ÖMER DEN
doktor, afra dedikten sonra ogulcan ağlamaya başladı.
" ölmedi değil mi, hayır hayır afra ölemez." dedi ogulcan bağırarak.
" hayır siz yalnış anladınız, afra hanım gözlerini açtı, ama bedeninde kazadan dolayı bir hasar oluştu.
afra bir süreliğine bacaklarını kullanamicak."
doktorun bunu demesiyle hepimiz şok içinde birbirimize baktık.
" peki süsen?" Dedim hızla.
" onu şuan müşade altında tutuyoruz, büyük bir karın ağrısını çekiyor du."
" ama iyi olucak değil mi?"
" evet." dedi.
aybike şok la konuştu.
" afra bunu öğrenince yıkılıcak, mahvolucak kız Allah kahretsin.
ama geçici değil mi, yeniden yürüyebilicek değil mi?" dedi.
" evet evet merak etmeyin, her iki hastamız içinde geçmiş olsun." Diyip gitti.
"nolur sağ salim aç gözlerini sevgilim...
nolur." dedim gözlerimi kapatıp.üç saat sonra...
" Ömer koş süsen uyanmış kendine gelmiş."
başımı duvara yaslamış gözlerim kapalı düşünüyorken, bir anda berkin sesini duydum. süsen uyandı dedi...
heyecanla yerimden kalkıp konuştum.
" gerçekten mi. sevgilim uyanmış m"
" evet, doktor odadan çıkarken içeriye girebilirsiniz dedi."
berkin söylediği şeyle hiç düşünmeden odaya daldım.
odaya dalmamla, süsenin solgun, güçsüz ve yorgun yüzünü görmem bir oldu.
yavaş adımlarla gözlerim dolu dolu yatağının başına oturdum.
hiç bişey demeden o güzel yüzünü sevmeye başladım.
bir kere daha şükür ettim Allaha, süseni kaybetmediğim için.
tam ağzımı açıp bişey soylicekken, süsen parmaklarını dudağıma bastırıp kendi konuştu.
" iyiyim ben sevgilim. korkma artık." dedi, sonra da parmaklarını yanağımda gezdirdi.
" sen neden bu kadar şiddetli bir karın ağrısı yaşadın süsen?" Dedim korkuyla.
bir kaç saniye gözlerini karşıya kilitledi sonra da tekrar bana dönüp konuştu.
" yediğim bişeyden dir." dedi.
" çok korktum kızım yaa." Diyip alnından öptüm.
" bu arada sevgilim. senin bana anlatacağın bişey varmış, önemli bişey galiba, berk ve aybike söylesin diye direttim ama söylemediler, senin söylemen gerekiyor muş." dedim.
" biraz kendime gelsem ondan sonra söylesem." dedi.
" tamam güzelim, ne zaman istersen o zaman söyle." dedim ve sonra afra nın kazasını nasıl söyliceğimi bilemeyip gözlerimi kaçırdım.
" Ömer Senin söylemek istediğin birşey mi var. ne zaman bişey söylemeye çalışsan çekinip gözlerini kaçırıyorsun."
" evet var." dedim yutkunup.
" tamam söyle sevgilim dinliyorum."
aniden, " afra kaza yaptı." dedim.
bunu dememle gözlerini kocaman açtı eli ağzına gitti, hızla yataktan doğrulup korkuyla konuştu.
" ne diyorsun sen Ömer yaa, benim kardeşim, benim afram nasıl kaza yapar. iyi mi durumu nasıl, bişey söyle Ömer." dedi gözleri dolu dolu.
" iyi sevgilim merak etme gözlerini açtı, ufak bir araba kazası yapmış, geçici süreliğine bacaklarını kullanamicak ama bak geçici süreliğine, lütfen korkma, lütfen telaşlanma bebeğim."
" off inanmıyorum yaa. afra mahvolucak." dedi gözlerinden birer damla yaş akarken.
bende hızla gözlerindeki yaşı silip konuştum.
" sevgilim, bak afra çok güçlü bir kız. sana, bana hepimize taş çıkartır.
gör bak bu durumu da nasıl güçlü bir şekilde atlatacak." dedim umut vermek ister gibi.
" umarım dediğin gibi olur." dedi yorgun bir sesle.
sonra da devam etti.
" Ömer, beni afraya götür, lütfen."
" olmaz sevgilim, şuan ayağa kalkamazsın."
" Ömer lütfen, iyiyim ben, sadece karın ağrısıydı. afra nın durumu daha ağır nolur götür beni ona."
" tamam birtanem, yavaşça kalk bakalım. şimdi de ver ağırlığı bana." dedim, sonra da süseni yavaşça yürüterek afra nın odasına götürdüm.SÜSEN DEN
afra nın odasına gittiğimde gozlerim doldu.
elleri, kolları, yüzü yara içindeydi, onu öyle görünce canımdan can gitti.
" afraaa güzelim." Diyip ayak ucuna oturdum.
sesimi duyunca gözlerini hafifçe açtı sonra da yorgun şekilde kocaman tebessüm etti.
" süsen canım kardeşim iyisin." dedi yorgun bir sesle.
tebessümle cevap verdim.
" seni gördüm çok iyi oldum güzelim." dedim.
sonra afra nın dediği şeyle bozguna uğradım.
" süsen, ben bacaklarımı hissetmiyorum.
ben sakat mı kaldım." dedi.
gözlerim tekrardan doldu, ama kötü olduğumu göstermemeye çalıştım.
" geçici süreliğine canım. sadece belli bir süre böyle olucak, ama sonra yine eski haline döneceksin." dedim.
" senin yanına gelirken arabayı düzgün kullanamadım kaza yaptım.
senin için o kadar endişelendim ki,
o kadar korktum ki süsen...
sana bişey olsaydı ben yaşayamazdım güzel kardeşim." dedi.
bende hızlıca yanağından öpüp konuştum.
" lütfen bir dahakine dikkat et, bir daha arabayı düzgün kullanmazsan, senin saçını başını yolarım." dedim gülerek.
oda gülmeme karşılık verip konuştu.
" Ömer öğrendi mi?" dedi.
neyi kas ettiğini biliyordum.
" hayır, söylemek için eve gitmeyi bekliyorum."
" anladım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)
Novela Juveniliki farklı hayat, iki farklı yaşam, iki farklı kalp... süsen ve Ömer birbirinden farklı iki zıt kutup. üvey kardeşlik ile başlayan bu başlangıç, zamanla başka hislere dönüşecek ti..