Gençler naber, nasılsınız?
Umarım süper iyisinizdir!
Sizi çok seviyorum, hadi öptüm şimdi, iyi okumalar bol yorumlar!
***
Ceylan Koç
Üçüncü dersimiz İrfan hocayaydı. Kızlar sınıftalardı zaten, ben de bahçeye sigara içmek için çıkmıştım. Sigaramı, kenarıda duran çöpün demirinde öldürürken, mırıldandığım şarkıyla etrafıma bakındım.
"Aşktan oğlum, bir hoş sağım solum.."
Bu sıralar sürekli aklımda olan bu şarkı, aynı zamanda dudaklarımdaydı da. Derin birkaç nefesin ardından, sırtımı duvara yasladım ve etrafı seyretmeye başladım.
Dün oldukça eğlenmiştik halısahada ve kafamız da dağılmıştı. Üzerimdeki yorgunluğu, futbol oynayarak ve arkadaşlarımla vakit geçirerek atmıştım.
Tamam kızlara, hemen onlarla yakın olmayın tarzı şeyler söylemiştim ama belli ki çocuklar iyi çocuklardı ve dahası şimdiden bizim çocuklar kategorisine girmişlerdi.
Birbirleriyle atışsalarda bir yamukları, bir kötülükleri yoktu. Tamamen eğlenceli ve iyi çocuklardı işte. Ben bile sevmiştim onları, ki zaten bizim kızlar da dünden razılardı.
"Naber, Ceylan?"
"İyidir Talha senden?"
"Ben de iyi, nolsun işte antrenmanlar falanlar filanlar."
"Güzel ya, yani yoruluyoruz falan ama, sarıyor."
"Doğru doğru. Naptın, dün halısahada Barış'ın tayfasıyla baya eğleniyordunuz, gördük biz de dolanıyoduk bizimkilerle."
Güldüm ve başımı salladım.
"Aynen baya eğlendik ya."
"Genelde bizim okuldaki kızlar çok fazla futbol sevmezler. Sen seviyorsun galiba?"
"Yok biz severiz ya, süper bir şey. Hem niye sevmeyelim, ben bunun için geldim."
Başını salladı.
"Mert hocayla ondan öyle yakınsınız siz, şimdi anladım."
Kaşlarım havalandı, suratında garip bir mimik vardı. "Nasılız?" Dudak büktü, "Yakın?" Başımı sağa sola salladım, "Dün de bu tarz şeyler söyledin, ne sandın bilmiyorum ama, bana gıcık olduğu için beni asistanı yaptı, ceketini de zorunda kaldığım için bana verdi, yoksa yakın falan değiliz." dedim.
Ben böyle söyleyince omuz silkti. "Bir şey düşünmemiştim, sadece dediğim gibi Ferdi'lerin bile alamadığı ceketi üzerinde görünce, farklı bir yakınsınızdır diye düşündüm." demişti.
Kaşlarım çatıldı elimde olmadan.
"Benim bu okulda tek yakın olucağım öğretmen katagorisi Arga hoca ve Ali hoca. Gerisi sadece öğretmenim olabilir, saçma sapan algılara kapılmayın lütfen?"
"Ali hoca?"
Belki garip imasına son verir umuduyla başımı salladım, "Evet, amcam." Kaşları havalandı ve elini saçlarından geçirdi anlık, "Ha ben bilmiyordum ya, kusura bakma." Omuz silktim, "Ne kusuru be, sordun diye söyledim."
"Yok saçma sapan ima yapıyor gibi oldum, tabii ki olmaz öyle şey haklısın. Amacım o değildi."
Bal gibi de amacı ima yapmaktı da işte, Ali Koç'un amcam olduğunu duyunca r yapmıştı. Güldüm istemsiz, "Anlıyorum." Ben alay dolu bir ses tonuyla bunu söylediğimde, yanıma gelen Barış ve Berat ile başımla selam verdim.
