Graduation Speech/Minsung

Mimar(!)

"Günaydın Bay Bang"

"Günaydın Bay Lee."

"Günaydın Seungmin"

Bay Bang bana bakıp sıcak bir ifade ile konuşmuştu. "Merhaba yeni çalışan mı?"

"Merhaba evet efendim, Han Jisung"

"Han Jisung isim olarak biliyorum. Dosyan ile Minho ilgilenmişti. Hangi pozisyon için alınmıştın."

"Ben de daha bilmiyorum efendim ama Mimarlık fakültesi mezunuyum."

Bay Bang mimarı tasarım hocama sorgulayan gözlerle bakmıştı. "Mimar açığımız mı vardı?"

"Mimar açığımız yok zaten. Jisung'u başka pozisyon için işe aldım."

"Nasıl yani mimarlık yapmayacak mıyım?"

Bay Lee "cık" diye bir ses çıkarmış en nefret ettiğim tepkiyi vermişti.

"Jisung benim kişisel asistanım yanımda mimariden anlayan bir asistan olsa iyi olur, diye düşündüm. Malum bir sürü mimarlık fakültesi mezunu var ve bir çoğu farklı meslek yapıyor. Jisung en azından kendi alanının içinde olacak."

"Güzel düşünce gençlere şans vermek güzel fikir."

"Üzgünüm bölüyorum ama Bay Bang 9.30 bir toplantınız var"

"Tamam Seungmin. Neyse sonra projenin detaylarını konuşuruz." Minho onu kafasını sallayarak onaylamıştı.

"Jisung yeni işinde başarılar."

"Teşekkürler efendim"

Bay Lee ile baş başa kalmıştık. Beni şöyle baştan sona süzmüştü. "Biz de benim ofisime geçelim."

Bay Lee arkasını dönmüş ilerliyordu. Hemen kendimi toparlayıp peşine takıldım. Söylemek istediğim çok şey vardı fakat ağzımı açıp tek kelime söyleyemiyordum.

Daha geniş bir bölüme geldik önce bizi cam, sensörlü bir kaplı karşıladı. O kapıyı geçince, bir masa ve geniş bir oda vardı. Odaya bakan bir kapı ve pencere daha vardı. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde geniş kocaman bir oda bizi karşılamıştı. Odanın iç tasarımı mükemmeldi. Hayranlıkla odaya bakarken Bay Lee'nin bana baktığını fark ettim.

"Evet seni dinliyorum Han Jisung! Sen iyi bir konuşmacısın!" mezuniyet konuşmasına gönderme yapması rahatsız olmama sebep olmuştu.

"Hocam yani afedersiniz Bay Lee. Neden?"

"Ne neden?"

"Neden beni mimar değil de asistan yaptınız?"

"Ülkemizde her üniversitede mimarlık fakültesi var değil mi?"

"Evet var"

"Her yıl kaç tane mezun veriyor?"

"Bilmiyorum"

"1800 tane mezun veriyor. Peki ne kadarı iş buluyor?"

"Onu da bilmiyorum"

"150 tanesi iş buluyor. Bunlardan 50 tanesi zaten aile şirketi için bu bölümü okuyor. Geriye kalan 100,  bir şirkette işe girmek için en iyi yüz içinde olmak zorunda. Yani o sözlerim, bir hayale kapılıp bu bölümü seçenlereydi! 1800 içinde ilk 100'e oynamıyorsan bu bölümü seçmek aptallık! Geriye kalan 1650 ne yapar biliyor musun?amatör işlerde çalışır, sürekli devlet sınavlarına girer, aile işi varsa orada çalışır, tamamen farklı bir işlerde çalışır, eğer biraz şanslıysa gider bir şirkette asistanlık yapar!"

"Yalnız Bay Lee ben 1800 içinde zirvedeydim. Bölüm birincisiydim. Sizinde mezun olduğunuz bu fakülteden bu zamana kadar en iyi ortalama ile mezun olmuş biriyim."