0.9

943 59 321
                                        

Selam yavrularım!
Nasılsınız, iyi misiniz?
Umarım çok iyisinizdir!
İyi okumalar, bol bol yorumlar.

***

Ceylan Koç

"Koşun hadi koşun, hızlı." diye bağırmaya başladığında Mert Hoca etrafıma bakındım. Koşmaya başlamışlardı, ben de onlara ayak uydurarak yanlarına geçip hızlıca koşmaya başladım.

Sağımda koşan Barış gülerek, "Çok kızmadı gene, bir şey demedi sayılır." başımı salladım. "Doğru valla, daha çok kızmasını beklemiştim." kıkırdadı, "Sana da alışacak, bize alıştığı gibi." dediğinde gülümsemiştim.

Belki de alışmıştı bile, çünkü az önce odada benimle o kadar tatlı konuşmuştu ki, içim erimişti resmen. Ayrıca adımızın birlikte anılması konusunda da bozmaz muhabbeti döndürmüştü.

Kalbime bir şeyler yapıyordu bu adam ve ben bunun ne olduğunu gerçekten bilmiyordum. Tek bildiğim, bu hareketleri beni daha çok kendisine çekiyordu, iç çektim gülümseyerek.

Ferdi, "Alışır tabi. Hatta bence gayet sevdi seni de." dedi, evet haklıydın Ferdi, sanırım Mert hoca beni gayet sevmişti, sevmeseydi böyle tatlı tatlı konuşur muydu ki benimle? Ferdi ye bakıp başımı salladım, "Zorlasa da iyi bir hoca zaten ya." dedim, bize katılan Berat "Öyle tabi ya, sadece mizacı ve karakteri böyle." diye eklemişti.

Bizim hepimize nazaran daha büyük olduğunu bildiğim İcardi, "Hayırdır Mert hocayı mı övüyosunuz." diyip güldü, bozuk türkçesiyle. Başımı sallayıp gülerken, Mert hocanın sert sesi duyuldu.

"Dedikodu yapmaya geldiyseniz, çıkın gidin antrenmanımdan, kahve mahve alın, Esra hocanızla dedikodu yapın."

Biz koşmayı bırakmadan bakışlarımızı ona çevirip suspus olduk. Ardından tek kelime etmeden, önümüze dönüp koşumuza devam ettik.

Yani adamın mizacı buydu, otoriterdi ama gördüğüm kadarıyla tek başımayken bana gayet yumuşak davranıyordu ve bu hoşuma da gidiyordu, gerçi bazen kafası atınca yine bana da benzer davranıyordu ama idare edilir bir haldi.

"Buraya çağırıldıysanız, sizde umut gördük diye çağırdık. Eğer yapmak istemiyorsanız, yer kaplamayın boşuna." dedi Mert hoca sinirle, gözleri bendeydi. Bu laf nedense bana gelmiş gibi hissederken, az önceki tüm düşüncelerim silinmişti aniden.

Suratım düştü elimde olmadan.

İrfan hoca, "Tamam gençler, devam edin hadi tempo tempo!" diyerek Mert hocanın dediklerini baskılayıp, "Karımı ne karıştırıyorsun puşt." diye ekledi az önceki lafına ithafen.

"Ne dedik lan yarram." dediğinde hepimiz gülmüştük elimizde olmadan, çok çabuk düzelmiştim evet çünkü ben dengesizin tekiyim. "Sus len." diyip omzunu ittirdi İrfan hoca, Mert hocanın. Gülüştüklerinde ben de istemsiz gülümsemiştim.

İyi arkadaşlardı belli ki.

Gülümseyerek onlara baktım, Mert hoca bakışlarını bana çevirdiğinde göz göze gelmiştik. Gözlerimiz buluştuğunda, gülüşü donuklaşmıştı, bense heyecanlanıp anında gözlerimi kaçırarak bizimkilerle koşmaya devam ettim.

Bu Mert hocanın iki gündür bende bıraktığı etki şaka olmalıydı...

Yalnızca iki gün olmuştu ve adam beni duygudan duyguya, şekilden şekile sokmuştu, noluyordu oğlum, hayırdır Ceylan lan?

***

Nefes nefese kendimi yere attım. "Ölüyorum ölüyorummm." kendini benim sağıma doğru atan Barış güldü ve elini saçlarından geçirdi "Dur daha bu ne ki." dedi, ben kafamı ona doğru çevirdiğimde "Ölme lan daha ilk antrenmandan." diye ayağıyla beni dürtükleyen Ferdi'yle kahkaha attım.

Nedenini Sorma, Mert HakanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin