Amour | Taelice

11

Bu bir rüya değil gerçeğin ta kendisiydi. Az önce Kim Taehyung benim hakkımda konuşmuş ve bu iyi anlamda olmuştu?

Daha fazla dikkat çekmemek için kapıyı tıkladım.

"Gir."

Kapıyı açarak içeri girdim, hiçbirşey duymamış gibi davranacaktım.

"Ne zamandır buradasın Lalisa?"

"Yeni geldim bir şey mi olmuştu? Yoksa yine geç mi kaldım?" İlk kez yalan söylemek konusunda kendimi başarılı hissediyordum.

"Hayır tam zamanında geldin bende seninle bir konuyu konuşmak istiyordum."

İçeride yüzünü daha önce de bir kaç kez gördüğüm adam ayağa kalktı.

"Ben sizi yalnız bırakayım. Gelişmeleri haber et dostum."

Kapının kapanmasıyla Taehyung eliyle koltuğu gösterip oturmamı işaret etti.

Onu dinleyip önüne oturdum.

"Ne hakkında konuşmak istiyorsun?"

Evet Lalisa aynen böyle devam kızım. Bildiğini sakın belli etme.

Uzun bir süre yoklar gibi gözlerimin içine baktı.

"Celine, Paris'in en büyük moda markalarından biri. Seninle çalışmak istiyor."

"Anlamadın benimle ne çalışmak istiyor ders falan mı?"

"Lalisa... mankenlik yapmanı istiyor işte. Defilenin ana mankeni olmanı istiyorlar."

Ben ve mankenlik, mankenlik ve ben.

"Taehyung ne mankenliği tanrı aşkına zaten başıma ne geldiyse bu yüzden geldi."

"Güzel. Bende öyle düşünmüştüm."

Benden korkman hoşuma gidiyor.

Eğer bu adam benim hakkımda bir şey istemiyorsa bu kesinlikle benim yararıma olan birşeydir. Ayrıca madem ana mankenlik yaptıracaklar bu işin sonunda büyük bir para da vardır öyle değil mi? Bu manyak herife olan borcumdan kurtulmak...

"Taehyung düşündüm de ben galiba kabul edeceğim."

Kaşlarının çatıldığına şahit oldum. Bu benim için bir zafer demekti.

"Bir anda fikrini değiştiren nedir?"

"Ne o yoksa bu konudada mı özgür değilim? o lanet olası belgeleri bu kez de önümde kullanman için hiçbir sebep göremiyorum. Ah tabi beni kıskanmıyorsan?"

Bozulan suratından anlıyordum ki işte şimdi öldürücü darbeyi yapmıştım.

"Seni neden kıskanayım Lalisa? Tabiki de bu kararı sana bırakıyorum. Yapmak istiyorsan yap, umrumda bile değilsin."

"O zaman kabul ettiğimi ilet lütfen." Son cümlemi de kurup onu odada bıraktığımda üstümden bir yük kalktığını hissettim. İşte şimdi ona karşı gerçek bir koz kazanmıştım.

...

Akşamın karanlığı ve serinliği havaya hakimdi. Celine işini konuşmak için bir akşam yemeğine çıkmıştık.
Deniz manzaralı bir restoranda ismini bile bilmediğim adamlarla oturuyorduk. Neyse ki yanımda Kim Çok Haşmetli Bay Taehyung vardı.

"Lalisa seni gerçekten o gece çok beğendik. Bugün Kore'ye gelme sebebimiz de sensin teklifimizi kabul ettiğiniz için ikinize de minnettarım."