angels like you, jirosé

26

Biliyorum okul yüzünden aktifliğiniz daha da diplere vurdu ama lütfen biraz daha sabredin. Beş bölüm sonra final zaten kitap ve bu son beş bölümü de güzelce atlatalım. Çok seviyorum sizi. Yorum sınırı 85.

(Geçen bölümün yorum sayısı ile ilgili bir sorun var. Normalde dolmadı 60 küsür yorum var fakat dolmuş gibi gözüküyor bu yüzden mecburen attım bölümü. Öyle bir sorun yaşanma nedeni de sınır dolsun diye harf yorumu atıldı ve bende bunu kabul etmediğim için kaldırdım o yorumları fakat sayı değişmedi garip bir şekilde. Bir daha bu tarz şeyler yapmamanızı rica ediyorum çünkü dediğim gibi önemli olan sayı değil. Sizin tepkilerinizi ve düşüncelerinizi okumam.)

Taehyung'un doğum günü ardından iki hafta geçmişti. Lalisa ve Jungkook'un arası çok daha iyi gibi duruyordu. Sevgili olmadıkları açıktı ama en azından Lalisa artık ona gülümsüyordu. Taehyung ve Jennie ikilisi zaten gayet sakindi her zamanki gibi.

Jimin ve bana gelecek olursak, bizde gayet iyiydik. Fakat Jimin son bir kaç gündür gergindi. Sürekli sinirliydi fakat bunu bana yansıtmıyordu. Eskisi gibi insanlarla uğraşmıyor olsada kimseye tahammülü yoktu ve birine sinirlenmesi için ona bakıyor oluşu yetiyordu. Bunları görmezden gelmeye çalışıyor ve ona elimden geldiğinde anlayış gösteriyordum. Belli ki bir derdi vardı. Bir kaç kere sorsam da olmadığını söylemişti ve bende onun üzerine giderek onu bunaltmak istemiyordum çünkü bu ters teperdi.

Kızlar ve Taehyung ile birlikte matematik çalışıyorduk ve ders saati olduğu için koridor sessizdi. Lalisa homurdana homurdana soruları çözmeye çalışıyordu ve bu hali çok komikti. "Lisa mızmızlanmayı bırak artık." Gülerek konuştuğumda büzdüğü dudakları ile bana dönmüştü. "Yapamayacağın konusunda o kadar diretiyorsun ki yapamıyorsun! Yoongi hocaya rica et ve sana yardımcı olsun. Bire bir daha iyi anlarsın eminim." Söylediklerim ile derin bir nefes verip arkasına yaslanmıştı. "Anlatır mı ki?" Sorusu ile yanında oturan Jennie kaşlarını çatmıştı. "Anlatır tabi ki. Jisoo hanım bir işe yarasın artık." Taehyung çatık kaşları ile sevgilisine döndü. "Jisoo noona ne alaka?"

Kısık bir sesle güldüm yeniden. "Yoongi hoca artık eniştemiz oldu da." Taeyung şaşkınca verdiğim cevaba baktığında Jennie derin bir nefes vermişti. "Maalesef." Diye de eklemeyi unutmamıştı. Lalisa ise bu esnada önünde ki test kitabını ve kalemini eline alıp ayaklanmıştı. "O zaman ben Yoongi hocayı aramaya gidiyorum." Onaylarcasına baş parmağımı göstermiş ve gülümsemiştim. O da bize kocaman gülümsedikten sonra arkasını dönmüş ve çıkmıştı kütüphaneden. Bu sırada ise Jungkook ile karşılaşmıştı. Jungkook ona eşlik ettiğinde birlikte kaybolmuşlardı koridordan.

"Jungkook buradaysa, Jimin nerede?" Kaşlarımı çatarak sorduğumda Taehyung'a dönmüştüm. En yakın arkadaşının bir tahmini olmalıydı. "Birlikte bahçede oturuyorlardı, oradadır muhtemelen." Dediği ile kitabımın kapağını kapatmış ve ayaklanmıştım yerimden. "Ben bir bakayım." İkisi de beni başını sallayarak onayladığında bende kütüphaneden çıkmış ve bahçeye yönelmiştim hızlıca.

Dışarıya adımını attığımda ise gözlerim hızlıca onu aramaya başlamıştı. "Jimin'i mi arıyorsun?" Duyduğum bir kızın sesiyle şaşkınca ona dönmüş ve bir kaç saniye sonra tebessüm ederek yanıtlamıştım. "Evet."

"Arka bahçede."

"Teşekkür ederim." Bana kısa bir gülümseme ile karşılık vermişti kız. Adımlarım bu defa hızlıca arka bahçeye yönelmişti. Ve bankta oturan Jimin ile karşılaşmıştım. Tek başınaydı ve telefonuna bakıyordu. Yüzüme yayılan gülümseme ile hemen onun yanına ilerlemiştim. Adım seslerim ile başını kaldırmış ve beni görmesi ile o da gülümsemişti. "Sarışınım." Hızlıca dolup taşan neşemle birlikte yanına oturmuştum. "Ne yapıyorsun burada yalnız başına?" Sorumla telefonunu cebine atmış ve yüzüme yaklaşmıştı. Suratında ki sırıtış beni de gülümsetiyordu. "Matematik çalışmaktan daha cazip geliyor."