdanını, arabanın anahtarını ver bana."
Ahmet beyin bunu demesiyle, canım yandı.ÖMER DEN
" haklısın baba, ne desen bana ne yapsan haklısın, al bunları." Diyip cüzdanımı ve anahtarı verdim.
tam çıkacakken babamın dediği şeyle olduğum yerde acıyla dona kaldım.
" süsene zarar verdin mi, belki de ona da zarar verdin, senin korkundan söyleyemiyor dur."
" neee?, baba sen diyorsun, ben canavarmıyım, ben neden süsene zarar vereyim." Diyip süsene baktım.
gözlerin de hem nefret hemde kırgınlık vardı.
" süsenin asla yakınlarında olmanı istemiyorum. odalarınızın yan yana,
senin odanı en üst kata alıcam,
yaklaşmicaksın, iletişim dahi kurmicaksın." dedi.
sonra Suzan hanıma bakıp konuştu.
" Suzan, süseni böyle biriyle aynı evde tuttuğum için affet beni."
babamın bunu demesiyle gözlerimden bir damla yaş düştü.
babam bana kırk yıllık düşmanıymışım gibi davranıyor du.
böyle bişeyi neden yaptığımı sormadın baba, dedim içimden.
sınır problemi yaşadığı mı nasıl unuttun, nasıl annem öldükten sonra tedavi olduğumu unuttun.
gözlerimde ki yaşları silip konuştum.
" baba, gitmeden önce sana bişey hatırlatmak istiyorum. annem öldükten sonra sinir problemi yaşadım,
yıllarca tedavi gördüm, unutmuşsun,
hatırlatmak istedim." Diyip kapıyı açıp evden çıkıp hızla yürümeye başladım.
sadece yürüyor dum, nereye gidiceğimi yada kime sığınacağımı bilmiyordum,
sadece dümdüz yürüyor dum.
bir anda telefonumun çalmasıyla,
berkin aradığını gördüm.
meşgule atıp telefonu kökten kapattım.
bir banka oturup gözlerimi kapatıp,
süseni düşünmeye başladım.
" seni çok seviyorum esmer şekerim."
dedim kendi kendime, ve sonra gözümden bir damla yaş aktı.SÜSEN DEN
gözlerimdeki yaşı silip Fısıltı şeklinde konuştum.
" keşke böyle olmasaydı, niye böyle oldu,
Allah'm biz ne günah işledik de böyle şeyler yaşatıyor sun bize.
evden bu şekilde kovulması çok fazla,
kendi ağzıyla söyledi, sinir problemim var dedi, hiç bişeyi bilerek yapmadı,
Ömer canavar değil, kimseye isteyerek zarar vermez, bana zarar vermez."
hızla odamdan çıkıp Ahmet beyin yanına gittim.
" Ahmet bey, sizin bu yaptığınız çok fazla, ne olursa olsun o sizin oğlunuz,
onun sizden başka kimsesi yok, annesin den sonra hayatındaki tek ailesi siz kaldınız. bakın ben Ömeri sizden daha iyi tanıyorum, o kimseye isteyerek zarar vermez, Ömer in sinir krizi problemi varmış, ve tedavi görmüş. Ahmet bey siz bunu bile bile nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsunuz." dedim.
annem se ayağa kalkıp konuştu.
" süsen bu seni ilgilendirmez, bu ahmet ve ömerin arasında." dedi.
Bende sinirle konuştum.
" yaaaa yeter, siz nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz, saat gece nin körü,
ve Ömer sabah çıkıp gitti, ne kıyafeti var ne de parası, Ahmet bey hiç mi merak etmiyorsunuz ne halde olduğunu."
" merak etmiyorum çünkü ya berke gitmiştir yada ogulcana " dedi.
ve sonra telefonum çaldı arayan berkti,
hızla açıp ne diceni bekledim.
" süsen, Ben ömeri arıyorum ama telefonu kapalı, bir ona verir misin."
berkin bunu demesiyle telaşla konuştum.
" berk... Ömer burda değil "
" ne demek burda değil, bu saatte nereye gitti."
" bilmiyorum."
" ogulcan da aradı, onunda telefonunu açmamış." berk in bunu demesiyle telefonu kucağımdan çekip konuştum.
" berk ve ogulcana gitmemiş." dedim çaresizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)
Teen Fictioniki farklı hayat, iki farklı yaşam, iki farklı kalp... süsen ve Ömer birbirinden farklı iki zıt kutup. üvey kardeşlik ile başlayan bu başlangıç, zamanla başka hislere dönüşecek ti..