Selam, nasılsınız bebeklerim?
Umarım iyisinizdirr.
Sizi çok seviyorum.
Hadi iyi okumalar, bol yorumlaaar!
💪🏻🐥
***
Ceylan Koç
Deniz beni Mert hocaların yanında kaldırarak, biraz ilerideki Cenk hocanın dikildiği yere doğru sürüklemeye başlamıştı. Benimse bakışlarım, arkamızdan birazdan sinirden patlayacakmış gibi duran Mert hocadaydı hala. Bembeyaz bir tene sahip olduğu için, sinirlendiğinde suratı kıpkırmızı oluyordu.
"Ay ama Deniz-"
"Psst sus sus bir şey yok psst"
Kıkırdadığımda o da gülmüştü, gülüyordum çünkü Mert'in beni bu şekilde kıskandığını görmek beni keyiflendirmişti, yani kendimce bunun kıskançlık olduğunu düşünerek mutlu oluyordum işte. Kıskanılmak güzeldi, eğer ki sizi kıskanan kişi etkilendiğiniz bir kişiyse.
Arga ise bize "Ya Deniz oyun bozanlık yapıyorsun he." diye seslendiğinde ona dönüp, "Söz onunla da tanışıcam aşkım, sen yeter ki üzülme." dediğimde keyifle sırıtmış ve bakışlarını tekrardan Doruk hocaya çevirmişti.
"Hasbinallah."
Mert hocanın sesi kulaklarıma doluşurken bakışlarım Deniz beni çekiştirirken son bir kez daha ona değmişti, kaşları çatık bir biçimde arkasına yaslanmış bize bakıyordu hala. Eliyle ensesini ovuşturduğunu gördüm, gerçekten sinirlenmişti.
"Cenk, Cenk naber!"
"İyidir Denizim senden naber."
Tam yanında durduğumuzda önce Deniz'le selamlaştı, sonra ise bakışları beni buldu. "Benden de iyi, bak seni kiminle tanıştıracağım." diyerek kolunu omuzuma rahatça attı, çünkü evet, ondan da oldukça kısaydım.
"Kiminle tanıştıracakmışsın bakalım."
Gözleri merakla benle Deniz'in arasında gidip gelirken, ben de hafifçe gülümsemiştim. Ne yapılırdı ki, sonuçta ilerde en önemli hocalarımdan biriyle tanışacaktım şimdi. Ters yapamazdım, yapmazdım da zaten. Bu durum hoşuma gitmişti.
Cenk hoca; uzun boylu, yapılı, yakışıklı ve kumral biriydi. Kumral tenine karşıt da masmavi gözlere sahipti. Antrenmandan çıktığı içinde, terli olmasına rağmen ferah bir nane kokusu yayıyordu etrafa.
Maşallah canım.
"Bu Ceylan, Arga'nın kardeşi Lorin varya, onun Arga'nın falan çocukluk arkadaşı gibi bir şey. Çok tatlı kız, çok sevdim ben de, tanışın diye getirdim."
"Ha evet Lorin'i biliyorum, söylemişti Arga. Lorin ve birkaç arkadaşım gelicek okula diye, memnun oldum Ceylancım. Ben Cenk Tosun, futbol antrenörüyüm."
Oldukça sıcak bir şekilde gülümsemiş ve elini bana uzatmıştı. Ben de tıpkı onun gibi karşılık vererek, elini sıkıp "Ben de memnun oldum hocam, Ceylan Koç ben de." Kaşları havalandı.
"Ali beyin neyi oluyorsun?"
"Yeğeniyim, amcam."
"Ne güzel, hiç bahsetmemişti, şaşırdım doğrusu, birinci sınıfsın değil mi? Hangi alanı seçiceksin bakalım, hm?"
"Ay bende o yüzden getirdim aslında Cenkk, o kadar süper bir topçu ki inanamazsın. Hatta şimdiden Mert ve İrfan onu da antrenman kamplarına aldılar. Görmelisin, o kadar iyi oynuyor ki."
Kaşlarım havalanmış ve şaşkın bakışlarım Deniz'i bulmuştu. Çünkü beni hiç top oynarken görmemişti, resmen sallıyordu da sallıyordu. Belli başlı bilgileri baz alıp, ciddi manada abartmıştı beni.
