3

1K 103 71
                                    



"Evden tutun içindeki eşyalara kadar her şeyi seçebiliyorsunuz ama gelinliği bensiz seçemiyor musunuz yani?"

Kollarımı birbirine bağlayarak duvara yaslanırken anneme sorduğum soruya, cevap olarak gözlerini devirişini aldığımda sinirle iç çektim. Jungkook'un kuzeni olduğunu öğrendiğim kız "Şekerim," dedi sinir bozucu bir tonlamayla. "Gelinlik hani, hayatında bir kez giyineceksin sonuçta, özel olması gerekiyor ya hani..." 

Kaşlarımı kaldırırken ağzıma geleni söylememek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ağzıma geleni söylersem günün sonunda annem de bana ağzına geleni söyleyecekti ve gerçekten küçük bir çocuk gibi azarlanmaktan geçtiğimiz üç günde fazlasıyla bıkmıştım. Birkaç adım ötemizde, yemek masasında oturarak telefonuyla ilgilenen Jungkook'u işaret ettim. "O neden damatlığını seçmek için gelmiyor, onun için özel değil mi?"

Kelimeler dudaklarımdan dökülür dökülmez pişman olarak elimi ağzıma bastırdığımda, Jungkook hızlıca başını kaldırarak bana bakmıştı. Aptal Lalisa, aptal! Onu zor durumda bırakacağımı hiç düşünmeden hareket ediyordum. Bu aptallığı şu üç günde gerçekten fazlasıyla yapmıştım ve her seferinde zar zor toparlamıştık. Şimdi yine yaptığım hatayı düzeltmek zorundaydım. 

Adını hatırlayamadığım kuzen "Lalisa haklı, Jungkook," diyerek ona döndü. "Sen de bizimle gelmelisin, Lisa gelinliğini seçerken gidersin ama önce senin damatlığına bakmalıyız."

Jungkook başını gergince iki yana sallarken "Gerek yok," diye mırıldandı. "Bizim çocuklar bana ayarlayacak bir şeyler." Hızlıca dediğine onay vererek annemlere döndüm. "Çocuklar ayarlayacakmış ona bir şeyler, gelmesin o," dedim.  Ancak bahsi geçen çocukların kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Umarım damatlık diye saçma sapan bir şeyler getirmezlerdi. 

"Olmaz öyle şey," dedi annem. "Siz ikiniz neredeyse hiçbir şeyi beraber yapmıyorsunuz, ay sonu düğün var ancak dışarıda yan yana görülmediniz bile. Jungkook, bizimle gelmelisin."

Jungkook'a baktığımda gözlerindeki tedirginliği görmek boğazımın düğümlenmesine sebep olurken içimden kendime milyon tane küfür ettim. Kaba davranmak, sertçe kestirip atmak istemiyordu ama bizimle gelmek istemediğini biliyordum. Bir mağazaya girip bir sürü kadın çalışan tarafından çevrelenmek istemiyordu. Bunun yalnızca düşüncesi bile onu geriyor olmalıydı ve ben aptal gibi kendi üzerimdeki yükten kurtulmak için onu unutarak konuşmuştum. 

"Şey," diye mırıldandım anneme bakarak. "Biz... Damatlık bakmak için Jungkook ile beraber gidebilir miyiz? Beraber vakit geçirmediğimizi sen söyledin, damatlık bakmaya biz gidelim. Birkaç saat sonra ben sizi ararım, beraber gelinlik bakarız. Olmaz mı?"

Jungkook'un kuzeni damatlığı görmek istediğiyle ilgili mızmızlanırken "Affedersin ama biz evleneceğiz, sence de biraz birlikte vakit geçirmemiz gerekmiyor mu?" diye sordum sertçe. Jungkook bir şey söylemiyor diye her şeye dahil olmaya çalışıyordu. Benim açımdan sorun yoktu, ben bir şeylere tahammül etmekte iyiydim ama Jungkook için bu yalnızca tahammül etmekle kalmıyordu. O sakin kalmaya, her an ona gereğinden fazla yakın olabilecek birine karşı tetikte görünmemeye çalışıyordu. Yani kuzeni, bir şeylerden geri kalsa ölmezdi. 

"Doğru diyorsun," dedi annem pek nadir yaptığı bir şey olan beni onaylama ifadesini suratına yerleştirerek. "Tamam o zaman, siz gidin. Haberleşiriz birkaç saat içinde."

Jungkook'a bakarak gülümsedim ve "Hadi," dedim. "Gidelim." 

Jungkook bir an sessizce bana baksa da sonra başıyla beni onaylayarak ayağa kalktı ve olduğumuz tarafa gelmeye başladı. Annemin beğeni dolu ve onaylar bir ifadeyle ona baktığını fark ettiğimde, gelmekte olan tehlikeyi fark ederek yanımıza yaklaşan Jungkook'un önünde durarak yaklaşan anneme sarıldım. "Görüşürüz, anneciğim," diye mırıldandım Jungkook bana kaşlarını kaldırarak bakarken. Kaş göz işaretleriyle ona gitmesini işaret ettiğimde, az önce otururken bakışlarına yerleşen ifade tekrar belirdi. Yanlış bir şey yapıp yapmadığımı düşündüm.

la buena vida | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin