Amour | Taelice

6

Yüzümü aydınlatan güneşe yine merhaba diyordum. Ellerimi iki yana açarak geniş yatakta esnedim. Bugün bu uyku ne kadar tatlıydı böyle. Hiç kalkmak istemiyordum. Bir sağa bir sola dönerek yorganı ayağımın arasına aldım. Gözlerimi kapattım biraz daha uyusam fena olmazdı.

Aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman açıldı. Bugün benim ilk iş günümdü
ve ben ne yapacağımı bile bilmiyordum. Hızla yataktan fırladım. Yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım, ve kendimi dolabın önüne attım.

Ne giysemdi ki? Tanrım istemiyordum işte. Her sabah şu dolaptan bir şeyler seçmeyi sevmiyordum.

Ne giyilmeliydi ki böyle bir günde?

Pembe bir pantalon?
Saçmalama Barbie filmine gitmiyorsun ki.

Kırmızı bir pantalon?
Sana kırmızı yakışmaz Lalisa.

Tamam sarı bir elbise?
Piknik yapmaya mı gidiyorsun?

Tamam buldum en iyisi siyah bir ispanyol pantalon ve üstüne beyaz bir gömlek.
Bak işte bu olabilir. Üzerine şurada duran ceketi almaya ne dersin?

Siyah ispanyol üstüne beyaz bir gömlek ve gömleğin üzerine pantalonu tamamlayan bir ceket aldım.
Makyajımı yaptım. Saçımı düzleştirdim. Çantama gerekli eşyaları da koyduktan sonra ayakkabılarımı giyip yine kimseyi uyandırmamaya çalışarak kapıyı çektim.

Sanırım birşey unuttun Lalisa kahvaltı yapmadın.
Sen sabahları birşey yemezsin aptal.
Evet doğru.

Bahçenin önüne gelerek bana gelecek olan aracı beklemeye başladım.

Yaklaşık on dakika kadar bekledikten sonra siyah bir araba kapının önünde durdu.

Tanımadığım bir adam sürücü koltuğundan inerek arka kapıyı açtı.

"Buyrun efendim."

Sorgulamadan bindim.

Yol ilerledikçe benim heyecanım daha çok artıyordu. Koskoca V Empire şirketinde çalışacaktım öyle mi? Üstelik V denen adamın asistanı olarak?
Bu bir rüya olmalıydı ama rüyalar kısa sürerdi, lütfen bu bir rüya olmasındı.

Araç durdu. Kapımı açacaktım ki önde oturan adam eliyle durmamı işaret etti. İnip kapımı kendi açtı.

Bunlar beni neden bu kadar şımartıyor? Tanrım kendimi bir kraliçe gibi hissetmem ne kadar normal?

Düşüncelerimi yüzüme yansıtmamaya çalışsamda şımarmıştım işte ve bu çok açık belli oluyordu.

Kocaman devasa bir yere gelmiştim. Burası o geldiğim malikaneden bile daha büyüktü. Ağzım açıldı ister istemez. Kocaman V Empire yazıyordu ve ben buranın önünde duruyordum.

EVET BEN.

Avm görünümlü bu yere yürümeye başladım önümde bana rehberlik eden adam eliyle gideceğim yerleri gösteriyordu.

Bir sürü kadın.

Bir sürü güzel kadın.

Bir sürü çok güzel kadın.

Tamam hiç de kıskanmamıştım çünkü ben daha güzeldim.

Evet asla kıskanmadın Lalisa.

Her neyse.

Asansöre bindiğimizde ben hala etrafı inceliyordum. Gözlerinizi alamayacağınız bir lükse ve kaliteye sahipti burası. Bir cennet gibiydi. Ve ben her sabah buraya gelecektim öyle mi?

"Çok şanslısın kızım."

"Efendim hanımefendi bir şey mi söylediniz?"

"Çok şanslıyım diyorum burası gerçekten büyüleyici."