"Bunu yapmak istediğinden emin misin Yoichi?"
"Hayır"
"O zaman neden kendini zorluyorsun? Ben seni stresten uzak tutmaya çalışıyorum oysa ki"
"Benim....onunla yüzleşmem gerek"
"Buna gerçekten gerek var mı? Kendini üzmekten başka hiç bir şey yapmıyorsun. Seni üzgün görmek benim için ne kadar dayanılmaz haberin var mı?"
"Ama o benim...babam. Yani en azından bir zamanlar onun hayallerini süsleyen oğluyum ben"
"Pekala. Bu konuda sana karışamayacak olmam gerçeği içimi yiyip bitiriyor. Ama madem sen böyle istiyorsun hazırlan gidelim"
"Teşekkür ederim".....
Cezaevinin önünde Rin arabayı durdurmuş ve yanında oturan sevgilisinin tedirgin yüz ifadesine bakmıştı.
"Bu yapmak isteyeceğin son şey bile olmamasına rağmen kendini bu kadar çok zorlamanın sebebini anlayamıyorum"
"İlk ve son kez. Bunu yapmam gerektiğini hissediyorum"
"Pekala"Arabayı park ettikten sonra izin kağıtlarını görevliye vermiş ve bir süre sonra içeri geçmişlerdi. Hapishanenin boğucu ve rütubetli atmosferi yeterince mide bulandırıcıydı
Onlara verilen kağıtta yazan odayı bulmuş ve kağıtları bir diğer görevliye göstermişlerdi.
Kapı açılınca ardında nasıl birini göreceğini merak ediyordu Yoichi. Babası hala aynı mı? Değişmiş mi?
Masalardan birinde oturan babası yüzüne meraklı bakışlarla bakmış ardından yüzünü ekşitmişti.
Rin kapının yanında duvara yaslanıp beklerken Yoichi bir kaç adım ileri gelmişti
"Baba?"Masadan hızla kalkıp Yoichi'ye doğru yürüyen babasına yetişememişti Rin.
Yoichinin yüzüne attığı yumrukla hemen yanında ki masalara çarpmış ve yere yığılmıştı. Oğluna zar zor savurduğu bir kaç tekmenin ardından içeri giren görevliler önce Yoichinin babasını ardından ona saldıran Rini tuttular
"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?! O SENİN OĞLUN VİCDANSIZ HERİF!"
"NİYE GELDİN BURAYA PİÇ?! ANNEN GELMELİYDİ! SEN NEDEN GELDİN Kİ?! GEBERİP GİTMENİ ARZU ETTİM BUNCA ZAMAN AMA SEN KARŞIMDA UTANMAZCA DİKİLİYORSUN! BENİ GÖRMEYE GELMENİ KİM İSTEDİ SENDEN?!"
Hala bağırmaya devam ederken görüşme odasından çıkarılmıştı. Rin hızlıca görevlinin kollarından kurtulup yerde tepkisiz bir şekilde oturan Yoichinin çenesinden tutmuş ve yüz hizasına getirmişti
Dudak kenarından ve burnundan akan kanı farkeden Rin çok geçmeden avucununda ıslandığını hissetmişti. Elini Yoichinin saçlarından çekerken onu yıkacak olan manzara karşılamıştı Rini
"Kan.... Ç-çok fazla kan var. Kahretsin....Ben...."
Gözünden akan yaşlara engel olamadan donuk bakışlı bedeni kucağına almıştı
"D-dayan seni hastaneye götüreceğim"
Hızlıca hapishaneden çıkıp Yoichiyi arka koltuğa bırakmış kendiside şöför koltuğuna geçmişti
Son hız arabayı sürerken durmadan dikiz aynasında Yoichiyi kontrol ediyordu
"Gözlerinin kapanmasına izin verme. Yalvarıyorum. Biraz daha dayan. Az kaldı"
Çok çabalamıştı ama göz kapaklarının ağırlığı zihninin karanlığa gömülmesine neden olmuştu
"HAYIR KAPATMA! NOLUR KAPATMA GÖZLERİNİ...."
"LÜTFEN""Hepsi benim hatam! Onun oraya gitmesine en başından izin vermemeliydim!"
"Rin tamam sakin ol. Daha doktor hiç bir şey söylemedi. Ne bu panik? Eminim Yoichi iyi olacaktır"
"Abi sen görmedin. O kucağımda...kanlar içinde. Kafasını çok kötü masaya çarptı düşerken. Ağzından kan geliyordu. Ben ne yapacağımı bilemedim. Kanım dondu. Ben... ben-"
"Sakin ol"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GENIUS• - Rinsagi
General FictionSᴇɴɪ sᴇᴠᴍᴇᴋʟᴇ ɴᴇғᴇs ᴀʟᴍᴀᴋ ᴀʀᴀsıɴᴅᴀ sᴇᴄ̧ɪᴍ ʏᴀᴘᴀʙɪʟsᴇʏᴅɪᴍ﹐ sᴇɴɪ sᴇᴠᴅɪɢ̆ɪᴍɪ sᴏ̈ʏʟᴇʏᴇᴄᴇᴋ sᴏɴ ɴᴇғᴇsɪᴍɪ sᴇᴄ̧ᴇʀᴅɪᴍ. Çünkü Rᥙhᥙᥒᥙᥒ rᥙhᥙmᥲ dokᥙᥒmᥙşᥣᥙğᥙ vᥲr...