Ayağa kalıp elimi uzattım söylediklerinden dolayı yanaklarım yanıyordu, ihtiyaçlarının ne olduğunu tahmin etmek bile beni heyecanlandırmıştı.
Tokalaşırken siyah zeytin gözlerine baktım. İçimden şanslı kız diye geçerken kendime küfür ettim. Tokalaşmamız bitince "madem anlaştık sana bu gecelik kalacak bir yer ayarlayalım yarında ev aramaya çıkarız akşamda babamlarla buluşup kararımızı açıklarız. Sana limitsiz kredi kartı ayarlarım alışverişini falan yaparsın"
Beraber ofisten inerken hızlı hızlı konuşuyordu. Karara varmış olmamızdan mutlu ve rahatlamış gözüküyordu.
Ben ise daha birkaç saat önce kendime küfür edip böyle salaklıklar yapmayacağım hakkında yemin ederken yine böyle bir hata yaptığım için kendime öfkeliydim. Âmâ oldukça da çaresizdim. Arabaya binmeden yürümeye başlamıştı ona yetişmek için hızlanırken aklımda ki soruyu sordum.
" Neden hazırda ki kız arkadaşına teklif etmiyorsun?"
Bana kısa bir bakış atıp " Ona teklif edersem olayı ciddiye alır aramızda öyle bir ilişki yok yani ben ona âşık değilim ve hayatım boyunca birini sevmek ve bağlanmak niyetinde de değilim. Bir kadın tarafından kazık yeme niyetinde değilim"
Onun adına üzülmüştüm. "Senin sevdiğin ve ya söz verdiğin birisi var mı peki?"
" Hayır, yok şimdilik "
Aniden durunca ona çarpmamak için fren yapmama rağmen sırtına tökezledim. Bakışlarımız karşılaştığında burun burunaydık, nefesi yüzüme dokunuyordu, yolun ortasında öylece durmuş birbirimize bakarken bakışları dudaklarıma indi. Kalbim anında teklerken boğazım kurudu, nefes alma ihtiyacı ile dudaklarımı araladım. Dudaklarıma bakarken gözbebekleri irileşti. Derin bir nefes alınca göğsüm havalandı ve koluna değdi. Hipnoz olmuşçasına ona bakarken aniden arkadan gelen korna sesiyle ikimiz de hopladık ve çekim bozuldu. Sinirle kaşlarını çattı tekrar yürümeye başladık. Ben kıpkırmızı suratımla onu takip ederken o elleri ceplerinde daha hızlı yürüyordu.
Peşinden yetişebilmek için koşuyordum, "Evliyken başkasına âşık olursan anlaşma bozulur ve sana nafaka falan ödemem, sadece aldığımız ev sana kalır. Başka erkeklerle ortalarda gezmene müsaade etmem"
" Zaten öyle bir niyetim yok merak etme"
" İyi, beni anladığını umuyorum. Ayrıca bana da bir daha öyle bakma eğer bakarsan olacaklardan sorumlu olmam "
" Anlamadım nasıl bakıyorum "
Adımlarımı yavaşlatmıştım, tavırları kafamı karıştırıyordu.
" öpülmek için yalvarıyormuş gibi"
Şaşkınlıkla yolun ortasına durdum. " Ah ben mi öyle bakıyorum yani? Saçmalıyorsun "
" Sen bakma bende saçmalamayayım" peşinden gitmeye devam ettim. Söyledikleri beni utandırmıştı, üstelik gerçekten de beni öpmesini ummuştum. Eğer korna sesi gelmeseydi diye utanç içinde düşündüm.
Yine aniden durunca bu kez erken fark ettiğim için ona çarpmadan durabilmiştim. Büyük ve lüks otelin merdivenlerini çıktık resepsiyondakiler Şahin'i görünce hemen ayaklanıp bizi karşılarken saygıyla "Buyurun Şahin bey, hoş geldiniz " dediler.
Kafası ile selamlayıp "Bize bir oda lazım birkaç günlük"
"Hemen bakıyorum, süit mi tercih edersiniz" derken gözleri ile işveli bakışlar atan kadın da oldukça güzel ve seksiydi, âmâ Şahin hiç farkında değil gibi davranıyordu. Kabul edip işlemleri yaptırırken ben yine savunma kalkanım olan çantama sıkı sıkı sarılmış yanında ürkek bakışlarla yanında duruyordum.
Kız bilgisayara bir şeyler yazarken kimliğimi isteyince çantamdan çıkartıp uzattım. "Şahin bey sizin de kimliğiniz gerekli" deyince "Hayır ben kalmayacağım misafirim yalnız kalacak" dedi.
Dakikalar içinde kayıt yapılmış ve asansöre binmiştik. Şahinle asansörde beraber odama çıkarken daha öncede bu otelde başka misafirlerde ağırladığı üstelikte onlarla kaldığı fikri beynimde dönüp duruyordu. Odama kadar refakat edip kapıda durdu.
" Yarın saat 11 gibi seni buradan alırım, emlakçıma talimat vereceğim. Birkaç ev ayarlarsa yarın dolaşırız sende karar veririsin "
Kafamla tamam dedim. Kafamı kaldırıp yüzüne bakmıyordum. Anahtarım elimde kapının önünde öylece duruyordum. Telefonu çalmaya başlayınca müsaade isteyip telefonunu çıkartıp baktı. Kısa ve hızla " Ne oldu, Evet geliyorum tamam sen yat gerekirse ben seni uyandırırım" deyip telefonunu kapattı. Bana bakınca tekrar gözlerimi kaçırdım.
"Bugün çok yoruldun hadi dinlen iyi geceler yarın ben seni ararım.Numaranı verirsen" hala telefonu elindeydi. Benden cevap bekliyordu.
"benim telefonum yok "
" Nasıl yani "
"Telefona ihtiyacım yok o yüzden almadım" yüzüme bakıp düşünceli bir şekilde kaşlarını çattı.
"Artık ihtiyacın olacak yarın onu da alırız hadi iyi geceler" koridorda yürüyüp asansörün düğmesine bastı. Bana dönüp "Hadi içeri gir"
Tamam diye kafamı sallayıp odaya girdim.
Teyzemle kaldığımız evden bile daha büyük bir odaya girmiştim. Muhteşemdi, bugün Miray'ın odası kadar lüks ve geniş bir odaydı. Kapıyı kapatıp tüm odayı gezdim kapalı perdeleri açıp muhteşem manzaraya baktım. Başımı eğdiğim zaman geniş omuzlarıyla köşeyi dönen Şahin'i gördüm.