"sana bunları anlatmaktan çekindiğimi düşünme. Sadece bunu ilk defa yaptığım için garip hissediyorum. O yüzden bocalarsam ve konuşma boka sararsa anlayabileceğin en iyi şekilde anla"
İsagi titrek bir kafa sallama ile karşılık verince Rin derin nefes vermiş ve göz temasından oldukça kaçınarak titrek sesle başlamıştı konuşmaya
"Abim. Yani küçüklüğümü üzerine kurduğum abim. Hayatımın büyük bi' kısmını kaplayan, iyi kötü her anımda parmağı bulunan abim.
Küçükken bir abiden fazlaydı benim için. Annem ve babamdan bile daha çok seviyordum onu. Her konuda onun yaptıklarını yapar, herşeyin en iyisini abim bilir diye düşünürdüm.
Bazı abi kardeşler gibi ne kavga ediyorduk ne de bir birimizin başarılarını kıskanıyorduk. Bana okul hayatımda, eğitimimde, şu an bu konumda olmamda en büyük katkısı olan kişi Sae.
Herkes değişir lafına hiç inanmazdım. Birisi karşımda bu sözü söyleyince hemen gururla abimden söz ediyordum. Benim abim beni terk etmez diyordum.
Ama beni haksız çıkardılar. Zaman geçtikte Sae değişti. Ama bu ona olan bağlılığımı azaltacak türden bir değişme değildi. O yüzden umursamak gibi bir düşünce, bir eylem hiç olmadı aklımda. Ama artık eskisi kadar benimle ilgilenmediğini, beni sevmediğini farketmeye başlamıştım.
Derslerine önem veriyor, vakti olmuyor diye sürekli kendimi avutuyordum. Abimin benden uzaklaşması sanki kalbimin parça parça kopup bedenimden ayrılması gibi bir hissiyat veriyordu. Bir şey eksiliyordu günden güne benliğimden. Anlam veremediğim, hiç yaşamadığım bir hissiyat.
Abimi hayatımın merkezine koyduğum için ne bir başkasıyla arkadaş olabiliyor ne de bir başkasına değer verebiliyordum. Çünkü eğer böyle yaparsam abimden uzaklaşacakmışım gibi hissediyordum. Ama artık aramıza giren soğukluk ve uçurumlar ben farketmeden büyümüş ve beni çokça incitmeye başlamıştı.
Bir gün Sae'nin odasına girdim. Kitaplar her tarafa dağılmış bir problem çözmeye çalışıyordu...."..........
"Abi biraz konuşa bilir miyiz?"
Derken yatağın üzerinde olan kitapları karıştırmamaya özen göstererek kenara itmiş ve ikisinin oturması için yer ayırmıştı Rin
"Şuan olmaz Rin. Çok meşgulüm"
"Sadece 5 dakika"Sae dönen sandalye yardımı ile arkasını dönüp dirseğini başlığa yaslayarak Rin'in söyleyeceği şeyi bekliyordu sabırsız bir şekilde
"Dinliyorum"
Derken kolunda ki akıllı saatin ekranına iki kere dokunmuş ve gözlüklerini saçlarının arasına yerleştirirken saate bakmıştı
"Sadece 5 dakika"
"Abi ben acaba bilmeden yanlış birşey mi yaptım?"Sae yanağını yasladığı eliyle alnını ovmuş ve düşünür gibi yapmıştı
"Sanırım hayır"
"Net bir cevap istiyorum"
"Hayır"
"O zaman neden böylesin"
"Nasılım?"
"Benden uzaklaştın abi farkında değil misin? Eski Sae değilsin artık"
"Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz Rin. Bunu kafana soksan iyi edersin. Eski ben yokum çünkü etraftaki hiçbir şey eskisi gibi deyil"
"Ben sadece benimle biraz daha vakit geçirmeni istiyorum. Abi kardeşiz biz değil mi?"
"Bundan ikimizde hiçbir şey elde etmeyeceğiz. Bana bak. Eğer gerçekten yapılacak birşey bulamıyorsan ve sıkılıyorsan git ve insanları ezmenin bir yolunu bul. Yoksa ezilen sen olacaksın. Çok safsın Rin. Vaktimi alıyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GENIUS• - Rinsagi
General FictionSᴇɴɪ sᴇᴠᴍᴇᴋʟᴇ ɴᴇғᴇs ᴀʟᴍᴀᴋ ᴀʀᴀsıɴᴅᴀ sᴇᴄ̧ɪᴍ ʏᴀᴘᴀʙɪʟsᴇʏᴅɪᴍ﹐ sᴇɴɪ sᴇᴠᴅɪɢ̆ɪᴍɪ sᴏ̈ʏʟᴇʏᴇᴄᴇᴋ sᴏɴ ɴᴇғᴇsɪᴍɪ sᴇᴄ̧ᴇʀᴅɪᴍ. Çünkü Rᥙhᥙᥒᥙᥒ rᥙhᥙmᥲ dokᥙᥒmᥙşᥣᥙğᥙ vᥲr...