Sakin ve uzun süren yürüyüşün ardından Rin'in yaşadığı binaya varmışlardı. İsagi adımlarını yavaşlatarak Rin'in arkasına geçmişti
"Ben burada seni bekleyeceğim"
"Saçmalama. Hava çok soğuk. Hem neden dışarıda bekleyesin ki? Hadi gidiyoruz"
"Rahatsız olmaz mısın?"
"Olmam"
İsagi tedirgin adımlarla Rin'i takip ediyordu. 3. katta duran asansörden inince gözüne çarpan iki kapı arasında seçim yapmaya çalışmıştı kendince.
Hangisi Rin'in evinin kapısı ola bilir diye düşünüp solda, koyu gri renkte olan kapıyı seçmişti. Rin'in sola doğru gidip kapıyı açmasıyla İsagi düşüncelerinde haklı çıktığı için nedeni bilinmez bi' mutluluk oluşmuştu içinde.
"Burada bekliyorum"
"İçeri geçsene"
"Uzun sürmez herhalde üstünü değiştirmen. Ben burada beklerim"
"Benim için sorun olacağını düşünme. Hem küçük arkadaşım da içeride"
İsagi ayakkabılarını çıkarırken göz ucuyla Rin'in bi' odaya girip kapıyı kapattığını gördü. Büyük ihtimalle kendi odası diye düşündü
Kısa koridorda bir kaç adım ilerledikten sonra hemen solunda ki büyük salonu görmüş ve inceleyerek koltuğa doğru gidip oturmuştu.
Beyaz ve koyu gri tonların hakim olduğu eşyalar ve duvar rengi oldukça güzel duruyordu. Duvarda ki resimler özellikle turkuaz tonlarda seçilmiş gibiydi. Rin'in gözlerini hatırlatıyordu.
Koltuktan daha beyaz olan, tüylü ve şirin bi kedi görünce Isagi'nin aklına Rin'in tanıştırmak istediği küçük arkadaş geldi.
"Demek o sensin"
Beyazdan daha beyaz olan kedi koltuğa atlayıp Isagi'nin yanına geldi ve sakince onu koklamaya başladı. Arkaya doğru çekilince İsagi izin istermişcesine elini havaya kaldırıp yavaş yavaş kediye doğru yaklaştırdı.
Eline sürtünen tüy yumağı onu rahatlatmıştı. Kedi onu kabul etmişti. Çok ileri gitmemeye özen göstererek kafasını okşamaya devam ederken kapı açılma sesiyle bakışlarını arkaya çevirip Rin'e baktı
"Demek tanıştın küçük arkadaşla"
"Evet. Öyle oldu"Rin yakına gelip koltuğa yayılan kedinin karnını bir kaç tur dairesel hareketlerle okşayıp gülümsemişti
"İsmi ne?"
"Yuki"
"Çok uyumlu"
"Çıkalım mı?"
"Evet. Çıkalım"
Kapıya doğru gidip ayakkabılarını giydikten sonra içeriye doğru adım atmamaya dikkat ederek halının üzerinde patisini yalayan kediye bakmıştı
"Güle güle Yuki"
Yuki'nin miyavlaması kendisine karşı olan hislerine duyduğu şüpheyi yok etmişti. Artık rahattı.
"Ne kadar zamandır seninle yaşıyor?"
"Yeni geldi. Yarışmadan 1 ay önce sahiplendim"
"Nereden geldi aklına?"
"Yanlız hissediyordum"
Gökyüzünü kaplayan bulutlara çevirmişti bakışlarını ikiside. İsagi bu sorunun anlamsız ve can sıkmaktan başka bir işe yaramayacağını bildiği halde kendisine hakim olamamıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GENIUS• - Rinsagi
General FictionSᴇɴɪ sᴇᴠᴍᴇᴋʟᴇ ɴᴇғᴇs ᴀʟᴍᴀᴋ ᴀʀᴀsıɴᴅᴀ sᴇᴄ̧ɪᴍ ʏᴀᴘᴀʙɪʟsᴇʏᴅɪᴍ﹐ sᴇɴɪ sᴇᴠᴅɪɢ̆ɪᴍɪ sᴏ̈ʏʟᴇʏᴇᴄᴇᴋ sᴏɴ ɴᴇғᴇsɪᴍɪ sᴇᴄ̧ᴇʀᴅɪᴍ. Çünkü Rᥙhᥙᥒᥙᥒ rᥙhᥙmᥲ dokᥙᥒmᥙşᥣᥙğᥙ vᥲr...