6.

508 58 27
                                    

Alarm sesi hala devam ederken Isagi'nin ağzından devamlı çıkan öksürükler Rin'i tedirgin etmişti.
"Kolundan tutsam sorun olur mu? Fazla sıkmam"
İsagi neden bunu sorduğunu anlayıp kafasını sallamıştı. Binada hiçbir yeri tanımıyorken saçma oyunlara gerek yoktu. Rin anında Isagi'nin kolunu kavrayıp dumanın içinden hızlı ama dikkatli adımlarla geçiyordu. Ne çok sıkı ne de çok gevşek tutmamaya özen gösteriyordu.
Zar zor asansörü bulunca ikisininde gözleri fazla öksürük ve dumandan kızarmış ve sulanmıştı. Asansörün içinde dumanın az olduğunu görünce az da olsa rahatladılar
Rin asansörün duvarına yaslanıp kafasını geriye attı. Isagi'nin hala devam eden öksürüğünü yeni farkediyordu. Hızla kafasını öksürmekden boğazı kurumuş İsagi'ye çevirdi
"Az kaldı. Çıkacağız. Kolunu burnuna bastır"
Isagi'nin cevap vermeye hali yoktu. Rin kendisini duyup duymadığından bile emin değildi. Eğilip Isagi'nin kızarmış yüzüne baktı
"Duyuyor musun beni?"
İsagi kafasını sallayınca kendisine verdiği iznin rahatlığı ile kolunu kavrayıp burnuna bastırdı.
Kolunu burnundan uzaklaştırırken sonunda Rinle göz teması kurmuştu İsagi
"Öyle yapınca nefes alamıyorum"
Asansör ilk kata varınca etrafta o kadar duman olmamasına rağmen Rin İsaginin bileğinden tutma ihtiyacı hissetmişti. Büyük kapıdan dışarı çıkınca herkes bahçede perişan haldeydi.
Bachira neredeyse bayılmak üzere olan İsagi'yi görüp koşar adımlarla yanına gelmiş ve yüzünü patpatlamıştı
"Berbat görünüyor".

Rin, İsagi ve diğerlerinin, hatta kendi beyninde dönecek olan düşünceleri siktir edip İsagi'yi kucağına almış ve merdivenlerden inmişti. Nagi ve Bachira da peşinden gidiyordu.
Bir çok kişi İsagi ile aynı durumdaydı. Rin kalabalığa kısa bir bakış atıp kucağında ki bedeni onlardan uzakta çimenin üzerine yatırmıştı.
İsagi gözlerini kapatıp tüm bedenini ele alan duman ve kokudan kurtulmaya çalışıyordu. Kulakları herşeyi boğuk duyuyor gözleri de bulanık görüyordu. Artık temiz havanın burnuna değdiğini farkedince nefes almasını hızlandırıp içindeki dumanın kaybolmasını dilemişti. Ses ve görüntü gittikçe netleşiyorken yüzünü buruşturdu
"Nagi git su bul"
Gözlerini aralayıp başında kaşlarını çatarak bağıran Rin ile karşılaştı. Konuşmaya bile hali yokken düşündüğü tek şey Rin'i ilk defa böyle gördüğüydü. Kıpırdanmaya başlayınca ikiside hemen bakışlarını İsagi'ye çevirdi
"İyi misin?"
Kafasını sallayıp Rin ve Bachira'nın yardımıyla oturur pozisyona gelmişti.
Nagi elinde ki su şişesi ile dönmüştü. Teşekkür edip suyu almış ve bir kaç yudum içmişti. Kulağında tiz bir ses olması sinir bozucuydu. Ellerini kulaklarına bastırıp beyninin bir kaç saniyelikte olsa sessizliği tatmasını istemişti.



Yangın durdurulmuş, odaları hasar görmüş takımların odası değiştirilmişti. İsagi diğerleriyle birlikte odasına döndü.
"İyi ki kimseye birşey olmadı. Gerçi İsagi kun biraz korkuttu ama. Şimdi iyisin değil mi?"
"Evet, teşekkür ederim"
"Sevindim"
Bachira'nın gülümsemesine karşı kendiside hafif gülümsemişti. Bachira hep onun için endişeleniyor ve yardım etmeye çalışıyor.
Bu ortam.
O kadarda kötü olmadığını geçirdi bir an aklından.
Her ne kadar iyi olduğunu söylese de hala baygın ve bitkin hissediyordu.
Dışarı çıkmak için kapıya doğru giderken yanından geçen Bachira kendisine dönmüştü
"Bir sorun mu var?"
"Hayır sadece biraz hava almak istiyorum"
"Seninle gelmemizi ister misin?"
"Kendim gitsem daha iyi olur"
"Pekala"

Rin yatağında elinde kitapla oturmuş kaçamak denilmeyecek kadar uzun süreli bakışlarla İsaginin hareketlerini izliyordu. Son olanlar gözünün önünde her detayı ile canlanıyor kendisini garip hissetmesine neden oluyordu. Isagi'nin o an ölü gibi olan yüzü Rin'in çaresiz hissetmesine neden olmuştu. Odadan çıktığında Rin arkasından baka kalmıştı.
"Biri gitsin şunun peşinden bayılır kalır koridorun ortasında"
"Yapma Rin chan. Bu gidişle bizden nefret etmeye başlayacak"

•GENIUS• - RinsagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin