Bölüm 19

347 34 8
                                    

" Kalk lan!" dedi Minho Changbin'i dürterek. " Niye burada yattın?"

" Ne oldu sabah sabah ya?"

" Kalksana oğlum, niye kendi odana yatmadın?"

" Sen niye..." Komidindeki telfonundan saate baktı. " Saat 6da Felix'i teftişe gelir gibi odasına giriyorsun?" dedi uykulu sesiyle. Gözünü zor açıyordu.

" Teştife geldim çünkü."

" Minho niye kardeşinin sevgilisiymişim gibi davranıyorsun sen ya!?"

" Çok yakınsınız sevmiyorum."

" Seungminle daha yakın." dedi uyuyan Felix'i göstererek.

" O onun en yakın arkadaşı, sen benim en yakın arkadaşımsın."

" Ha sen beni kıskandın yani?"

" Ne âlâka? Yakınsınız sinirim bozuluyor."

" Bazıları benimle ilgilenmediği için Felix'ime geliyorum. O beni hep seviyor çünkü. Canım Felix'im!" dedi saçlarını okşadı Felix'in üzerine yattığı kolunu çevirip.

" Çek elimi ya kardeşimden!"

" Minho korkma yemedim kardeşini!"

" Changbin Felix'den mi hoşlanıyorsun?"

" Ne âlâka?"

" Çok âlâka."

" Onu bunu bırak sen ve Hyunjin ne iş?"

" O işler biraz karmaşık çözersem anlatacağım."

" Ha bir şeyler var yani?"

" Umarım vardır."

" Sen niye hep platonik takılıyorsun oğlum?"

" Ne biliyim ya!?"

" En azından Hyunjin gay."

" Sen nereden biliyorsun lan?"

" Söylemişti."

" Tamam şimdi kardeşimi bırak."

" Minho kolumu çeksem rahatsız olur. Bırak uyusun işte."

" Olmaz."

" Oğlum salsana!"

" Olmaz."

" Al o zaman!" Minho'yu kendi üzerine doğru çekti. " Bırakmıyorum Felix'i çok istiyorsan sen de yat."

" Ya sal beni!"

" Minho bağırma Felix uyuyor!"

" Bırak yoksa ötekini bacağını da kırarım."

" Bırakırım ama uyumamıza izin vereceksin."

" Tamam ya bırak hadi!"

Changbin Minho'yu bırakıp zaferle sırıttı. Minho tam odadan çıkarken sırıtan taraf oldu.

Chan bir tencereye vurarak ses çıkarıyor bir yandan da bağırıyordu. " Kalkın! Bugün Felix'in kahvaltı günü. Çalışın köleler." Kahvaltıyı Felix hazırladığında herkes bir saat önceden kalkar ona yardım ederdi. Chan Felix'in kahvaltılarına fazla düşkün olduğundan akşam yemek bile yemezdi. " Kalkın açlıktan ölüyorum hadi!"

Felix irkilerek kalktıgında Changbin bağırdı:

" Çocuk uyuyordu dogru dürüst kaldıramaz mısın?"

" Oldu beyefendi başka arzunuz var mı? Kalk lan! Felix özür dilerim ama çok açım."

Felix baş salladı. Gözünü zar zor açıyordu. Changbin'in kol deteklerini alıp kalkmasını bekledi. O kalkınca kendisi de kalkıp elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçti.





Bu bölümmaslında 800 e yakın kelimeden oluşacaktı. Hatta bayağı komik bir minbin sohbeti dönecekti ama ben 700 civarı kelime yazıp kaydetmeyi unutarak uygulamayı kapattım ve 139 kelime dışı hepsi silindi sonra da hem çoğunu hatırlamadığımdan hem de moralimi bozdugundan bu durum kısa kestim.

Byeeeee ♡

PlatonikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin