angels like you, jirosé

13

Yorum sınırı 70.

"Şu saçma yarışmaları izlemek zorunda tutulmamız çok saçma!" Jennie homurdana homurdana yürüyordu yanımda. Diğer yanımda ki Lalisa'nın ise yine bozuk olan morali gözümden kaçmamıştı. Ders çalışma olayından sonra sürekli gidip geliyordu böyle. Fakat sorgulamıyordum. "Cidden..." Bende sıkıntıyla mırıldanmıştım. Okullar arası yüzme yarışları oluyordu ve bu sefer ki bizim okuldaydı. Bu yüzden müdür herkesi buraya tıkmıştı.

Kızlarla oturmak için arkalarda bir yer ararken gözlerim Park Jimin'i bulmuştu. Tek başına bir köşede oturuyordu. Zaten yüzme yarışlarında hep aynısını yapardı ve yüzme derslerine de hiç katılmamıştı. Pek dikkatini çekmeyen bir dal olduğu açıktı.

Gözleri beni bulduğunda hafifçe sırıtmış ve ardından yanında oturan çocuğu omzundan tutup kaldırmıştı. Dudaklarını okuduğum kadarıyla ona defolmasını söylediğinde diğer iki kişi için de aynısını yapmıştı. Sinirle bir nefes verdiğimde Jennie mırıldandı. "Geçelim madem boş yere kaldırmamış olsun çocukları..." Bahanesine ters bir şekilde baktığımda Lisa da ekledi. "Bence de geçelim. Zaten en iyi yer gibi duruyor kuytu köşe falan." Derin bir nefes verip başımı sallayıp onaylamıştım onları.

Jimin kendisine doğru geldiğimizi görünce daha da keyiflenmişti. Derin bir nefes verip yanına oturmuş ve bakışlarımı direkt havuza dikmiştim. Kızlarda oturduklarında Jimin başını eğerek görüş açıma girmiş ve mırıldanmıştı. "Sen benim yanıma mı geldin sarışın?" Gözlerimi ona çevirmemeye devam ederken cevapladım. "Boş yer olduğu için geldim. Senin için değil."

"Hımhm." Dalga geçercesine ve güldüğü gayet net belli olan bir şekilde mırıldandığında ters bakışlarım sonunda onu bulmuştu. "Kalkmamı istemiyorsan sinirimi bozma." Söylediğim ile kaşlarını kaldırmış ve yavaşça arkasına yaslanmıştı. Fakat hala yüzünde bir tebessüm vardı.

Bende derin bir nefes verip önüme dönmüştüm. Kısa bir süre sonra ise yarış başlamıştı. Yapacak başka bir şeyimiz olmadığı için mecburen izlememeye başlamıştık. Hatta kızlarla yorum bile yapıyorduk. Yanımda ki Jimin ise arada telefona bakıyor bazen gözlerini kaptıyor falandı.

Yarışmacılardan biri aniden çırpınmaya başladığında kaşlarım çatılmıştı, yerimde dikleşip daha dikkatli baktığımda salondan da şaşkın sesler yükselmişti. "Boğuluyor mu o?" Lalisa inanmazca sorsada can kurtaran hızlıca olaya müdahale etmiş ve yarışmacının çıkmasına yardım etmişti. "Kramp falan girdi herhalde ayağına..." Jennie'nin mırıldandığı ile dudaklarımı birbirine bastırmış ve arkama yaslanmıştım. Gözlerim önlerde oturan Taehyung ve Jungkook ikilisini buldu çünkü ikisi de çatık kaşları ile buraya bakıyordu. Daha doğrusu Jimin'e.

Gözlerim Jimin'e döndü bu yüzden. Elini kaldırmış ve onları yapacakları bir şey için durdurmuştu. Fakat dikkatimi asıl çeken şey elinin nasıl titrediğiydi. Kaşlarım bu defa ona çatıldı. Ttireyen elleri ile yerinde gergince oturan Jimin ile gözgöze geldik. "İyi misin sen?" Sorumla birlikte bakışlarını benden kaçırmış ve başını onaylarcasına aşağı yukarı sallamıştı. Gözlerinde ki öfkeyi görüyordum ve kendini bir şeyden dolayı zor tuttuğu belliydi.

Fakat üstüne gitmemeyi tercih ettim çünkü sinirli yanının hiç bir alttan alır tarafı yoktu. Arkama yaslanıp derin bir nefes vererek yarışa döndüm.

.

Saat on biri geçiyordu ve yatmadan önce bir bölüm dizi izlemeye karar vermiştim. Dahaca yarısına geldiğim bölüm esnasında telefonum çalmaya başlamıştı. Gözüm direkt Jimin ismi ile kesiştiğinde kaşlarım çatıldı. Bu çocuk beni geç saatlerde aramaya bayılıyordu. Derin bir soluk verip yanıtladım. "Efendim Jimin?" Bıkkın sesime inatla onunda sarhoş sesi dolmuştu kulağıma. "Sarışın..." Sıkıntıyla alnımı sıvazlayıp gözlerimi yumdum. "Her sarhoş olduğunda beni mi arayacaksın?" Soruma cevap vermesi bir kaç saniyesini aldı. "Başka biri gelmiyor aklıma." Gözlerimi aralayıp arkama yaslandım.