ÖMER DEN
saat gece nin ikisine geliyor du,
telefonunu açıp kimin aradığına baktım.
ogulcan yedi kere, berk dokuz kere aramıştı, başka arayan yoktu,
babam ve sevdiğim kadın..
onlar beni umursamıyorlar dı..SÜSEN DEN
daha fazla dayanamayıp hızla odama çıkıp Ömeri aradım, İçimden açsın diye bir sürü dua etmeye başladım.
ve telefonu açtı, ama bisey demedi,
Bende cesareti mi toplayıp konuştum.
" Ömer." dedim, ve cevap vermesini bekledim.
" efendim süsen." sesini duyduğum da sessizce gözlerimi kapatıp rahatlamış şekilde ohh çektim.
" Ömer Sen nerdesin."
" nerde olduğumun bir önemi var mı,
senin için." bunu demesiyle sinirle konuştum.
" bu ne biçim bir cümle ya, tabiki de önemi var, beni aldatmış olsan da,
kalbime söz geçiremiyorum bir türlü."
" ben seni aldatmadım daha kaç kere söylicem, neden inanmıyorsun."
bunu demesiyle sinirle konuştum.
" Ömer yeter, tamam mı yeter diyorum sana. herşeye rağmen seni aradım,
merak ettim, şimdi kapatıyorum,
bu arada baban eve gelmeni istiyor."
" beni bir çöp poşeti gibi kapıya koyup tekrar dan eve mi çağırıyor."
sesinde kırgınlık vardı ve haklıydı.
" Ömer yaptığın şeyden dolayı sinirliydi,
baba na haksızlık yapma, neyse hadi gel artık eve."
" süsen, Ben leyla ya isteyerek zarar vermedim." bunu demesiyle yutkunup konuştum.
" biliyorum, neyse kapatıyorum."
diyip hızla cevap vermesini beklemeden kapattım.ÖMER DEN
süsen kapattıktan sonra yüzümde bir buruk gülümseme oldu.
sertçe yutkunup ayağa kalktım,
bir gurursuz gibi kovulduğum yere geri gidiyorum, ama o eve gidiyorsam tek sebebi süsen..
onu görebilmek için, aşkıma inanması için tekrar oraya gidicektim.
yavaş ve ağır adımlarla evin önüne geldim.
neredeyse sabah olmak üzereydi,
yavaşça kapıyı çaldım, suratıma kapanılan kapının geri benim için açılmasını bekledim.
kapıyı yavaşça açıldı, karşımda, bana üzgün ve harap olmuş bir gözlerle bakan babamı gördüm.
" oğlum, oğlum benim." Diyip sarıldı,
sarılmasına karşılık vermedim, çünkü kırgın dım, çok kırgın dım.
içeri geçmem için kenara çekildi,
Bende ağır adımlarla içeri girip salonda durdum.
" oğlum senden çok özür dilerim.
ben.. Ben senin sinir krizinden dolayı bu hale geldiğini bilmiyor dum."
" baba.." dedim, sesimde hüzün vardı.
" sen benim nasıl bir kadına isteyerek bilerek zarar verebilicemi düşündün."
dedim Sonra bağırmaya başladım.
" sem benim leyla ya bunu yaptığım için kaç gece vicdan azabından ağladığı mı,
neredeyse kafayı yiyecek dereceye geldiğimi biliyormusun. hayır bilmiyorsun çünkü sen beni hiç görmedin baba, beni hiç fark etmedin.
benim annem bir canı tarafından katledildi, ve benim de annemin katili gibi cani olabiliceğimi mi düşündün."
benim bağırmamdan dolayı, Suzan hanım koşarak yanımıza geldi, sonra da süsen geldi..
" oğlum o ne demek, ben seni gördüm,
ben senin acılarını dindirmende yardımcı oldum."
" hayır sen hiç bişey yapmadın.
sen annem için bile bişey yapmadın.
yıllardır annemin katilini ben arıyorum,
sen değil."
Suzan hanıma dönüp kırgınlıkla konuştum.
" Suzan hanım sizde beni paramparça ettiniz. süsene nasıl zarar verebileceğimi düşündünüz, ben ona zarar vermem,
veremem." dedim Ve cevap vermesini beklemeden hızla odama çıktım.SÜSEN DEN
ömere deli gibi kızgın olmama rağmen ona kıyamıyor dum.
anlattıkları, söyledikleri yüreğime adeta bir ok gibi saplanıyor du.
Ömer çok acı çekiyor du..
ben onun acısını dindirmesinde yardımcı olurdum, ama onun benden bıraktığı acıyı kim geçirecek ti.
leyla yı benimle, beni de leyla ile aldatmış olmasına nasıl göz yumucaktım.
gözlerim deki yaşı silip hızla odama çıktım, ve zorla da olsa uyudum.ÖMER DEN
sabah gözlerimi açtığımda direk leyla yı aradım.
" aloo efendim Ömer cim."
sakince konuşmaya başladım.
" leyla, bak beni dikkatlice dinle.
susen.. süsen benim sevgilim.."
bir anda, " neee?" demesiyle lafımı kesti.
" süsen diyorum o benim sevgilim,
ben ona aşığım, nolur gel ona herşeyi anlat beni tehdit ettiğini söyle,
onu aldattığı mı düşünüyor, seni de aldattığı mı düşünüyor.
leyla bak ben seni de onu da aldatmadım, ben senin yüzünden çok iğrenç bir şeyin içine sürükleniyorum.
biz seninle zaten ayrılmıştık, bu ilişki bitmişti, sen beni bırakmadın, bizi oldurmaya çalıştın. ama olmayınca beni tehdit ettin sevgili oyunu oynadık.
ama bitti leyla, herşeyi süsene anlatacaksın, bak leyla ben süsensiz yaşayamam, ölürüm anlıyor musun,
öldürürüm kendimi."
" sen süseni kendini öldürecek kadar seviyor musun gerçekten."
bunu demesiyle buruk bir tebessüm edip konuştum.
" süsen yoksa bende yokum leyla."
" seni yakın arkadaşım dediğim insana bırakamam Ömer, yapamam anla bunu."
" leyla sana yalvarıyorum nolur daha fazla zorlama."
gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
" düşüncem Ömer." Diyip suratıma kapattı.
Bende telefonu yere bırakıp sesli şekilde konuştum.
" sensiz yaşayamam süsen."
bir anda kapımın çalmasıyla gözlerimi silip konuştum.
" kimsin?."
" oğlum hadi aslanım kahvaltı hazır,
hadi gel bir kaç lokma bir şey ye."
" size afiyet olsun."
" Ömer, oğlum nolur böyle yapma."
" bişey yapmıyorum, aç değilim."
" emin misin?"
" eminim, hazırlanıp çıkıcam zaten."
" nereye oğlum."
" beni tek anlayan kişinin yanına."
" berk mi ?" Dedi hızla.
Bende cevap vermedim, hızla üstüme giyinip odadan çıktım.
karşısında sdurup konuştum.
" evet berkin yanına." Diyip hızla aşağıya indim, kapıya geldiğimde süsenin de çıkıyor olduğunu gördüm.
beni görünce gözlerini kaçırıp hızla evden çıktı, Bende peşinden gidip konuştum.
" süsen, nereye gidiceksen ben bırakim."
" sen şaka falan mısın ya, biz ayrıldık Ömer, hemde sen beni aldattığın için,
normal şekilde de değil."
" ben seni aldatmadım."
" yeter, yeter kes artık ya, şunu söyleyip durma." Diyip hızla benden uzaklaştı.
" Allah kahretsin" diyip Arabaya vurdum sinirle.SÜSEN DEN
gözlerimi silip gülümsedim, çünkü şuan Aybike ile buluşmaya gdiiyor dum.
benimle konuşmak istemişti, özür dilemek istemişti.
hızla beni çağırdı kafeye gittim,
Aybike yi bir masada oturmuş şekilde görünce gülümseyip koşa koşa yanına gittim.
" aybikee" diyip hızla sarıldım.
oda bana aynı şekilde sımsıkı sarıldı.
" süsen canım arkadaşım nolur affet beni, sana dediklerim tamamen saçmalık tı biliyorum."
" tamam ben herşeyi unuttum,
sen benimle tekrar konuşmaya başladın ya o bana yeter."
" şey süsen ben bişey öğren dim."
" ne öğrendin." dedim hızla.
" sen şu Ömer le sevgili olmuşsun ve o seni bizim tolga nın kardeşi leyla ile aldatmış, doğru mu."
gözlerim dolu şekilde konuştum.
" doğru." dedim.
" yaa hayır sakın ağlama canım nolur.
boşver kendi kaybetti, sen değil o ağlasın."
" elimde değil Aybike...
ben ona çok aşık oldum."
" anlıyorum seni canım."
" Aybike geçecek mi " dedim kalbimi tutup.
Aybike bu halime dayanamayıp ağlamaya başladı.
ağlamaklı sesiyle konuştu.
" geçecek... geçecek birtanem."
" Ömer rin bana yaşattığı nın aynısını bende ona yaşatıcam Aybike." dedim bir anda.
" nasıl yani?" Dedi anlamayarak.
" tolga ile sevgili olucam, gözünün içine soka soka onunla aşk yaşicam."
" iyi de tolga ya haksızlık olmaz mı bu "
" benimle olmak istemiyomu, fırsat veriyorum işte eline." Diyip telefonumdan tolga nın numarasını bulup hızla yazdım.
" tolga sana bir şans vermek istiyorum"
dedim Ve cevap gelmesini bekledim.
" beni şuan çok mutlu ettin prenses."
yazdı, yazdığı şeyle sahte şekilde gülümseyip telefonu masaya bıraktım.
kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş Ömer yılmaz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)
Teen Fictioniki farklı hayat, iki farklı yaşam, iki farklı kalp... süsen ve Ömer birbirinden farklı iki zıt kutup. üvey kardeşlik ile başlayan bu başlangıç, zamanla başka hislere dönüşecek ti..