Yazar ne yazacağını bilmemek
Bugün 2 bölüm attım öncekini okumayı unutmayınÖpüşmelerinin ortasında kapı birden açılınca Hyunjin Minho'yu yataktan atmış gelen kişiye gülümseyerek bakmıştı:
" Merhaba Hyunjin, oda temizliğini kontrol etmem gerekiyordu da. Görüşürüz."
" Evet görüşürüz hocam."
" Belim kırıldı dedi fısıltıyla karışık Minho."
" Ne yapsaydım?" dedi Hyunjin ona.
" Biz sürekli bölünüyoruz umarım birileri Changbin ile Felix'i böler."
" Ya ben varken hâlâ nasıl onları düşünüyorsun."
" Ama güzelim..."
Hyunjin tek eliyle Minho'nun yüzünü okşuyordu:
" Hm?"
" Siktir et." diyip Hyunjin'i altına aldı. Hyunjin güldü. Minho Hyunjin'in gömleğinin iki düğmesini açarak boynunu emmeye başladı. Hyunjin inleyince Minho durdu:
" Sert olduğunu düşünmüyordum." dedi.
Hyunjin Minho'yu bedeni üzerine çekti:
" Devam et!"
Hyunjin bir kere daha inleyince Minho kalktı:
" Siktir."
" Ne oldu?"
Minho lavaboya koştu:
" Beş dakikaya gelirim ben."
" Ta...mam? Ama garip yani."
" Hyunjin resim çiz tamam mı?"
" İyi de tablo bitti."
" Geliyorum tamam."
" Bekliyorum."
Hyunjin yatakta ellerinden destek alarak yarı oturur yarı uzanır bir pozisyona geçti. Minho yanına oturdu.
" Ee?" dedi Hyunjin.
" Ne eesi?" dedi Minho sevgilisine dönerek.
" Boş ver Minho" diyip yattı.
" Hayır ben niye trip yiyorum?"
" Sence niye yiyorsun? Durduk yere birden gittin ve geldiğinde..."
Minho Hyunjin'in dudaklarına bir öpücük kondurdu. Telefonundan saati gösterdi.
" Bir tanem az kaldı dersimin başlamasına. Derste seni mi düşüneyim?"
" Evet."
" Hey, o zaman derse odaklanamam."
" Öpmeyince aklında kalmıyor muyum gerizekalı?" dedi gülerek Minho'nun omzuna yumruk atıp.
Minho tek kaşını kaldırıp ona dik dik bakınca Hyunjin geriye kaydı yatakta.
" Tamam özür dilerim."
" Yoo cezalısın." diyip yanağını ısırdı sevgilisinin.
" Ah acıdı Minho."
" Ne güzel!"
" Ya sen niye böylesin?"
" Bilmem niye böyleyim? Biri beni delirttiği için ola... Kim arıyor lan!" Bakmadan çalan telefonu çevirdi " Meşgulüz şu an."
" Önemlidir belki."
" Bir sey yoktur."
" Kim aramış bir bak."
" Off. Felix işte! Önemli değildir eminim."
" Belki de Changbin yine evi yakmıştır."
" Olabilir mi lan?"
" Bence bir bak."
Minho Felix'i tekrar aramıştı. Felix telefonu açar açmaz konuştu:
" Changbin evi mi yaktı?"
" Hayır, ne alaka? Neyse abi ben sana şey sora..."
Minho telefonu yüzüne kapattı. Hyunjin'e döndü:
" Önemli değilmiş işte!"
" Çocuğu dinlemedin bile."
" Birazdan dersim başlayacak diyorum. Zamanımız yok diyorum. Konu Felix mi şu an?"
" Değil." diyip öptü onu. " Ama yine de umursaman lazım böyle şeyleri."
" Acil bir şey olsaydı Chan'ı ararlardı." Çene hattını öptü. " Beni değil." dedi fısıltıyla Hyunjin'in kulağını acıtmamak için.
Hyunjin Minho'yu kendine doğru çekti. " Dersinden sonra dinemaya gidelim mi? Yeni bir film çıkmış."
" Hmm olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik
FanfictionFelix'i kardeşi gibi gören Changbin ve ona yanan Felix. Felix'i kimselere vermeyecek olan ağabeyi Minho. Minho ile aynı kişiye âşık Hyunjin. Genelde texting #changlix #hyunho Birazcık #hyunmin ve #2min