25

201 23 39
                                    

Sizden bir ricam olacak medyayı lüfen bölümden sonra dinleyin. Yaşadığım duyguların size de geçmesini istiyorum. O yüzden şimdi değil bölümden sonra dinleyin. 🖤

"Babaanne onlar sana göre değil bırak tanrı aşkına."

"Sus kız neyim varmış benim sizden eksiğim?"

"Al gitti kafa işte."

Rose ve Jungkook babaannenin elindeki içkileri almaya çalışırken Jae Hanım onları asla dinlemeyerek iki bardağı birden kafasına dikiyordu.

Jimin lavaboya gitmiş, Taehyung'sa çok sevgili iş arkadaşlarıyla konuşmak için yanımızdan ayrılmıştı.

"Yavrum siz ikiz misiniz?"

Babaanne Rose'ye dönerek konuştuğunda Rose oflayarak sabır diledi.

"Babaanne içme artık yeter ben Jungkook'la benzemiyorum bile nasıl ikiz olabiliriz?"

"Jungkook kim yahu senden aynı iki tane var işte." Babaanne Rose'nin yanındaki boşluğa işaret parmağını uzattı. Sanırım bahsettiği Jungkook değil gördüğü, halisinasyondu.

Jimin'de lavobadan dönerek Rose'nin yanına geçti.

"Aha üçüz oldular."

"Ne?"

"Rose kızım senin üçüzünde mi vardı?kayıp torunumu buldum." Jae Hanım Jimin'i tutup sarıldığında Jimin gözlerini açarak beni kurtar bakışlarıyla Rose'ye döndü.

Aniden sahnede bir ışık parladığında hepimiz bakışlarımızı oraya döndürdük.

Tanımadığım takım elbiseli bir adam eline mikrafonu alıp şarkı söylemeye başladığında ortam bir anda bar gibi bir yere döndü. Piste kendini ilk atan ve Jimin'i de zorla çekeleyen babaanne oldu. Ardından herkes dans etmeye başladı.

Jungkook ve Rose'de piste çıkıp deliler gibi dans etmeye başladığında bunlarda olan bu enerjinin kaynağını merak ediyordum.

Gözlerim Taehyung'a kaydığında hala arkadaşlarıyla konuşuyor olduğunu gördüm. Asıl sorun yanlarında da süslü püslü ağzını yırtacak gibi gülen kadınlar olmasıydı. Hele bir tanesi vardı ki neredeyse Taehyung'ın ağzının içine düşecekti. Tanrı aşkına evli olduğunu bilmiyorlar mıydı bu adamın?

Gözlerimi devirip kendimi sakinleştirmek için tekrar Jae Hanım'a döndüm. Jimin'in ensesini tutmuş oradan oraya tepiniyor gibiydi. Jimin Rose'ye yalvaran bakışlarıyla baktığında Rose kahkahalarla onu izliyordu. En sonunda sevgilisine acımış olacakki Jungkook ve Jimin yer değiştirdi. Jimin rahat bir nefes aldığında ellerini Rose'nin beline sardı.
Buradan ne kadar komik ve tatlı göründüğünün farkında mıydı acaba.
Gerçekten onları çok yakıştırıyordum.
Küçükken annem, birbirinin kaderi olan iki insanın birbirine her anlamda benzeyeceğini söylerdi. Ablam ve eniştem de tıpkı Jimin ve Rose gibi birbirine benziyordu. Ancak Rose ve Jimin sadece görünüş olarak değil tanıdığım kadarıyla karakter anlamında da birbirine benziyordu. İkisinin de bana verdiği hava beyaz bir kuğuydu. Ve Tanrıdan dilerimki sonsuza dek birlikte mutlu olabilirler.

Ancak şu anda evli olduğum adam Kim Taehyung'la hiçbir anlamda birbirimize benzemiyorduk. Ne huyumuz, ne yüzümüz ne kişiliğimiz. Biz birbirimizin zıddıydık. Ben beyazsam, o siyahtı. Kısacası o benim tam tersimdi ama yine de beni bulmuştu işte. Belkide birbirimizin kaderi falan da değildik. Bir gün gelecek yollarımız ayrılacaktı.

Bizim yolumuz bir tane sevgilim,
O yol bir çıkmaza gitse bile seninle yürüyeceğim.
Evet engellerimiz de olacak belki ama, Hepsini bir bir yeneceğim.
Çünkü sen ve ben buna değerim.

Amour | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin