"Söylesene sorun gerçekten ne?"
"Bir sorun mu var?"
"Taehyung bir haftadır yüzüme bakmıyorsun."
Gerçektende neredeyse bir haftadır yüzüme bakmıyordu. Kelimelerini, gözlerini gözlerime değdirmeden söylüyor ve sürekli soğuk yapıyordu. Ve ben sebebini hala çözememiştim.
"Hadi ama küsmüyüz yoksa." Sorun gerçekten tam olarak neydi bilmiyordum. Eğer hakkımda kötü birşey öğrenmiş olsaydı soğuk yapmakla uğraşmaz direkt düşman kesilirdi. Onu çok iyi tanıyordum.
"Neden küs olalım ki?" Hala gözlerime bakmıyor ve masasindaki evraklariyla uğraşiyordu.
"Her soruma soruyla karşılık veriyorsun ama." Kollarımı önümde birleştirip dudaklarımı büzdüm. İşte tam o anda gözlerinin bir saniyeliğine bana baktığına daha doğrusu dudaklarıma, yemin edebilirdim. Ancak dediğim gibi sadece bir saniye sürmüştü işte.
Ama bu benim en iyi hamlemdi ya.
İki kez kapı çaldığında "Gir" dedi kalın ve beni mest eden sesiyle.
İçeri giren sarışın hani şu sevmediğim olan kız girmişti.
"Lisa hanımın kahvesini getirdim." Samimiyetsiz bir gülüş gönderdi bana. Ama ne vardı biliyormusunuz bana göre insanlar konumu iyi ya da kötü olsun saygı duyulmayı hak ederlerdi. Ve bu şirkette çalışan herkesin eski zamanlarda bana nasıl küçümseyici baktıklarını hatırlıyordum. Bu saatten sonra gösterdikleri saygıyı da hiç umursamıyordum. Şu anda bana saygı duymak zorundalardı. Ve bu benim gerçekten hoşuma gidiyordu.
"Şuraya bırak." Dedim önümü göstererek. O kahvemi koyarkende üstten bir bakış atmaktan çekinmedim.
Hak ediyorlardı."Çıkabilirsin." Samimiyetsiz bir gülüşle söyledim tıpkı onun yaptığı gibi.
Kapı kapandığında Taehyung bana hala bakmaya tenezzül bile etmemişti.
"Sen neden her gün benimle şirkete geliyorsun?" Ve hala o lanet olasıca bilgisayarına bakıyordu.
"Çünkü evde sıkılıyorum."
"Burada sıkılmıyor musun?"
"Taehyung gitmemi mi istiyorsun anlamadım ki."
"Hayır sadece merak ediyorum."
"Neyse sıkılmıştım zaten malum seninde muabbetin pek sarmıyor alışverişe çıkayım bari"
"Kredi kartı diyorsun yani."
"Imm" İşaret parmaklarımı birleştirip dudaklarımı birbirine bastırıp şirinlik yapıyordum. Koca parası yemenin ne kadar zevkli olduğunu bilseydiniz beni anlardınız.
"Sana kart çıkartana kadar bunu kullan." Masaya siyah bir kart bırakıp, sandalyesinde geri yaslandı. Ellerini ensesinde birleştirip gözlerime baktı.
"Oha vip kartı değil mi bu? Ah tabi bazen unutuyorum sen zenginsin, pardon çok zenginsin."
Kartı alıp incelemeye başladığımda resmen gözlerim parlıyordu. Beni mutlu etmek için yapmanız gereken tabiki de bolca paraydı ehehe
"Sevgili kocacığım ben çıkıyorum ve sana güzel güzel renkte kıyafetler alacağıma emin olabilirsin." Arkamı dönüp yürümeye başladığımda gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.
"Drake seni aşağıda bekliyor ayrıca pembe gömleklerin sana kalsın."
Arkama dönmeden sadece el sallayıp gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amour | Taelice
Romance"Sadece geriye baktığında anlarsın arkanda bıraktıklarını." L.M. "Ve hiçkimse senden daha önemli değil" K.T. ▪︎Taelice