Bölüm 21

321 40 36
                                    

" Minho, Minho!"

" Hmm."

Her zamanki olay olduğunda olayın karakterlerinin başına dolanan kızlardı bunlar:

" Sırf dövdüğün adamalar inat Hyunjin'i mi öptün?"

Yüz ifadesini değiştirmemek için çabaladı:
" Hayır, ne alaka? Dedikodular ne kadar değiştirilip size geliyor. Kafa attığım çocuğun kafasından unicorn boynuzu çıktü falan da diyorlar mı? Ya da Minho aslında üniversiteli kılığında seri katilmiş falan diye."

" H-hayır." dedi kızlardan biri çekinerek.

Minho ortamı yumuşatmak adına kahkaha attı. " Hem Hyunjinle yakın arkadaşız. Arkadaşlığımızı seviyorum. Onu bozacak bir şey yapmam. Ayrıca siz kızları kendime rakip olarak almak istemiyorum. Hyunjin için kavga çıkaracak potansiyeli olan çok kız var."

" İyi de Hyunjin gay." dedi telefonuyla uğraşıp yanlarından geçen Ryujin. Mimarlık fakültesinin gözdesi olan birinci sınıf öğrencisiydi. Chan ve Seungmin ile aynı liseye iki yıl gitmiş sonra Hyunjin'in olduğu liseye nakil aldırmak zorunda kalmıştı. Hyunjinle arkadaş kalmış o yüzden grubun geri kalanıyla da iletişime girme durumunda kalmış. Chan üniversite okumayıp bir şirkete producer olarak başvuru yapınca onunla kavga etmiş. Sonuç olarak arlarında sürekli itiş kalkış olan kardeşler gibi kavga edip birbirlerini kollayan kardeş ilişkisi oluşmuştu ve Ryujin de lezbiyen olarak adı çıktığında kendisinden uzaklaşan kızlara rağmen popülerliğini korumuştu.

" Ne?" dedi kızlardan biri.

" Bakmayın bana bunu ben de bilmiyordum." dedi Minho.

" Yalancı." dedi kızlardan biri. " Hyunjin illa ki sana söylemiştir."

" Ya nereden biliyorsunuz? Dayanağınız ne? Herkes niye bu kadar sinir bozucu ya!"

" Çıkıyorsunuz değil mi?" dedi kızlardan biri.

" Hyunjin beni hayatta öyle görmez." dedi Minho.

" Ha sen seviyorsun yani anlıyorum." diyip gitti kız.

" Hayır, saçmalama. Ayrıca acelem var beni salın artık." diyip üniversitenin erkek yurduna girdi. Güvenliğe Hwang Hyunjin adını verince güvenlik alışkin olduğu yüze baş sallamakla yetindi.

Hyunjin ise yurt odasından çıkmadan resim yapıyordu. Minho yanına gitmek istediğinde izin vermemişti. Bu sefer Felix'ten mesaj alımıştı.

Felix
Hyunjin moralin bozuk değil mi
Dondurma aldım
Sanirim eridi
Ama
Kapıdayım açar mısin

Hyunjin kapıyı açmasıyla kapıyla duvar arasına ayağını sokup içeri daldı Minho kapıyı kapattı.

" Beni engellemişsin."

" Evet. Seni istemediğimi yeterince belli ettim sanırım."

" Anlaştık sanıyordum."

" Hatırladıkça berbat hissediyorum. O sırada engelledim gelmeni de istemiyorum."

" Böyle yaoarsan giderek benden nefret edeceksin."

" Senden..."

" Yalan söyleme, benden falan nefret etmiyorsun. Sadece kendi durumun seni geriyor ve bu suçluluk duygunu benimle paylaşıp vicdanını rahatlatıyorsun ama suçlu falan değilsin Hyunjin."

" Çık Minho lütfen."

" Hyunga ne oldu?"

" Sana... saygım kalmadı."

" Anlıyorum." Yüzü düştü. " Ben Jisung'a söyliyeyim o modunu yükseltir senin." Diyip masaya dondurma kutusunun olduğu poşeti bıraktı.köşede dengesiz duran eskiz defteri düştü ve ayraçla ayrılmış olan sayfa açıldı. Hyunjin'in çizimini gördü. Emin olmak adına eline aldı. Hyunjin öpüştükleri anı çizmişti arka planın rengi sarımtırak sayfada mint ve beyazın düzensiz karıştırılmış hâliydi. En sevdikleri renkleri arka plan yapmıştı. Renkler açıktı ve en sevdiği olup uzun düren sulu boyaları kullanmıstı tamamlamak adına. Küçük bir çizim de olsa uzun sürmüş olmalıydı. Hyunjin gerginlikle Minho'nun elinden defteri kaptı. Minho hipnoz olmuş gibi üzeri kapatılan tuvale yöneldi. Depresif bekliyordu ama tam tersi bir çizim vardı. Hyunjin tuvale duygularını yansıtırdı. Arkasını döndü Hyunjin'in yüzünü görmek adına. Hyunjin bakışlarını kaçırıyordu. Minho yatağın üzerindeki yastığa baktı. Ortadan hafifçe daralmış ve kılıfı kırışmıstı. Minho kıkırdayıp Hyunjin'e yaklaştı:

" Seni ergen bir aşık gibi mi hissettirdim."

" Kapa çeneni." dedi Hyunjin uzaklaşarak. Minho Hyunjin'e sarılıp arka cebinden telefonunu kaptı. Şifreyi girdi. Hyunjin'den kaçarak. " Hadi ama fotograflarıma mi bakıyordun? O zaman sana canlı canlı gelmeme niye izin vermedin?" Kamerayı açtı. " Beni kovarsan bakarsın." diyip ikisini bir kareye aldığı bir fotograf çekti.

" Gideyim o zaman ben." dedi sırıtarak. Bu sefer Hyunjin bileğin'den tutup yanağına bir öpücük kondurdu. Minho bir süre dondu. Sonra elini kapı kolundna çekip Hyunjin'in yanaklarıni tuttu. " Öpebilir miyim?" dedi.

" Düşünceli olmana bayılıyorum." diyip yakalarından tutarak Minho'yla dudaklarını birleştirdi.

Ayrıldıklarında Minho kıkırdadı:

" Buraya gelirken yumruk yemeye kendimi hazılamıştım." diyip Hyunjin'in elini göğüsüne koydu. " Bunu beklemediğimi fazla belli ediyorum."

Hyunjin güldü " Benim de pek bir farkım yok." diyip Minho'nun göğüsünden elini çekerken konuştu " Egzersiz planını mı değiştirdin."

" Hmm. Beğendin mi?" sarılıyordu Hyunjin'e.

" Fazlasıyla." kendisinden kısa olanın boynuna kafasını gömünce mayıştı Hyunjin. " Dün hiç uymadım." Minho Hyunjini kendinden ayırdığı gibi Hyunjin'in yatağına oturdu. Yastığı duvara yaslayıp kucağıni patpatladı. " Yat." dedi Hyunjin Minho'nun bacaklarına kafasını koyup bir elini de oraya yerleştirdi. Hyunjin'in saçlarını okşadı. " Sevgili miyiz şimdi?"

" Değilsek cesadini nereye saklamamı istersin?"

" Böyle bir şeye gerek kalmayacak o zaman sevgilim."

Minho eve geldiği gibi salonda oturan Changbin onda bir hâller olduğunu fark etti.
" Ne o Hyunjin sana bir şans mı verdi?"

" Daha da fazlası."

" Öpüşmüşsünüz onu anladım da. Sevgili olmadığınızı söyle! Ne ara oğlum?! Hayır ya! Şanslısın oğlum sen!"

" Sen sanki şanssızsın. Ben reddedildim bir kere."

" Sanki seni reddetmesine izin verdin çocuğun. Açtırma ağzımı. Ne alaka oğlum?! Bu çocuk tripliydi sana ya! Cok saçma! Ben de Felix'e açılıyorum o zaman. Benden aşağı kalır yanına yokken beni azarlayamazsın."

" Felix'ten uzak dur."

" Yo, ne alaka? Ama o mükemmel bir teklifi hak ediyor. Ayagımin alçıdan çıkması lazım. Ya bana ne! Sen bana Hyunjin'i anlatırken ben oturup dinleyecek miyim? Olmaz." Telefonu titreyince durdu Changbin. " Kesin Hyunjin gruba çıktığınızı yazdı. Başlarım ben böyle işe."

Cenazede gülenlere deli derler

Hyunjin
Minho ile cikiyoruz

Felix
Ne
Lan ne ara

" Ruh ikizim işte aynı tepkiyi veriyor benimle."

" Seni döverim Changbin."

"Minho konuşma hakkın var mı sence ya!?"

PlatonikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin