külkedisi

259 14 2
                                        

    "Bu hatayı yaptığı için o da çok pişman olmuştur eminim ama ben geç kalıyorum. Şimdi müsaade ederseniz '' dedim. Tam kapıdan geçmeye çalışırken tekrar yolumu kesip

   "Dur bakalım küçük hanım ben haber vereyim "dedi.

  Şimdi düşünüyorum da keşke içeri alınmadığım zaman vazgeçip geri dönseydim.

  Neyse güvenlik duvarını bindir güçlükle geçip içeriye girdiğimde villaya giden uzun upuzun yokuşu çıkmak zorunda kaldım. Yol boyunca iki taraflı dikilmiş çamlar cetvelle ölçülmüş gibi düzgünce kesilmişti. Yokuş sonunda kocaman bir havuzun içinde eski brezilya dizilerinde gördüğüm çıplak iki kadın heykeli havuzda serinlemeye çalışıyorlardı. Utanmazsam bende havuza girecek kendimi suya bırakacaktım.

   İç çekerek yine kocaman olan merdivenleri çıkmaya başladım. Zenginlerin en büyük takıntısı olan kendilerini fark ettirme hırsı bana komik geliyordu. Her şeyi devasa yaptırmak abartılı şeyler seçip benim param büyük, eşyalarımda ondan büyük anladınız mı fakirler demeye geliyordu.

   Nihayet kapıya geldiğim zaman çalmak için zil arıyorken kapı açılıverdi. Saygıyla eğilmiş hizmetli beni içeriye alırken bana şaşkınca bakıyordu. Ben ise elimde eski kitaplarım ve perişan tipimle sıkıntıyla etrafa bakıyordum. Gözlerimiz buluşunca gülümsedim.

    ''Miray Hanım sizi odasında bekliyor buyurun' 'diyerek merdivenlere doğru yürümeye başladı. Peşinden parlak mermer zeminden geçerken aklımdan burası nasıl ısınıyor acaba, elektrik faturası ne kadar geliyordur diye düşünceler geçiyordu.

   Merdivenlerden sonra önümüze gelen pek çok odayı geçip bir kapının önünde durduk, kapıyı tıklayan hizmetli yine saygıyla kapıyı açıp beni içeriye yönlendirirken geri dönüp tekrar merdivenlere doğru yürümeye başladı.

       İçeriye adım attığımda hayranlık ve hayretle kapının önünde öylece kaldım. Oda teyzemle yaşadığımız evden daha büyüktü. Tam ortada merdivenlerle çıkılan bir platforma yerleştirilmiş yuvarlak bir yatak renkli büyük tüllerle çevrilmişti. Devasa camlardan süzülen güneş geniş kanepelerin üstünde ki renkli yastıklarla renk oyunu oynuyordu. Duvarda büyük ekran bir televizyon vardı etrafı dönerek izlememe küçümser gülüşüyle bakan Mirayı görünce hayranlıkla açık kalan ağzımı kapattım başımı öne eğdim.

   "Külkedimde nihayet gelmiş " diyerek etrafımda dolaşıp beni iyice süzdü. ''Kalçaların benimkinden geniş ama yolladıkları iğrenç elbisenin altından fark edemezler yüzünde zaten bir tür peçe ile kapalı olacak tamam ya oldu bu iş '' derken başımı kaldırıp ona baktım

AŞK ACITIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin