1

690 34 50
                                    

Yeni bir kurgudan hepinizi selamlıyorum uzun zamandır aklımda olan bir fikirdi ve artık yazacağım. Umarım beğenirsiniz.

~
Ablam... Bu hayatta en değer verdiğim insandı o. Ne zaman başım sıkışsa soluğu onun yanında alırdım. Tüm dertlerimi unuttururdu bana. Öz kardeşi olmamama rağmen bana asla bunu hissetirmemişti. Eğer öz olsaydık bile ancak bu kadar sevebilirdik birbirimizi. Yine başımı dertlere sokmuş, soluğu yine onun yanında aldığım günlerden birindeydik ama bu kez beni onun bile kurtarabileceğini düşünmüyordum. Yine de şansımı denememde fayda vardı.

"BU SON YAPTIĞIN GERÇEKTEN DE ARTIK SINIRI AŞTI LİSA NEDEN BİR KEZ OLSUN BİR ŞEYİ YAPMADAN ÖNCE SONUCUNU DÜŞÜNMÜYORSUN?"

Kulaklarımı patlatacak derecede bağırıyordu ama haklıydı. Hiçbir zaman yaptığım şeylerin sonucunu düşünmedim. "Sonunu düşünen kahraman olamaz." benim kesinlikle hayat felsefemdi. O an canım nasıl istiyorsa öyle davranıyor sonrasını ise asla hesaba katmadığım için ortada kabak gibi kalıyordum.

"Abla yemin ederim bu sefer ben haklıyım gerçekten ben sadece kendimi savundum."

"Kendini savunmanı anlayabilirim ama karakola düşecek kadar ne yaptın Lisa gerçekten aklım almıyor."

"Abla sana haklıyım diyorum."

"Sen hep haklısın Lalisa çıldırtma beni okul hayatın bitti farkındasın değil mi?"

"Evet o bir tık kötü oldu."

Ne yapabilirdim yani tek suçum mükemmel olmaktı işte. Öğretmenimin sevgilisinin bana yürüdüğünü, adamın ise tam tersini iddia edip bana iftira atınca, kadın bana dinlemeden hakaret edip, benim de dayanamayıp saçına yapıştığımı sonra da okuldan atılıp, üstüne karakolluk olduğumu bilse böyle konuşur muydu acaba?

"Bir tık mı? Belkide tüm hayatın şu anda riskte. Bu çöplükten kendini nasıl kurtarmayı düşünüyorsun kardeşim? Ben de yokum artık biliyorsun daha yeni evlendim, peki sen ne yapacaksın Lisa? Eve her gece sarhoş gelen babama katlanabilecek misin? Annemizin psikolojisinden bahsetmeme bile gerek yok sanırım. Babama dökemediği nefretini sana dökecek. Benimle yaşa diyeceğim kabul etmeyeceksin. Ne yapmayı düşünüyorsun Lalisa? Son bir senen kalmıştı sadece üniversite diplomanı alabilmen için sadece bir sene ama sen üç yıl köpek gibi çalışıp son bir sene kalınca kendini attırmayı başardın. Üstüne birde karakolluk oldun. Gerçekten bir düşün gelecek için ne yapmayı düşünüyorsun? Artık bir geleceğin varsa tabi."

Ettiği her cümle yüzümde bir tokat etkisi yaratmıştı. Sahi ben ne yapacaktım şimdi? Üniversiteye girebilmek için köpek gibi çalışmış istediğim yeri tutturmuştum. Her şey güzel gidiyorken öğretmenin biri yüzünden hayatım mahvolmuştu işte.
Babam annemi her gece başka bir kadınla aldatır eve sarhoş gelirdi. Annem dediğime bakmayın o da öz değildi. Bu evde benim için tek öz olan kişi maalesef babamdı. Ona da öz demeye bin şahit isterdi zaten. Ben küçükken öz annemle birlikte yaşardım. Babam ise başka bir kadınla evliydi; ablamın annesiyle. Yüzünü bile bilmiyordum onun hayalimde bir baba figürü yaratır babama olan açlığımı hayal kurarak giderirdim. Saçımı okşadığını düşünürdüm hep "canım kızım" der severdi saç tellerimi; hayallerimde ve sadece hayallerimde...

Annem babam gelsin diye beklerdi hep tıpkı benim gibi. Ortak kaderimizdi onunla birlikte babamı beklemek. Annem kötü bir kadın değildi, kötü bir anne hiç değildi. Babamın onu kandırdığını evli olduğunu ondan sakladığını söylerdi bana, onu gözümde kötü görmemem için. Çünkü biliyordu bir çocuğa en büyük kötülük annesinin kötü biri olmasıydı, annesinden nefret etmek zorunda kalmasıydı. Ben hiçbir zaman annemden nefret etmedim aksine onu herşeyden çok sevdim. Onu reddeden ailesinin yerine de onu sevdim, babamın yerine de sevdim onu. Benim en çok ihtiyacım olan şeyi yapardım ona; saçlarını okşardım... Her biriyle tek tek ilgilenirdim saç tellerinin. Bazen saçlarını örer bazen de tarardım ama en çok saçlarını koklamayı severdim annemin. Bana cenneti anımsatırdı. Bana güzel bir gül bahçesi anımsatırdı. Kırmızı güllerle donanmış bir karanlık bahçe...Karanlıkta ışıldayan bir kan kırmızısı... Ne zaman koklasam saçlarını karanlığıma ışık tutardı kokusu. Simsiyah saçları kıpkırmızı bir gül gibi koktuğundandı belkide.

Amour | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin