.
Keyifli okumalarrrrrr........
Hayat hızlıydı.Salise salise herkesin hayatında bir değişim bir döngü bir olay oluyordu.Kimimiz bu durumdan memnun olup yoluna devam ederken kimimiz hayatının belkide en kötü felaketini yaşayıp pes ediyordu.Bu olaylardan çoğumuz habersiziz yada yaşadık belkide kim bilir.Benimse hayatım yokuş aşağı bırakılmış frenleri tutmayan bir araba içeresinde ilerliyor.Ya bu yolun sonunda uçurumdan uçup başka hayatta devam edicem yada bir mucize olup arabam kaldığı yolda devam edicek.Bir şekilde hayatımız şekilleniyordu ama bu isteğimiz doğrultusunda yada değil.Bir şekilde kabul ediyorduk da bu durumu.Yada kabul etmek zorunda kalıyorduk.Mesela şu son bir haftadır yaşadıklarım belkide normal şeyler değildi ama normalmiş gibi davranıyordum.Hiç hatırlamadığım belki de daha önce tüm kalbimle sevdiği mutlu büyüdüğüm gerçek ailemi hatırlamıyordum.Daha küçük çoçukken ailemden koparılmışım.Ne için veya neden yaptıklarını bilmiyorum.Aileme zarar vermek için o kesin ama en çok zarar gören ben olmuştum bu uğurda.Ne ikizimi ne abilerimi nede anne babamı hiçbirini hatırlamıyordum.Em çok zorlayan şeyde buydu.Yavaş yavaş zamanla hatırlayacağım söylenmişti ama onlar her beni gördüklerinde eskiden onlara nasıl davranıyorsam nasıl yaklaşıyorsam öyle olmamı istedikleri gözlerinden belliydi.Belkide en şanslıları minik atlas'tı.Aileye sonradan katılan kişiydi ve onunla beraber bir nevi bende sonradan katılmıştım aileye.Öz ailem her ne kadar atlasa benden bahseselerde benimle beraber vakit geçirmesi beni tanıması ablası olarak görmesi farklı duygular tatmamı sağlıyordu.Bu durumdan şikayetçi değilim asla hep abla olmak istemiştim ve bu hayalim gerçek olmuştu.
Gözlerimi sabit tuttuğum anılarımızı resmettiğimiz duvara bakarak düşünüyordum.Öz ailemden önce bana abilik kardeşlik aile olan yeri geldiği zaman anne baba bile olan beş kahramanım vardı.Duvara astığımız her bir resmimizde bir anı bir hikaye vardı.Eğer küçükken ailemden koparılmasaydım hayatımız nasıl olurdu acaba.Abilerim ve ikizimle nasıl olurduk yada çocuklar bensiz nasıl olurdu.Hayatımız keşkeler ile doluydu ve belki de şöyle olsaydı dediklerimizin asla nasıl sonuçlanacaklarımızı bilemeden yaşayacağız.Yanımda bir gölge hissedince başımı çevirdiğim zaman kal köpüğü gözleri olan denizle karşılaştım.Belkide grubun içindeki çok bizi düşünen üstümüze titreyen koruyup kollayan kişiydi.Benim için yeri hep ayrıydı.Diğerleride öyleydi ama bu gruba beni dahil eden beni hemen kabullenen kişiydi.Yüzündeki içten gülümsemesi ile"ne düşünüyorsun öyle resimlere dalıp gitmişsin.Fazla derin düşünme sonra yolu bulmakta zorlanırsın"dedi.Gülerek kafamı iki yana sallayıp"ben çoktan yolumu kaybettim bile.Bundan sonra ki yolumu nasıl bulucam bilmiyorum.Bir çıkmaz sokaktayım ve ne yapacağımı bilmiyorum"
Bakışları dahada derinleşip ciddi haline bürünmüştü.Gözlerinden geçen duyguları anlıyamıyordum.Bakışlarını resimlere çevirip bir müddet hepsini tek tek baktı.Daha sonra bir resimde takılı kaldı.Hızla başını bana doğru çevirip"yanıma gel"dedi.Yanına doğru adımlayıp neye baktığına çalıştım.Deniz parmağı ile baktığı resmi gösterip"hatırladın mı bu günü"dedi.Gösterdiği resme baktığım zaman istemsiz o güne geri gitmiştim.
13 sene önce....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Aile Mi?
General FictionKafamı kaldırıp karşımda duran eve baktım. Pardon ev dedim zira karşımda duran ev değildi saraydı. Devasa büyüklükte ki saray göz kamaştırıyordu. Bu saray artık benimdi. Neden mi benimdi biliyor musunuz. Çünkü artık zengindim. Nasıl olduğunu sormayı...