Sinir 60 yorum <3
Son sınıf olduğumuz için önemsiz derslerimiz boş geçiyordu ve bu zamanlarımızı da kütüphanede geçiriyorduk kızlarla. Tabi bu çalışma bir anda muhabbete dönmüştü. Jennie yine ablasından yakınıyordu... "Ya hayatımda böyle bir kadın görmedim yemin ederim. Adama numarasını vermiş netlerimi ona atsın diye. Çok çalışmam gerekiyormuş doktor olucakmışım. Palavraya bak ya! Ben mühendis olmak istiyor bir kere. Tüm tuşlara basıyor kadın ya..." Çaprazımda ki Lisa derin bir nefes verip konuştu. "Ben matematikten geçmek için bu kadar uğraşmadım cidden." Kısık bir sesle gülmüştüm dediklerine.
Garip bir şekilde Lalisa matematik yapamıyordu. Oysa ki fizik dersinde bir numaraydı. Fizik yapıp matematik yapamayan birini daha önce hiç görmemiştim... Neyse ki Yoongi hoca onun matematiği gerçekten yapamadığını farkındaydı ve dersten bırakmıyordu.
Teneffüs zili çaldığında sanki çok ders çalışıyormuş gibi önümde ki kitabı kapattım ve arkama yaslandım. "Neyse başarsın artık da bitsin şu işkence." Jennie yeniden homurdandığında bir kez daha gülmüştüm. Bu durumdan cidden bezmiş gibiydi.
Koridordan yükselmeye başlayan sesler ile sırıtışım yüzümde solmuştu adeta. Yüzüme bir bıkkınlık yerleştiğinde Jennie'de öfkeyle arkasına yaslandı. "Rutin başladı." Aynı anda homurdandığında bu kargaşaya eklenen başka bir şey olmuştu. Bir kaç çığlık ve ufak sessizlik. Hepimizin kaşları çatıldığında Lisa mırıldandı. "Sanki bu diğerlerinden farklı." Oturduğum yerden ayaklandım gergince ve kızlar da bana eşlik etti.
Hızlı adımlarla sesin geldiği koridora döndüğümüzde gördüğümüz manzara hepimizi şaşırtmış olmalıydı. Park Jimin bir tane çocuğu duvara yaslamış ve yakasından sıkıca tutuyordu onun. Yüzü kan içinde kalan çocuk başını zorla dik tutuyordu. Herkes şaşkınca geriye kaçmış ve büyük bir açıklık bırakmıştı alanda. Jeon ve Kim ikilisi ise yalnızca duruyorlardı.
Elbette zorbalardı. İnsanların canını sıkar, onlarla dalga geçer ve onları hayattan bezdirirlerdi. Yine de hiç bir zaman kendilerinden küçük sınıflara şiddet uyguladıklarını hatırlamazdım. Herkes bu yüzden ekstra şaşkın olmalıydı.
Jimin duvara dayadığı çocuğa yaklaştı ve öfkeyle konuştu. "Hadi tüm onları yüzüme de söyle Choi Chansung." Kısık sesi sonrası bu defa bağırdı. "Hadi Choi Changsung! Hadi yüzüme de söyle!" Çocuk dudaklarını bile aralamazken gözleri beni buldu. Zorla yutkunduğumda gözlerini üzerimden çekmemişti ve bunu fark eden Jimin de arkasını dönerek beni görmüştü.
Beni görmesiyle alayla gülümsedi ve duvara yasladığı çocuğu çekerek kolunu altına aldı. "Ah şuna bak cesur Chaeyoung'umuz da gelmiş..." Yüzünde ki sinir bozucu gülümsemesi ile konuştuğunda sessizliğimi koruyordum. "Cesur ol ve onu kurtar. Kahramanlığı seversin sarışın." Cevap vermedim bir kez daha.
"Park Jimin!" Koridorda sesi yankılanan kişi Yoongi hocaydı. Herkes irkilerek birer adım geriye çekildiğinde Jimin de ona dönmüş ve kaşlarını kaldırmıştı. "Hoş geldiniz hocam partiye." Eğlenmeye devam eden Jimin kolunun altında ki çocuğu kendinden itmişti ve bu hamlesi ile zavallı çocuk yere düşmüştü. Jimin'in yanında biten Yoongi hoca ona öfkeyle bakmış ve sırtından itikleyip konuşmuştu. "Derhal bay Kim'in odasına." Jimin ona da sinir bozucu gülümsemesini attıktan hemen sonra dediğini de yerine getirmişti. Yanımdan geçerken bana attığı bakış ve gülümseme sonrası koridordan kaybolduğunda Jeon ve Kim ikilisi de peşinden gitmişti.
Yoongi hoca yerde ki çocukla ilgilenirken kızlar da beni tutmuş ve oradan uzaklaştırmışlardı.
•
Eve gelir gelmez yemeğimi yiyerek odama çekilmiştim. Zaten anne ve babam işleri yüzünden sürekli olarak yurt dışında oldukları için evde pek bir hareket olmuyordu. Oturma odasında oturup televizyon izleyen abimle rast geldiğimizde selamlaşmamız dışında tek muhattabım köpeğim Hank oluyordu genelde.
Saat on biri geçiyordu ve son matematik testimdeydim. Telefonum çalmaya başladığında bilinmeyen numara olduğunu görünce kaşlarım çatılmıştı. Yine de merak ettiğimden dolayı telefonu yanıtlamıştım. "Alo?" Merakla konuştuğumda karşıdan bir hışırtı gelmiş ve cevap gecikmemişti. "Sarışın."
Kaşlarımı çattım hızla. Muhtemelen numaramı sınıf grubundan bulan Jimin neden gecenin on birinde beni arıyordu? "Bu saatte beni arayıp rahatsız etme nedenin ne tam olarak?" Öfkeyle konuşmuştum çünkü bu günün ardından ona her zaman olduğumdan daha çok nefret doluydum. "Haklıydın. Haklı olduğunu söylemek istedim." Cümleyi kurmakta zorlanması ve kelimeleri toparlayamaması... Jimin sarhoştu. Sıkıntıyla bir nefes verdim. "Ne saçmalıyorsun?" Bıkkınca sormuştum bir kez daha.
"Haklıydın Chaeyoung." Gözlerimi yumup sabırla konuşmaya devam ettim. "Hangi konuda? İğrenç biri olman hakkında mı?" İmayla sorduğumda bir süre sessiz kalmış ardından da derin bir nefes vermişti. "Ailem hakkında." Gözlerimi aralayıp kaşlarımı çatmıştım dediğiyle.
Ailesi hakkında... Ailesinin onu sevmediği konusunda yani. Haklı olduğuma neredeyse emin olsam da ondan bu itirafı duymak garip hissettirmişti. Beni arayıp bunu söylemesinde ki neden tam olarak neydi bilmiyorum ama muhtemelen ayıldığında ya hatırlamayacaktı ya da hatırlayıp pişman olacaktı.
"Neden içtin?" Sarhoş olmasından da faydalanarak daha fazla bilgi almak adına yeni bir soru sormuştum ona. Fakat sessiz kalmıştı. "Chaeyoung." Adımı söyledi zorlukla. "Efendim?" Cevabım sonrası yine bir süre sessiz kalmıştı.
"Melekler." Söylediği kelime öyle zor çıkmıştı ki ağzından anlamak için zorluk çekmiştim. O da bunu fark etmiş gibi duraksadı bir kaç saniye daha. Ardından yeniden denedi. "Melekler sana benziyor." Kaşlarım çatıldı şaşkınca. Ters mi söylemişti? Muhtemelen. Telefon aniden kapandığında şaşkınca kulağımdan uzaklaştırmıştım.
Bu çocuğun kesinlikle anlayamıyordum. Telefonu masaya bırakıcakken bu defa peşpeşe bildirimler düşmüştü ve yeniden elime almıştım. Tahmin edilmesi zor değildi.
Park Jimin:
İyş
Geveler
Sarışım
✔️✔️Bir nefes verip telefonun ekranını kapatmış ve bu defa sessize alarak masaya koymuştum. Ardından ise tüm odağımı yeniden matematik sorularıma vermiştim.
•
Park Jimin... Park Jimin... Park Jimin...
Neler oluyor lan bu kitaptaaa. Chae'nin sinirini zavallıcık çocuktan çıkaran bir jimin görüyorum😁 aslında hayatın sinirini de diyebiliriz sanırım... chae sadece dile getirdi.
Civcivim🫶 travmalı kekim ya benim. Her şeyi halledicez ama haliyle Chaeyoung çok inatçı ve oldukça da haklı yani. Ama dediğim gibi her şey yoluna giricek bir şekil.
Sizi seviyorummmm. Görüşürüzzz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
angels like you, jirosé
FanfictionOkulun zorbası Park Jimin, kendisine kafa tutan başarılı öğrenci Chaeyoung'u beğenir.