KUSUR

16.BÖLÜM

Bir kusurum varsa affola 💕

Keyifli okumalar 🌻

🍀

AİLEN VARKEN KİMSESİZLİKLE ANILMAK
NE BÜYÜK BİR UTANÇ..

🌏

Dila ne diyeceğini bilmiyordu vural beye bu durumu anlatmadığı için tedirgindi.
Derince yutkunurken
gaipten bir ses işitti sanki

"Ben herşeyi biliyorum havin xanım sen endişe etme "

O ses capcanlı karşılarında duran vural beye aitti .

🦋

Günahsız birine karşı günahlar işleniyor. Masum birine iftiralar atılıyordu.
Neydi bu genç kızın insanlardan çektiği, hiç mi gün yüzü göremeyecekti.
İsyan etmek istemiyordu ama ölmek çok istiyordu.

Havin xanım kocasının sözlerinden sonra bozguna uğramış ama kocası her ne kadar bu durumu onaylasada o aynı şeyi yapmayacaktı
Ona göre kullanılmış biri oğlunun yatağına laik değildi.

"Sen bil ve susmaya devam et vural bey ama ben bu dulu oğluma almam, gerekirse kendi canıma kıyarım"

Vural bey kendini tutamayıp
"Kıy, kıy canına yoksa ben gözümü kırpmadan öldürürüm seni" tabii ki bu söylediği laf arasında olan bir şeydi ama havin xanımın kalbini çok ağır kırmıştır. Bir daha düzeltebilir miydi? Bilinmez.

"Demek sen beni öldüreceksin öyle mi?"dedi kadın ve arkasına bakmadan yatak odasına çıktı.

Asıl kalbi kırılan genç kadın ise,donuk bir şekilde sadece olanları izliyordu halbuki az önce hozanla yemeğe çıkacağı için mutlu bir şekilde hazırlanmıştı.
Ama mutluluk onun neyine
Ona yakışmayan tek bir şey vardı,MUTLULUK.

Vural bey karısının ardından bakarken tüm ev halkı şaşkınlıkla olanları izliyordu. Gelen misafirleride dahil herkes havin xanımın ne yapacağını merak ediyordu.

Kadın odasında elinde silahla çıkmış hızlı bir şekilde kocasının yanına varmıştı.
Adamın eline silahı tutuşturup namluyu alnına dayadı
"Vur ,öldür beni lafın öyle havada asılı kalmasın, bu yılan için öldüreceksen öldür beni."

Hozan annesini silahın önünden çekip
"Çekil şuradan oyun oynamanın sırası değil"dedi katı sesiyle.

Havin hanım oğlunu dinlemeyip tekrar kocasının karşısına geçip silahı alnına dayadı
"Ne oyunu hozan bırak vursun beni. Bir oruspuyu koruduğunu göreceğime vursun daha iyi"

Dila gözleri yaşlarla dolarken aydan genç kızın yanına gelip onu yukarı çıkarmak için hareket edeceklerken havin hanım yine dilini tutmayıp iğrenç İthamlarını söylemeyi ihmal etmedi.