Nesi oluyordum? bir hafta sonra evlenecektik ama hiçbir şeyi olmuyordum. İçimden gülümseyip; " Nişanlısıyım ismim Asya " dedim.
Cümlem biter bitmez hemen ayağa kalkıp beni yönlendiren genç görevli "İsmim Leyla tanıştığımıza çok memnun oldum ". Etrafı izlerken içimden vay be koskoca halı imparatorluğunun veliahdıyla evlenecektim.
Özel bir asansörle giderken kız yan gözlerle beni incelerken sessizce başım sabit karşıya bakarak durdum. Asansörün kapısı açıldığında başka güzel bir görevli tarafından karşılandım. Bana saygıyla bakıp ofisin kapısına kadar getirip kapıyı çalıp içeriye buyur etti. İçeriye yalnız girdiğimde geniş boydan boya camların önünde durmuş bana bakan Şahin ile göz göze geldim.
Bana doğru yürüyüp " Hoş geldin" deyip yanağımdan öptü. Doğal ve normal bir reflexti ama benim içim alev alıp yanaklarım yanmaya çoktan başlamıştı. Başımı öne eğdim dudağımı ısırdım. Sırtımdan yön vererek beni geniş ofis koltuğuna yönlendirip karşıma oturdu. Ceketini çıkartmış koltuğun arkasına asmıştı. Beyaz gömleğinin kollarını sıyırmış, kravatını gevşetmişti.
" Buraya ait değil gibisin" dedim.
" Aynen öyle aslında buraları çocukluğumdan beri bilirim ama şimdi dedem ve babamın yerine oturmak bana garip geliyor"
" Alışkınsın oysaki sonuçta başka bir işletmenin sahibisin "
" Alakası yokmuş ben ailemden uzak olduğum yıllarda çok şey değişmiş beni yadırgayan insanların içindeyim. Maalesef benim unuttuğum ayrıntıları bile hala en ince ayrıntılarına kadar hatırlayan ve bana hatırlatmaya çalışan insanlarla beraberim."
" Nikâhtan sonra dedikodular duracak mı dersin?"
" Umurumda değil sadece babam affetsin yeter, girişte nişanlısıyım demişsin "
" Şey evet ben düşündüm ki bir hafta sonra nikâh kıymadan önce biraz alışma devresi olsun"
" Harika düşünmüşsün yeni dedikodu beni biraz geçmiş hayaletlerden kurtarır. Karnın aç mı?"
"Aç değilim sağ ol, ben nerede çalışacağım onu bir an evvel görmek istiyorum hem seni de oyalamamış olurum"
Ayağa kalkıp bana elini uzattı, yanından geçip önden yürümeye başladım. Kapıyı açıp bana eliyle yol gösterince tekrar önden yürümeye başladım. Belime elini koyup, yakınıma sokulup yürümeye başladığında etrafta meraklı bakışlar çoktan artmıştı. Beraber yürüyüp asansöre bindiğimizde baykuş gibi kafalarını uzatıp bakan kadınlar gurubuna el sallamamak için kendimi tutarken kapı kapandı. Yana kayarak kolunu belimden çekip sırtımı duvara verdim.
Bana bakarken" Bu tafraların ne kadar devam edecek"
" Bana geri zekâlı, basit ve zevksizmişim gibi davranmadığın zaman" başımı dik tutup gözlerinin içine baktım. İçinde kaybolmamak için bakmadığım gözlerine, âşık olmamak için direndiğim adama baktım.
Derin bir nefes alıp eğildi ve asansörü durdurdu asansör aniden durmanın etkisiyle hafifçe savrulunca korkudan kalbim tekleyiverdi. Ellerimle duvara tutunup korkuyla Şahin'e baktım. Gülümseyip üzerime yürürken ondan korktuğumu zannediyordu ama benim kapalı alan korkum vardı ve şu an kafese kapatılmış kuş gibi kalbim çırpınıyordu. Yavaşça yaklaşıp iki kolunu yanlarıma koyup yaklaştığında dikleşip duvara iyice yaslanıp nefes alıp vermeye başladım. Aniden elektriklerde kesilince korkuyla yakasına yapıştım ağzımdan çıkan inleme ile ona tutundum. Bana sarılıp kendine iyice çekmişti kulağıma; "Korktun mu tatlı nişanlım?"