Başkaların istek ve şartlarını yerine getirmek zorunda olan bir kızın başına gelen olayları anlatıyor
-Bunca olandan sonra son durağım lübnan mı olacaktı yoksa daha fazla sürünecek miydim?
*o kızın gözündeki çaresizlikti insanı hüzünlendiren
KEYİFLİ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YÜREĞİMİN DAYANACAK GÜCÜ YOK
_______________🌔____________
Dila hayret ederek baktı masadaki herşey normalmiş gibi davranan insanlara.
"Ben düğün falan istemiyorum"dedi
"Senin değil, Benim istediğim geçerli" dedi devran ve devam etti. "Gelinlik yarın düğünün yapılacağı otele getirilecek"
"Devran abi, ablamla böyle konuşmaya bir son ver" dedi masaya oturulduğundan beri susan deniz. Dila kızkardeşinin bu çıkışını tek kaşı havada dinledi.
Tabaklarda olan gözler denize çevrildi.
Devran kaşığını sertçe masaya bırakıp denize döndü. "Sen karışma, sabahtan beri dilsizdin şimdide öyle ol"
Adar hafif bir öksürük sesi çıkarıp. "Deniz sen karışma " dedi karısını ikaz ederek
Deniz sinirle ayağa kalkınca oturduğu sandalye yere yığıldı. "Ablama böyle davranamaz" dedi.
Devran sakince ayakta köpüren kıza baktı. "Karıma istediğim gibi davranırım, sen kimsin de bana ne yapmam gerektiğini söylüyorsun"
"Ben senin karının kız kardeşi, kardeşinin de eşiyim ve ablama kimsenin böyle davranmasına izin vermem" dedi Ablasına söylediklerinden dolayı zaten pişmandı, kendini bir şekilde affetirmeliydi.
Ve devam etti. "Hele senin gibi birinin.." sözlerini masada oturan ablası kesti.
"Deniz, Devran hakkında düzgün konuş"dedi kardeşinin yüzüne bakamadan İşte herkesin gözü bu defa dilaya dönmüştü.
Devran zekiydi anlamıştı dilanın niye öyle söylediğini.
Dila böyle birşey söylemek istemezdi ama deniz onun canını çok yakmıştı.
Deniz hayretle ablasına baktı. "Abla bu katilimi koruyosun , bu kendini beğenmiş, saygısız adamımı" diyemeden bir tokat daha atıldı. Ama bu kez tokatı atan kocasıydı.
"Abim hakkında doğru konuş deniz, yoksa karım falan dinlemem"
Deniz sinirle karışık şaşkınlıkla adara bakarken dila'nın da ondan farkı yoktu. Karısına nasıl tokat atardı.dedi aynı şekilde kocası tarafından tokat yiyen dila.
Deniz daha fazla orada durmak istemediği için, sinirle kendisi için gösterilen odaya gitti.
Dila da ayağa kalkıp adarın karşısına geçti. "Bir daha denize el kaldırmaya kalkarsan, boşanmanız için ne gerekiyorsa yaparım adar kayaoğlu ,onun yüzünü bile göremezsin. Sanma ki deniz sahipsiz, ben ona ne kadar kızsam da daima arkasındayım."dedi ve masadakilere bakıp devam etti. "Kendimi koruyamıyorum diye canımdan çok sevdiğim kardeşime karşıda böyle olduğumu sanmayın. Babamın zoru olmasaydı bir dakika bile burada durmazdım." Devranın gözlerine bakıp " Senden korktuğumu falan düşünme, ailem için olmasa bunları sana teker teker ödetirdim. Ama elbet bir gün onunda zamanı gelecek " dedi
