(Bu bölümde Minho'nun Changbin, Jeongin, Felix ve Hyunjin'i Jisung'la tanıştırırken onlara Jisung'un anlattığı bir bölüm olacak)
(Bu bölümde Jeonbin'in tanışma fastı ile de karşılaşacaksınız)
(Ve son olarak Jisung'un yaşadığı olayı merak ediyorsanız bu kısımda onunda üstünden geçeceğim. Atlamadan okuyun)
(İyi okumalarr)
Minho'nun bakış açısı
Telefon konuşması ( 2 gün önce )
( Minho - Changbin )"Kanka naber?"
"İyiyiz Minho asıl sen iyi misin? Sesin endişeli geliyor."
"Senden bi ricam var da. Bugün boş musunuz?"
"Evet te sen ne olduğunu bi söyle önce."
"Şimdi kanka sana benim sevgilimden bahsetmiştim. Han Jisung. Eğer müsaitseniz onu sizle tanıştırsam. Evde çok yalnız ve kimseyle konuşmuyor."
"Nedenini sorabilir miyim eğer rahatsız olmayacaksan."
"Olmam olmam. Şimdi şöyle. Jisung'un ailesi 10. sınıfın sonlarına doğru öldürüldü ve o günden beri benle yaşıyor. Bunun hakkında geçmişten kalan bi travması var. Hayatına birilerini sokmayı reddediyor. Onları da kaybedersem diye. Ve bu 2 yıldır böyle. Onu ne yapıp edip düzeltmem lazım. Bana yardım edebilir misiniz?"
"Lafı mı olur. Seve seve."
"Tamam teşekkürler. Ha bişey daha o Jisung diye seslenilmesinden hoşlanmıyor. O yüzden ya Han ya da Peter diye seslenseniz onun için daha iyi olur. Bide son olarak arkadaş gibi yaklaşın lütfen. Geçmiş hakkında konuşmayalım."
"Tabi ki kanka. O zaman bizim eve davetlisiniz."
"Gerçekten çok teşekkür ederim kanka. Sana borçluyum."
"Skerim borcunu. Hadi bekliyoruz."
"Tamamdır kanka Jisung'u alıp geliyorum."
Telefonumu kapattım ve üst kattaki sevgilimin odasına çıktım. Umarım bizimkileri severdi. "Sevgilim? Kapıyı açar mısın lütfen." kapıyı iki kere tıklattım. "Ne var?" karşıdan bana seslenmişti. "Seni biryere götürmek istiyorum. Lütfen benimle gelir misin?" dedim ona anlayışlı bir ses tonuyla. Onu düzeltmem için herşeyi yapmaya çalışıyordum zaten. Son gittiğimiz piskolog arkadaş çevresini genişletmesini söylemişti. Fakat onun konuştuğu kişiler ben, karşı komşumuz Rose Noona, ve kuzenim Jimin'den başkasıyla konuşmuyordu. Bizimkilerle tanışmasını sağlasam belki dış çevreye açılmaya başlar ve yavaş yavaş düzelirdi. Değil mi. "İstemiyorum biryere gitmek falan rahat bırak beni."
"Lütfen sevgilim kırma beni."
"İstemiyorum dediysem çıkmam bu odadan. Anlıyor musun."
"Bi kerecik kabul etsen be sevgilim, lütfen."
"İyi be."
Kapısını açtığında üstündeki siyah eşorfman takımıyla karşımda belirdi. "Üstünü değiştirmek ister misin sevgilim. 1 haftadır aynı şeyi giyiyorsun."
"Değiştirmicem işte nereye gidiyorsak gidelim."
"Sen nasıl istersen sevgilim."
İkimizde uyumlu olan konverslerimizi giyip dışarı çıktık ve arabaya bindik. Changbin'in evi çokta uzak değildi. Nerden baksam bi 15 - 20 dakikalık yol vardı. O yolu da Jisung'la sohbet ederek geçirmek istiyordum. Lakin konuşmayı nasıl başlatacağımı bilmediğim için tek yaptığım şey arabayı sürmek olmuştu. Jisung zaten konuşmuyordu. Bu durumu da içimi yiyordu. Eninde sonunda düzelticem onu. O eski, sürekli gülümseyen, sürekli şakalar yapan ve konuşkan Jisung'u geri getirecem. Çok geçmeden bizimkilerin evine varmıştık. İkimizde arabadan inip önümüzdeki 2 katlı villanın zilini çaldık. Kapıyı Jeongin açtı. "Hoş geldin Minho. Hoş geldin Peter. Bizde sizi bekliyorduk." İkimiz de ayakkabılarımızı çıkarıp içeriye geçtik. Hemen oturma odasındaki Changbin'i buldum.
"Ooooo kanka hoşgeldiniz."
"Hoşbuldum kanka."
"Jisung nerde peki?"
"O Jeongin'in yanında."
"Ha Jeongin demişken ben senin anlattıklarını Jeongin'e de anlattım. O da olaydan haberdar."
"Süpersin kanka."
"Evet biliyorum, övmene gerek yok. Hadi içeriye gidelim."
Jisung'un bakış açısı
( O da önümüzdeki hafta gelicek. Sizleri biraz meraklandırayım dedim. Haftaya 5. bölümde görüşürüzz.)
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor his | Minsung
FanfictionM: Bak Jisung, senin için saçımı en sevdiğin renge boyattım. Nasıl olmuş? H: Biliyor musun Min? Mor rengi seven insanlar hayatlarında bir kez olsun intihar etmeyi düşünmüşlerdir. H: Sen sakın o rengi sevme. Lakin bana soracak olursan ben mor rengine...