Mertomun doğum gününe özel, bu haftaki bölümümüz bugün olucak! Komutanım, iyi ki doğmuş, iyi ki var, çok seviyorum ulan bu adamı. İnanılmaz bir sevgi patlaması yaşıyorum kendi içimde, çok seviyom!
Hadi keyifli okumalar bol bol yorumlar meleklerim!
***
Ceylan Koç
"Of ebemiz sikildi."
Barış'ın yakınmasıyla gülmüştük. "Noldu, yoksa Mert hocayla güzel bir antrenman mı geçirdiniz." dediğimde Altay başını salladı, "İnanılmaz güzeldi, tahmin bile edemezsin." Kahkaha attım, "Sağ olsun Mert hocam lafımı önemsiyor demek ki." dediğimde Berat şaşkınlıkla baktı suratıma.
"Ney."
"Yani, gelişin diye canım."
"Vay hain ya, ne dedin kızım hocaya." diyen Barış'la omuz silktim. "Hocam Barış'ları iyi çalıştırın, en iyi yerlere gelsinler dedim." diyip elimdeki sigarayı söndürdüm.
"Yemin ederim hain ya!"
"Ne haini, kız sizi düşünmüş oğlum. Öp başına koy." diyen Ferdi'ydi. Lorin, "Hakettilerse eyvallah aşkom." diyince Berat gülerek, "Vallahi hakettiysek cidden eyvallah." dedi.
"Siz haketmişsinizdir ya? Mesela arkamızdan konuşarak?" dediğinde Ceren, Barış güldü "Aaa kuru iftira, ne konuşçaz biz sizin arkanızdan." dedi.
"Sus be, kolpacı. Neymiş biz Lorin'le takım makım seçemez mişiz. Bir daha asla seçtirmiceklermiş falan."
"Oğlum siz bok gibi oynadıysanız bu kızların suçu mu?"
"İyi dedin Altayım, kazma kazma oynuyorlar sonra işlerine gelmeyince Ceylan'la Lorin seçmişti zaten takımları diyorlar."
Ferdi'ye hak vererek güldüm. "Ay birazdan ilk voleybol dersimize giricez, çok heyecanlı." dedi Ceren konuyu değiştirerek.
Ferdi ona gülümseyerek baktı hafiften dudakları aralandı, fakat Zaniolo onun konuşmasına izin vermeyerek "Umarım güzel geçer fıstık." dedi, bunu söylemesiyle benim kaşlarım havalandı, ona bakarken.
Ceren de gözlerini kırpıştırarak Zaniolo'ya baktı. Berat öksürerek güldü, "Hayırlı işler Zanim." dediğinde ikisi de utanarak bize baktılar. "Ne hayırlı işleri abicim, hayırdır lan kale direği hızın 180?" dedim terso bir tonda.
Ferdi, Zaniolo'ya ters bir bakış atıp, başını eğerek cebinden çıkarttığı telefonla oynamaya başladı. Barış, kolunu omuzuma atıp "Karışmasana millete. Allah Allah." dedi, güldüm.
"Sana ne oğlum?"
"Alış artık Ceylan, kızların yavaş yavaş elinden kayacak."
Lorin'in dediğiyle sinirle baktım hepsine, "Yalan söylemeyin yalan söylemeyin, inanmıyorum inanmiyorum suss." Hepsi kahkahaya boğulunca yüzümü buruşturdum.
Biz konuşmaya devam edicekken, Mert hocanın sesini duyduk. "Ceylan." Kafamızı ona çevirdim hepimiz, Mert hoca direkt olarak bana bakıyordu.
Bir bana, bir de kolunu omuzuma atmış Barış'a. "Efendim hocam." kaşları ufaktan çatılmıştı yine. "Son dersiniz hangi hocaya?" diye sorduğunda bakındım kızlara.
"Esra hocaya."
"Tamam, Esra hocanın dersinden sonra sahaya gel, siz de Barış, Ferdi, Emre, Berat ve Zaniolo. Doğa sen de, diğer sahaya Volkan hocanın yanına git Altay'la. Tamam mı?"
Başımızı salladık hızlıca ama anlamamıştık. "Noldu hocam bir sorun mu var?" başını sağa sola salladı. Elleri cebindeydi, "Yeni sezon seçtiğimiz öğrencileri elimizin altına alıyoruz. Volkan hocanız Doğa'ya Altay'a ve İrfan'a kalecilik antrenmanlarına başlıcak. Ben de İrfan hocanızla size."
