SÜSÖM ( ÜVEY KARDEŞİM)

21. BÖLÜM

SÜSEN DEN
Sabah gözlerimi açtığımda Yüzümde tatlı bir tebessüm vardı, Ömer ile dün gece yaşadıklarıma hala inanamıyordum, ben bu adama ne ara bu kadar kapılmış gitmiştim.
telefonuma mesaj gelmesiyle açıp okumaya başladım, mesajı atan kişiyi görünce şaşkınlıkla gülümsedim.
aşk olsun süsi ya aylar dir yazmıyorsun
unuttun mu biricik kızıl kızını".
" yaa o nasıl söz leyloşumm, ben seni nasıl unuturum."
" tolga dan dolayı olabilir mi, ben onun kardeşiyim ya hani"
" ya ne alakası var, tolga dan dolayı küsmem ben sana, demiştim ya annem evlendi falan."
" tamam tamam hadi öyle olsun,
evet Suzan teyze evlendi Aybike den öğrendim bende, eee kimle evlendi  Suzan kraliçem."
" kraliçem Ahmet Yılmaz diye biriyle evlendi, ama görsen adam pamuk gibi leyloş "
" Ahmet Yılmaz mı?"
" evet ne oldu bir yerden tanıyor sun yoksa, gerçi dünyada bir sürü Ahmet Yılmaz vardır "
" yani bir arkadaşımın babası da ahmet
Yılmaz o yüzden sordum, neyse öptüm seni ben şimdi erkek arkadaşımın ailesine kahvaltı ya gidicem."
" oooo leyla barçın, ailesiyle tanışmışız
evliliğe de gider bu ilişki "
" ayyy süsen cim inşallah canım,
neyse hadi görüşürüz "
" görüşürüz bebeğim."
leyla ile konuşmam bittikten sonra elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirip
aşağıya indim, Dün gece den sonra Ömeri göreceğim için çok heyecanlıydım. aşağıya kahvaltı için inip herkese tebessüm ederek yerime oturdum, Ömer de ordaydı beni görünce yüzünde huzurlu bir gülüş oldu.
annem bana bakıp konuştu.
" kızım sabah sabah bu ne mutluluk böyle " dedi.
" bilmem çok mutluyum bugün bir nedeni yok " diyip Ömere bakış attım.
sonra Ahmet bey Ömere bakıp konuştu.
" Ömer ben sana haber vermeden bişey yaptım " dedi.
Ömer de çayını içerken konuştu.
" ne yaptın baba?"
" leyla yı kahvaltı ya çağırdım "
Ahmet beyin bunu demesiyle Ömer ile göz göze geldik.
Ömer hızla ayağa kalkıp bağıra bağıra konuşmaya başladı.
" baba sen ne yaptın ya, nasıl bana sormadan bunu yaparsın." dedi.
Ahmet bey de ayağa kalkıp hızla konuştu.
" oğlum düşmanını çağırmışım gibi davranma, o senin sevgilin,
daha dün onu seviyorum demedin mi ?"
Ahmet beyin bunu demesiyle hayal kırıklığı ile Ömere baktım.
ne yani Ömer beni aldatıyor muydu,
beni ayakta mı uyutmuştu.
Ahmet beyin sorduğu soruya hayır demesini bekledim, ama demedi,
hayır onu sevmiyorum demedi,
ve o an kapı çaldı, bende buruk bir gülümseme yerleştirdim.
" leyla geldi sakın kızın yanında saçma sapan bişey söyleme Ömer " diyip Ahmet bey kapıyı açtı.
içeriye giren kızı görünce hızla ayağa kalkıp şaşkınlık la konuştum.
" leyla .." dedim.
leyla beni görünce şaşkınlıkla konuştu.
" süsenn."dedi.
Ahmet bey bana bakıp konuştu.
" siz tanışıyor musunuz?" Dedi.
Bende yüreğimdeki acıyla konuştum.
" evet, leyla benim çok yakın arkadaşım".
bunu dememle Ömer şaşkınlıkla bana baktı.
sonra annem konuştu.
" ayy bu nasıl bir tesadüf böyle,
eşimin oğlu, kızım yerine koyduğum kişiyle birlikte, çok mutlu oldum,
leyla canım gel otur ayakta kaldın" dedi.
leyla mutlulukla konuştu.
" ya Suzan teyzecim bende o kadar mutluyum ki anlatamam." dedi.
Ahmet bey de aynı şekilde gülümseyip konuştu.
" valla bu durum benim çok hoşuma gitti" dedi.
Bende leyla ya bakıp konuştum.
" Bende çok sevindim, çocukluk arkadaşım ve abim yerine koyduğum Ömer birlikte, çok güzel bir durum " dedim.
abi kelimesini söyleyince bana sinirle baktı.
annem leyla ve Ömere bakıp konuştu.
" eee çocuklar evlilik ne zaman bakalım"
annemin bunu demesiyle, leyla hızla konuştu.
" Ömer ne zaman derse o zaman " dedi.
gözümden usulca bir damla yaş düşünce hızla silip gülümseyip konuştum.
" ben odamdayım " dedim.
leyla bana bakıp konuştu.
" ama uzun zaman sonra birbirimizi gördük süsen, gitme ya ."
" leyloşum sonra artık, başım ağrıyor benim biraz "
" peki " dedi. Bende hızla odaya çıktım.
odaya girdiğim de yatağıma baktım,
dün gece yaşananlar aklıma gelince hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
" senden nefret ediyorum " dedim bağıra bağıra, sonra yatakta mi Örtüyü hırsla çekip yere fırlattım.
yastığı kapıya fırlattım.
yere çöküp ağlamaya devam ederken konuştum.
" neden yaa, neden yaptın bana bunu "
" benden ne istedin, ben sana ne yaptım,
neden sevgilin varken benimle bu kadar şey yaşadın, ve sevgilin benim en yakın arkadaşım ken..."

ÖMER DEN
" eee ben iki dakika lavabo ya gidip geliyorum "  diyip koşa koşa süsenin odasının önünde durup konuştum.
" sevgilim lütfen aç kapıyı konuşalım "
" defol git ya defol git, benim seninle konuşucak bişeyim yok."
" lütfen böyle söyleme " diyip gözlerimdeki yaşı sildim.
" süsen ben seni çok seviyorum,
ben onunla sevgili değilim,
ben onunla sadece oyun oynuyorum,
onunla sevgililik oyunu oynamak zorundayım anla beni "
" Ömer sana son kez söylüyorum defol git "
" süsen aç  kapıyı konuşalım "
" konuşmak mı istiyor sun, tamam açıyorum konuşalım " dedi ve kapıyı açtı, yüzünü gördüğüm de tam konuşucakken, tüm gücüyle attığı sert Tokat beni bozguna uğrattı.
" al sana konuşma, bana bak şansını dağa fazla zorlama pislik herif "
" süsen bana öyle deme lütfen deme nolursun ya "
" sen daha ağırlarını hak ediyorsun,
hatta dur soyliyim. Sen, beş para etmez pislik, iğrenç, ihanet eden, karaktersiz pisliğin tekisin, sem sevilmeyi hak etmiyorsun, ben senin nasıl biri olduğunu fark ettim, umarım leyla da fark eder. çünkü o kıza çok yazık.
şimdi defol git odam dan.
haaaa bu arada, dün gece yaşadıklarımızı unuttum bile,
benim için çok da özel bir anlamı yok,
her insanla yaşarım ben bunu,
ilk seninle yaşadım diye kendini bişey sanma, dün gece yi sende unutsan iyi olur, bej üstüne yenilerini eklerim zaten."
bunu demesiyle hızla belinden tutup sinir dolu bakışlar la  konuştum.
" ne demek üstüne yenilerini eklerim,
ben yaşadığım sürece sen bunu asla yapamazsın, ölmem gerekiyor ancak".
hızla kendini benden çekip nefret ve hayal kırıklığı ile konuştu.
"sen benim için öldün zaten Ömer yılmaz, ben seni kalbime gömdüm,
üstüne de toprağını attım."
" bu kadar basit olamaz, beni bu kadar kolay şekilde kalbinde bitiremez sin. "
" öyle bir bitirdim ki seni, Karşımda deli gibi acıdan Kıvranıyor olsan, Yanından öylece hiç bişey yokmuş gibi geçer giderim. "
" bu dediğin şey çok acımasız süsen"
" acımasız olan ben değilim, sensin.
iki kızın da duygularıyla oynayarak en büyük acımasızlığı sen yaptın."
" ben senin duygularınla oynamadım,
leyla nın da duygularıyla oynamadım."
" yeter, gerçekten yeter, defol git gözümün önünden, defol git yoksa şuan bu evden gider bi daha da dönmem."
" haa.. hayır hayır lütfen susen sakın,
tamam ben gidiyorum."
" giderken kalbimden de git tamam mı,
çünkü sen, benim kalbim den bir kuş gibi uçup gittin, ve bidaha kalbime konmana izin vermicem."
hiç bişey diyemedim, gözlerim den yaşlar gelirken aşağıya yanlarına indim