0.2

1K 47 620
                                    

Selam bebeklerim.
Yeni bölümle karşınızdayım.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar, bol bol yorumlar fıstıklarım!

***

Ceylan Koç

Aynadan kendime baktım, bir elimde de telefonum vardı. Amcamla konuşuyordum, altıma gri nike eşofman, üzerime de siyah paris forması ve reflektörlü jordanlarımı giymiştim.

Spor akademisini kazandığım için sevindiğim en büyük şey de, kıyafet konusuydu. Kimse full eşofman, forma takılmana laf yapmıyordu, ya da garip garip bakmıyordu.

Bizim kızlar da hazırlardı.

"Evet evet, heyecanlıyım tabii ki amcacım."

"Yaparsın sen, bir sorun olursa arıyosun amcanı, tamam mı?"

"Ayıpsın öz amcam ya!"

"Hadi görüşürüz prenses, ilk günün güzel geçsin."

"Öptüm amcaların birtanesi."

Telefonu kapattığımda kızlar hazırlardı. "Çıkalım mı?" dediğimde başlarını salladılar. Önce yemekhaneye indik ve güzelce kahvaltımızı yaptık.

Şimdiden ortamı oldukça sevmiştik, zaten çoğu kişi grup şeklinde dolaşıyordu ve herkes goy goyundaydı. O yüzden de ortam sarıyordu, dün de Mert hoca gittikten sonra, iyice tanışmıştık.

Galatasaraylı olanlarla zaten tanışmıştık, ama sonrasında tanışmadıklarımızla da tanıştık.

Onlar oldukça kalabalık bir gruptu. Barış, Berkan, Apo, Zaniolo ve İcardi diye seslendikleri, çapkın olduğu her halinden anlaşılan bir çocuk vardı. Daha fazlası da vardı ama, bunlar aklımda kalmıştı işte.

Çoğuyla tanışmıştık ama bunlar kalmıştı aklımda. Fenerbahçeli olanlarla da sonradan tanıştık Ceren'le ben. Yani kızlar da tanıştılar da biz elbette daha bir samimi hissetmiştik.

İlk gelen uzun boylu çocuk Altay'dı, yanında konuşan Ferdi, ve İso dedikleri ise İsmail'di. Yanlarında yabancı uyruklu ama türkçeyi bozukta olsa konuşabilen Alioski ve Attila vardı. Ayrıca Emre de vardı, o biraz çapkın ama goygoycu birine benziyordu.

Takımları saymazsak hepsi eğlenceli elemanlardı. Ama elbette daha ilk günden kimseyle de yakın olamazdık. Kızlara bunu kırk kez falan tembihlemiştim şakasız.

Kahvaltımızı edip dersliklere doğru yürürken, yanımıza Berkan, Zaniolo ve sarı saçlı bir çocuk geldi. "Günaydın kızlar." ben her zaman ki ifademle ellerim cebimde bunlara, 'bunlar kim gene amk?' bakışı atmaya başladım.

Lorin ve Doğa anında atlamışlardı, "Günaydın beyler." dediler tıpkı onlar gibi. Zaniolo, Ceren'e gülümseyerek başıyla selam verince, dikkatim ikisine kaymıştı, Ceren "Günaydın." diye mırıldandı tatlı tatlı.

Aşkım bir de miyavlasaydın çocuğa?

"Dün bizimkilerle tanışmışsınız, bahsettiler biraz. Eğlenceli kızlarmışsınız, öyle duyduk." dedi sarışın olan çocuk, Berkan da güldü onun bu söylediğine.

"Ne o amk, şaklaban mıyız biz?"

"Aşkım dur bi yükselme sabah sabah."

"Ceren, asıl sabah sabah yükselirim amk, daha ayılmadım gelmiş ne diyor Allah aşkına."

La havle çekerek soluduğumda Lorin ve Doğa'nın 'nolur sus' bakışı attığını görünce başımı ters yöne çevirerek kendi kendime sus telkinleri verdim. Ceren benim bu hallerime gülmüştü, sinirimi bozansa onunla birlikte Zaniolo da gülmüştü.

Nedenini Sorma, Mert HakanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin