1.4

792 50 138
                                    

Naber okullu çocuklarım benim?
Nasıl gidiyor okullar?
Umarım iyi gidiyordur, gitmiyorsa da bir an önce çok iyi gitmeye başlar!
Sizi seviyorum.
Hadi iyi okumalar, bol yorumlar.

***

Ceylan Koç

"Tadic on fire!"

Herkesle birlikte, hep bir ağızdan bağırıyorduk şarkının bu kısmını. Bir kolum İsmail'in diğer kolum ise Ceren'in omuzunda, şarkıyı bağıra çağıra söyleyerek zıplıyordum. İçimdeki mutluluk dolup taşarken, sırıtmama da engel olamıyordum. Ferdi, ellerini havaya doğru savurup, "Kazandık be kızım!" diye bağırarak Ceren'e döndü ve kahkahalarına engel olamayarak bağırmaya devam etti.

"Evet evet kazandık ayyy."

Ferdi ve Ceren'in arkasına doğru baktığımda, Altayların da birbirlerine sarılarak sevindiklerini gördüm, hemen benim arkamda da Volkan abi, Arga'ya kocaman sarılıyordu sevinçle. Var bir hayalimiz be canım.

Ben kocaman gülümserken, bakışlarımı İrfan abiyle Mert'e kaydırdım, yanımdaki İsmail, İrfan abiyle sarılmış, birbirlerinin sırtına sevinçle vurmuşlardı, kazandık naraları atıyorlardı, Mert'in de suratında müthiş bir gurur ifadesi vardı, onun da bizden farkı yoktu.
Bağıra çağıra İrfan abiyi çekiştirirken, zıplıyordu da aynı zamanda. Suratımda kocaman bir gülümseme oluştuğu sıra, bakışları beni bulmuştu. Ben ona hafifçe gülümsediğimde, o da tıpkı benim gibi gülümsemiş ve 'kazandık' diye bağırmıştı bana doğru, ben de başımı aşağı yukarı sallayarak, gülümsememin arasından "Evet, kazandık!" diye seslendim.

Daha tanışalı çok olmasa da, sanırım hoşlanmaya başlamıştım bu adamdan kendimden gizlemiyordum bu durumu, gergindi, agresifti falan ama, sempatikti de, ayrıca yakışıklı ve bazen de tatlıydı. Ama bazen, bana karşı öyleydi en azından. Gözlerim onun bileğine kaydığında o İrfan abilerle olan eğlencesine kaldığı yerden devam etti. Resmen tokamı, bileğine takmıştı, bu sırıtmama sebep oldu. Bu durum onunla bir ilişkimiz varmış gibi hissettiriyordu, alakası olmasa da böyle hissettirmesi bile oldukça hoştu bence. Flört sayılır mıydık acaba?

Tamam biraz fazla uçmuştum, hocamla flört olmam imkansız gibi bir şeydi. Belki de bu, yani tokamı takması, yaptığı bomboş bir şeydi onun için, ya da sadece takmak istemişti ama bu benim için önemliydi bence, değerliydi. Benim tokamı bileğinde taşıyor oluşu, değerliydi. Haklıydım da bence böyle hissetmekte.

Telefonumu çıkartıp, birkaç video çektim. Arga'yla Volkan abinin tatlı ve komik hallerini, Ferdi ve Ceren'in eğlenişlerini, İsmail'in beni kaldırmaya çalışarak zıplayışını, Mert'in onun kafasına vuruşunu, 'düşürücen lan kızı!' diye kızışını ve İrfan abinin bu olanlara kahkahalarla gülüşünü. Hepsini kaydetmiştim, çünkü çok güzel anılardı bunlar benim için. Her şey bir yana, Arga ve Volkan abi de çok yakışıyorlardı zaten. Yani hala manita olmamışlardı, fakat daha bir açık flörtleşiyorlardı artık.

Ama bence Volkan abi tam olarak 'Arga benim karım lan!' kafasındaydı, buna kalıbımı bile basardım. O günki atıp kaçtığım bomba sonrası, tek parça kalmıştım, yani biraz Arga tarafından hırpalanmaya çalışılmıştım, fakat Mert'in antrenmanlarının meyvesi olduğunu düşünüyorum, oldukça hızlı koşarak kaçmıştım. Ama sonradan gönlünü almıştım, toka muhabbetini de boşuna sormamasını tembihlemiştim ama bana 'sorcam sana ne sus kız' diye atar yapmış ve ardından, 'aşık bücür seni' diyerek zorbalamıştı.

Süper arkadaşlarım var arkadaşlar!

Kısa boylular da vardır!

"Ben Tadic'le fotoğraf çekilicem lan!"

Nedenini Sorma, Mert HakanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin