9

431 56 22
                                    

Kaiser Isagi'nin masanın üzerinde olan sol kolunda işaret parmağını yavaşça gezdirirken gözlerini hiç ayırmıyordu.

"Yoichi-kun sen solaktın değil mi?"

Cevabını bildiği halde sorduğu soruya karşılık yüzüne boş bir ifade ile bakmıştı

İşaret parmağı ile Isagi'nin kemikli elinin üstünde daireler çizdikten sonra baş parmağında durmuştu. Parmağını kavrayıp arkaya doğru hızla iterken İsagi ani hareket yüzünden yaslandığı sandalyeden sırtını ayırmıştı.

"Rin'in sırrını söyle"

Parmağı daha da geriye itilirken dudaklarını bir birine bastırmıştı. Hissettiği acıyı siktir edip Kaiser'i çıldırtmak adına sırıtmıştı

"Ne o? Parmağımı mı kıracaksın?"
"Şüphen olmasın"

Arkasında diğerlerinin olduğunu bildiği için karşılık verememesi durumu daha da berbat hale getiriyordu. Kıpırdadığı an tekrar sandalyeye düşeceğini de bildiği için anlamsız fantezilerle ortamı germeye gerek yoktu

"Niye baş parmağın diye sormayacak mısın?"

"Yazmamı tamamen engellemeyi planlıyorsun değil mi?"

"Senin bu zeki hallerin beni çıldırtıyor. Evet tamda öyle. Gerçi sen sağ elinle de yazarsın ama vakit kaybedeceğin kesin"

"Madem böyle şeyler yapacaktın ne diye aldın ki takıma?"

"Aslında ilk geldiğinde böyle niyetim yoktu. Ama Rin'in sırrı senden daha değerli. Bu kadar seni uyardığına göre önemli birşey olsa gerek, değil mi? Mesajlarda senin sırrından da bahsediyordu ama sana sonra geleceğim. Itoshileri bitirmek önceliğim"

bildiği şeyi bana soruyor, aptal. Ama bunu yapmak zorundayım. Planım için mecburum

"Söylemek gibi bir fikrin yok galiba"

Odada ki çıtırtı sesinin ardından İsagi'nin bağırması odalar ses geçiriyor olsaydı tüm binada yankılanırdı. Farklı bir acıydı. Öyle bilek kesmek gibi değildi. Öldürücü bir acıydı

"Bir süre bunun acısıyla yaşa. Sonra birşeyler yaparız"
"Michael ne yaptığının farkında mısın? Eğer hastaneye gitmezse kangren olacak bir süre sonra"

Isagi'nin titreme karışık dudaklarından dökülen iniltileri tüm zihninin donmasına neden olmuştu. Değil parmağı tüm kolunda hatta tüm vücudunda hissediyordu acıyı. Elinin titremesi daha da acımasına yol açıyordu. Durum o kadar boktandı ki ne yapacağını bilmiyordu. Başına ilk kez geliyordu nede olsa

"Şimdi sen burada usluca otur. Biz yemekhaneye inip geleceğiz. Sana da kahve alırım. Malum bir kere dökülmesine neden olmuştum"
"Siktir git"

Kırık olan parmağına bakıp zaten boğazına kadar gelmiş midesini durduramayıp banyoya koştu ve içindekileri boşalttı. Parmağının acısı farklı bir boyuta ulaşmışken bedenini titreme sardığını farketti ve yatağına uzanıp yorganı kafasına kadar çekti.
Bir süre sonra kapının açılma sesi kulağına gelince gözlerini kapattı

"Uyudun mu? Daha konuşacak çok şeyimiz vardı"

Kaiser yorganı Isagi'nin kafasından çekince karnına yediği tekme ile arkasında ki yatağa düşmüştü. Ayağa kalkıp kahkahasının sessiz olan odada yankılanmasına izin vermişti

"Ateşler içindesin ve parmağın kırık ama hala bana birşeyler yapma peşindesin"

İsagi tam sözünü söyleyecekken monitörde beliren yazıya bakmıştı herkes

•GENIUS• - RinsagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin