48. BÖLÜM

337 22 9
                                    

SÜSEN DEN
gözlerimi açtığımda ömerin bana sarmaş dolaş olmuş kollarını hissettim, kocaman gülümseyip mis gibi kokan saçından öptüm.
" sana çok aşığım Ömer yılmaz." dedim fısıltı şeklinde.
" bende sana çok aşığım süsen yılmaz." Diyip bir anda dudağımdan öpüp bana baktı.
" sen uyumuyor muydun." dedim gülüp.
" hayır." dedi Saçımı sevip.
" biz şimdi gerçekten evlendik mi ya." dedim merakla.
" evlendik tabiki de kızım, ben senin kocanım artık."
" bende senin karınım artık." dedim gözlerimi kısıp, benimsin der gibi.
" o ne güzel karınım demek yaa." Diyip dudağımdan öptü.
" bir daha söylesene."
" yok bir kere söyledim duydun yeter."
" hayır duymadım."
" duydun kocacım." dedim cilveli şekilde.
" bak yine aynısını yapıyor, o nasıl sözler vicdansız."
" nasıl sözler söylüyorum kii kocacımmm." son kelimeyi bastırarak söyledim.
" bak ama sen böyle devam edersen bu yataktan çıkamazsın."
" hii hiii aynen...
bana bak omer yılmaz bundan sonra her konu da benden izin alacaksın, bu evin reisi benim." dedim dik dik bakıp, gözlerimi kısıp.
bunu dememle kahkaha atıp konuştu.
" kız sen ne tatlı birşeysin böyle ya, yerim seni, yerim."
"nasıl ya, ne yani bir dakika konuyu dağıtma, sen benim sözümü dinlemicekmisin."
" dinlicem birtanem benim dinlicem, ama tek bir yerde söz bende olucak."
" neresiymiş orası."
" şuan olduğun yer." dedi pis pis sırıtıp.
" yatak mı?"
"evet yatak."
" neyse hadi kahvaltı hazırlayalım acıktım ben." Diyip yataktan kalktım.
" kaç bakalım kaç." Diyip güldü.
bir kaç dakika sonra birlikte mutfağa inip kahvaltı hazırlamaya başladık.
" güzelim karnın iyice çıkmış senin." dedi gözleri dolu dolu.
" sevgilim hamile olan benim ama sen benden daha duygusalsın." Diyip güldüm.
" napim aşkım ya, konu siz olunca tutamıyorum kendimi."
" yaaa kıyamam ben sana." dedim yanağından öpüp.
" bu arada sevgilim cinsiyetini ne zaman öğreniriz."
" bir ay sonra dedi doktor."
" off çok az kalmış, ben hissediyorum kız olacak."
" bende erkek hissediyorum."
" sağlıklı şekilde doğsun da ne olursa olsun önemli değil."
" evett sevgilim. sağlıkla kucağımıza gelecek bebeğimiz." dedim...
uzun bir kahvaltı dan sonra masayı toplayıp kahvelerimizi alıp bahçeye çıktık.
" Ömer sevgilim ben diyorum ki bu akşam bir yemek verelim, bizimkileri çağıralım, ne dersin?"
" güzel olur ama ya yorulursan."
" aşkım merak etme yorulmam."
" tamam o zaman sevgilim."
hemen herkesi arayıp akşam için çağırdım...
Ömerle akşama kadar yemek yaptıktan sonra bahçeye hazırlamaya başladık.
" sevgilim gel hadi onlar gelene kadar biraz hasret giderelim." Diyip bir anda dudağıma yapıştı, bende dayanamayıp karşılık vermeye başladım.
" ohaaaa, yedin lan kızı."
bir anda ogulcanin sesini duymamızla birbrimizden ayrıldık.
" oğlum manyak mısın, napıyorsun lan, nasıl girdin sen."
" olum verdin ya evin anahtarını bir tanesi de sende kalsın dedin ya."
" lan ben sana o anahtarı gel bizi bas diye mi verdim."
" neyse omercim bu konuları sonra konuşalım canım, hadi biz sizi bahçede bekliyoruz...
Ömer gel biraz da yemek ye doymadıysan." dedi ogulcan gülüp.
" lan ben senin bekle lan." Diyip Ogulcanın peşinden koşmaya başladı.
bende arkalarından gülmeye başladım.
" ayy noluyor bunlara savaş mı çıktı." dedi afra bana bakıp.
" yok yaa atışıyolar yine."
" aybike senin göbeğin belirmeye başlamış." dedim heyecanla.
" kızım senin göbeğin de resmen kocaman olmuş." dedi Aybike.
" ayy evet yaa." dedim.
" neyse hadi bahçeye çıkalım orda konuşmaya devam ederiz." diyip bahçeye çıktık.
" susimm." berk beni görünce ayağa kalkıp kollarını açtı.
" berkooomm." Diyip sarıldım.
" kız senin göbeğin çıkmış."
" evet, eli kulağında artık."
" ben yemeğe başlamadan önce bir konuşma yapmak istiyorum." dedi Ömer.
" öyle uzun uzun konuşmicam...
bugüne kadar, hepiniz susenin de benim de iyi günümüzde ve kötü günümüzde yanımızda oldunuz, ben kalbimin en derin köşesinden hissettim bize olan sevgisinizi, ve sizde şunu bilin ki;
ben ve sevgili eşim, bugüne kadar her anınızda yanınızda olmaya çalıştık, sizi dostumuz kardeşimiz, ailemiz bildik sizi çok içten sevdik, siz bize aile ne demek onu öğrettiniz, sizin gibi bir aile ye sahip olduğumuz için çok şanslıyız, belki bir gün yollarımız ayrılırsa bile bilin ki biz sizi hep sevicez, iyiki siz, Allah hiç birinizin ayağına taş değdirmesin."
konuşmasını bittiği an hepimiz alkışladık.
"neden se hep beraber son yemeğimiz miş gibi hissettim, galiba hormonlardan dolayı." dedim.
aybike cevap verdi.
" ama son yemeğimiz değil, senin hormonların tuttu Sister."
" galiba..."

SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin