44. BÖLÜM

397 21 16
                                    

ÖMER DEN
yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından doktorun yanımıza gelmesiyle merakla ne diceni bekledik.
" susen hanımın kanamasını durdurduk, ama durumu şuan sitabil, her ne olacağı belli değil o yüzden bu gece müşade altında tutucaz geçmiş olsun."
Diyip gitti.
" baba ben susenjn yanına gidicem."
" git tamam sonra da ben giderim."
babamın cevabından sonra hızla içeriye girdim.
süsenin o halini gormemle gözlerim doldu, süsenin bu halde olmasını kendime yediremiyordum.
" birtanem." dedim elini tutup.
" Ömer, bebeğimiz iyi dimi?"
" iyi güzelim hiç bir sorun yok."
"çok korktum birşey olucak diye."
" ama olmadı güzelim, korkacak hiç birşey yok tamam mı.
" hı hı." dedi yorgun sesiyle.
" ben şimdi çıkayım, babam gelecek yanına, görmek istiyor seni."
" tamam."
ben çıktıktan sonra babam girdi.

SÜSEN DEN
" süsen kızım nasılsın."
: iyiyim Ahmet amca."
" süsen ben gerçekten ne dicemi bilmiyorum, omer ve suzanin bunları yaptığına inanamıyorum."
" ben artık Ömere kızmıyorum, hatta yavaş yavaş affediyorum onu, çünkü onun bir sebebi vardı bunu yapmak için evet doğru bulmuyorum ama annesinin intikamını almak istedi...
ama annem... annem hayatımda gördüğüm en iğrenç kadın.
onun bana bunu yaptığına inanamıyorum gerçekten."
" tamam şimdi bunları konuşmayalım yorma kendini daha fazla."
" tamam." dedim, sonra Ahmet amca çıkıp gitti.
bir kaç dakika sonra omer elinde tepsiyle içeriye girdi.
" benim güzeller güzelim açıktı mı bakalım?"
" hayır, ama bebeğimiz için yicem."
" aferin güzelim."
" eee ne yicem."
" doktorun listesine uymak zorunda kaldım, o yüzden haşlanmış brokoli, patates püresi ve yoğurt."
" neee ayy midem. Ömer ben bunları yersem bebeğimiz erken doğar bak ciddiyim, ben bunları yiyemem."Diyip bebek gibi dudağını büzdü.
" güzelim elimde olsa buraya en sevdiğin yemekleri doldururdum, ama işte doktor sadece bunların yemen gerektiğini söyledi."
" iyi de ben burda yenilicek hiç bişey görmüyorum. ya ben keçi miyim yeşil yeşil brokoli yiyim Allah aşkına omer ya."
dediği şeyle küçük bir kahkaha attım.
" yiceksin zorundasın, evet ac bakalım ağzını geliyor brokoliiii."
" offf tamam."Diyip zorlukla yedim, bir kaç dakika sonra hepsini yiyip bitirip Ömere uykum olduğunu söyleyip uyudum.

bir gün sonra süsen den
"Ömer uyumak istemiyorum ayy içim şişti ama uyumaktan yeter." dedim yataktan kalkmaya çalışarak.
" süsen kalkıp durma artık şu yataktan bak daha kendine gelmedin, Kendine gelmen lazım önce."
" offf ooofff." Diyip geri yatağa uzandım.
iki gün önce neredeyse ölecek duruma geldiğim o iğrenç odadan ayrılıp ömerin odasına geçmiştim.
Ömer, kendi odasını yeniden benim zevkime göre dizayn etmişti, duvarı benim sevdiğim renge boyamıştı, perdeleri değiştirip, yatağın yönünü değiştirmişti, herşeyi sadece bana göre yeniden değiştirmişti.
bu odada Ömerle birlikte kaldığımdan beri kendimi çok huzurlu ve mutlu hissediyordum.
sadece o kadınla aynı evde yaşıyor olmak beni biraz geriyordu, onun yüzünden her an bu mutluluğum dan eser kalmayacak mış gibi hissediyorum.
" süsen."
ömerin sesiyle düşüncelerim den sıyrılıp cevap verdim.
" efendim omer."
" süsen sen beni affettin mi?" dedi yüzünü bebek gibi büzüp.
dayanamayıp gülümseyip konuştum.
" yanii sayılır." dedim.
sonra da devam ettim.
" Ömer bak sen beni çok yordun çok yıprattın, ama artık geçti gitti, ben seni seviyorum, sensiz bir hayat düşünemiyorum, hem bir bebeğimiz de olucak, bebeğimiz ikimizde birlikte büyicek." dedim.
bunu dememle Ömer yatağa oturup elimi tutup konuştu.
" seni çok seviyorum ve seni asla üzmicem bak sana yemin ediyorum asla üzmicem seni, sen benim herşeyim sin güzelim." dedi ve dudağıma yaklaştı.
" öpebilir miyim.?" dedi fısıltı şeklinde konuşup.
" öpebilir sin." dedim bende aynı tınıyla.
ve o an omerin dudaklarını dudaklarım da hissettim, çok yumuşak ve özlem barındırıyor du öpüşünde.
" sevgilim hayat bizi bir şekilde yan yana tutmaya devam ediyor görüyor musun, ne yaşarsak yaşayalım ayrılamıyoruz bundan sonra da asla ayrılamayız." dedi gözlerimin içine bakarak.
" çünkü biz birbirimize aitiz sevgilim." dedim gülümseyip.
" susen güzelim bak diyorum mi bugün akşam yemeğe gidelim ne dersin."
ömerin bunu demesiyle yüzümü buruşturup konuştum.
" hala dışarıya çıkacak kadar iyi hissetmiyorum, ben bu odada seninle birlikte çok iyiyim gerek yok ki dışarıya." dedim gözlerim dolu dolu.
" birtanem neden gozlerin doldu senin."
" hormonlarım coştu galiba." dedim gülüp.
omer de bunu dememle ufak bir kahkaha attı.
" babacım annemiz senin sayende çok duygulanıyor ama." dedi.
elini karnıma götürüp.
sonra bir anda telefonum çalmaya başladı.
aybike nin aradığını görünce hızlıca açıp konuşmaya başladım.
" alooo aybikeemmm canım."
" süsimm birtanemmm..
susim nasıl oldun, ya ben çok korkuyorum sana yine birşey olucak diye."
" yaaa aybike korkma iyiyim ben, birşey olmicak bana bir daha."
" ya inşallah yaa nolur birşey olmasın sana ya, ya hatta kimseye birşey olmasın..."
" aybikecim canım iyi misin sen, neyin var niye bu kadar duygusalsın."
" yaa off ben dayanamicam söylicem."
" neyi söyliceksin aybike."
" süsen ben hamileyim."
duyduğum şeyle ağzım açık kaldı, bir kaç saniye susup heyecanla konuşmaya başladım.
" neee, nasıl, ne demek hamileyim, ayyy ben simdi teyze mi oluyorum, ama bir dakika ne ara, nasıl, siz berkle daha yeni sevgili olmadınız mı.?" Dedim.
Ömer de benim dediklerim den dolayı ağzı açık şekilde telefona bakmaya başladı.
" yaa biz biraz yakınlaşmak istemiştik sadece." dedi.
bende gülüp konuştum.
" biraz fazla yakınlaşmışsınız sanki."
" yaa susii ben çok mutluyum, evet berkle ilişkimiz daha yeni ama sanki yıllardır berabermişiz gibi hissediyorum. hemm bak çocuklarımız beraber büyicek."
" yaaaa evett, aybikem canım benim tebrik ederim gerçekten.
bu arada berk biliyor dimi?"
" biliyor biliyor söylediğim an dan beri mutluluktan yerinde duramıyor...
süsi ben şimdi kapatiyim berke bakmam gerekiyor, tatlım mutluluktan bayıldı galiba." aybike nin son dediği şeyle gülüp kapattım.
" süsen sevgilim ne olmuş."
" aybike hamileymiş"
" neee, gerçekten mii, nasıl yaa şimdi berkle ben ayni anda baba mı olucaz."
" evett sevgilim."
" sevgilim bu arada, şey hani ben şimdi odadan çıkamıyorum yaa acaba biraz ders mi çalışsam zaten çok boşladım."
" çalış güzelim benim ne istiyorsan onu yap. hatta sen şimdi masaya geçmek istiyorsan geç bende sana güzel güzel yemekler katıp geliyorum." Diyip hızlıca odadan çıktı.

ÖMER DEN
odadan çıktığım an Suzan hanımla karşılaştım.
"kızım senin odanda daha ne kadar kalıcak." dedi gitmemi engelleyip.
" ne kadar isterse o kadar kalacak."
" sen benim kızımı nasıl hamile bırakırsın, nasıl bırakırsın, baban dün herşeyi anlattı, hamileymis susen.
bana bak, bu çocuk doğmicak, kızımı kandırmana izin vermem anlıyor musun vermem."
" ben susene hiç bişey yapmıyorum, bebegimizi dünyaya getirmeye karar verdi, süsenin kararına karışmazsınız."
" öyle de bir karışırım ki." dedi nefretle bakarak.
" aynen." Diyip yanından geçip mutfağa indim.
susen için güzel güzel yemekler hazırlayıp odasına çıktım.
" birtanem yemeğin geldi...
ooo bakıyorum da harıl harıl çalışmaya başlamışız." dedim yanağından öpüp.
" evett başladım." Diyip yemeklere baktı.
" sevgilim bu yemekleri o kadın mı yaptı."
" yani evet." dedim tereddüt ederek.
" yok ben bunu yemek istemiyorum, dışarıdan söyleyelim mi."
" annen yaptı diye dimi?"
" annem değil o benim, ve evet o yaptı diye."dedi ve sonra ayağa kalkıp devam etti.
" sevgilim sen yemekleri söyle hemen geliyorum." Diyip tepsiyi alıp kapıyı açıp,  koridorun ortasına tepsiyi fırlatıp geri içeriye girdi.
" tamam işim bitti." Diyip elini çırpıp sandalyesine oturdu yeniden.

SÜSEN DEN
ben akşama kadar ders çalışmıştım, omer de kitap okumuştu, nihayet uykumuz geldiğinde uyumaya karar verdik.
" sevgilim yatakta yatmicak mısın?" Dedim koltuğa gittiğini görünce.
" sen rahatsız olursun diye gelmedim."
" aşkım biz bu konuyu konuştuk ya, ben seni affettim, rahatsız olacağım bir durum yok, hadi gel yanıma, sana sarılıp uyumak istiyorum." dedim.
bunu dememle hızlıca yanıma uzanıp kollarını vücuduma sardı.
" işte şimdi çok huzurlu bir uyku çekicez ikimiz de" Diyip uykunun kollarına teslim olduk...
sabah gözlerimi açtığım da omeri yanımda görememle korkup yataktan kalkıp seslendim.
" Ömeer, omer nerdesin." dedim Sonra odadan çıkıp bahçeye indim.
" Ömer." dedim, omeri bahçe de görmemle.
" güzelim, birtanem. sen dışarıya çıkmışsın." dedi mutlulukla.
hızla ona koşup sımsıkı sarıldım.
" seni görmeyince çok korktum, ya neden bana haber vermeden çıkıyorsun."
" sevgilim uyuyordun rahatsız etmiyim dedim, berk aramıştı bahçe de konuşim dedim Sonra burda kaldım böyle."
" bir daha bana haber vermeden bir yere gitmek yok Ömer yılmaz."
" emredersiniz kraliçem."
Diyip dudağımdan ufak şekilde öpüp sımsıkı sarıldı.

yeni bölüm geldii...

iyi okumalar dilerimm🤍🩷

SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin