10

1.3K 98 120
                                    

Yorum sınırı 75, iyi okumalar <3

Beden dersi olduğu için bahçedeydik ve kızlarla boş boş oturmayı tercih etmiştik. Muhteşem üçlünün de bize eşlik etmesi beklenmedik bir olaydı elbette. Ya da beklendikti...

Bir tarafımda Jennie diğer tarafımda ise Jimin'le birlikte bankta oturuyordum. Kim Taehyung kendini çimenlere bırakmış ve bulutları izleyerek geçiriyordu zamanını. Bu çocuk her zaman çok sessizdi, Jennie ile nasıl konuşmuştu merak ediyordum.

Elbette Jungkook ve Lalisa ikilisi vardı birde. Jeon Jungkook sırtını duvara yaslamıştı ve elleri ceplerindeydi. Karşısında dikilen Lisa yüzünde ki gülümseme ile ona bir şeyler anlatıyordu. Gün geçtikte daha çok yakınlaştıklarını farkındaydım. Açık bir şekilde flört ediyorlardı. Ve söz verdiğim gibi onlara bir laf etmeyi kesmiştim. Jennie de bana ayak uydurmak zorunda kalmıştı. Neyse ki Lisa şu anlık gayet mutluydu. Tabi bunun ne kadar süreceğini bilemiyordum. Ama üzgünüm ki yüzümü buruşturarak onları izlemekten de alı koyamıyordum kendimi.

Jungkook'un bakışları beni buldu ve o anda sıkıntı çıkaracağını anlayarak bir nefes verdim. "Neden öyle bakıyorsun Chaeyoung?" Alayla sorduğunda Lisa da şaşkınca buraya dönmüştü. "Harika görünüyorsunuz da ona bakıyordum." Onun gibi alayla cevaplamıştım bu soruyu. Yanımda ki Jimin bir nefes verdi ve arkadaşına baktı. "Jungkook bu iki oluyor."

Jungkook sırtını yasladığı duvardan çektiğinde Lisa gergince geriye bir adım atmıştı. Jungkook buraya doğru bir adım attı ve gözleri Jimin'deyken mırıldandı. "Peki senin bu yaptığın kaçıncı oluyor Jimin?" Sesinde ki öfkeyi fark etmiş olmak yerimde kıpırdanmama neden olmuştu. Pekala onları sevmiyor olabilirdim ama çok iyi arkadaşlardı ve benim yüzümden gerilmeleri hoşuma gitmemişti.

Jimin de sırtını yasladığı banktan çekti ve öne eğildi hafifçe. "Senin derdin ne Jungkook?" Jungkook buraya doğru bir kaç adım daha attı ve kaşlarını kaldırdı hafifçe. "Benim derdim mi? Asıl senin ki ne?" Jimin bu defa oturduğu yerden kalktı yavaşça. Huzursuzluğum artmıştı çünkü şu an niye böyle bir gerilim yaşandığına anlam veremiyordum. "Bir kız sana kafa kaldırdı diye kaç haftadır peşinde dolanıp duruyorsun. Gururun mu incindi yoksa onu keşfedilmesi gereken biri olarak mı görüyorsun? Neden onun için benim eğlenceme karışıp duruyorsun Jimin? Onu benim eğlenmemden daha anlamlı kılan ne söylesene?" Jungkook'un söyledikleri ile Jimin'in net bir şekilde kaşlarını çattığını görmüştüm.

Yerimde dikleştiğimde Taehyung'un da ayaklandığını fark etti . "Sesini kes Jungkook çünkü aptalca konuşmaya başladın." Jimin tane tane ve sert bir sesle konuştuğunda bunun bir uyarı olduğu açıktı. Jungkook histerik bir şekilde güldü ve arkadaşına bir adım daha atıp ona yaklaştı. "Kesmezsem ne olacak Jimin? Planlarını mı baltalayıp duruyorum yoksa?" Gözleri beni buldu Jungkook'un. "Kusura bakma sarışın, sanırım seni Jimin'e karşı dolduruyordum. Ah sende beni anla ama, onun bir kıza yatmak dışında yaklaştığını-" Tanrım lafı yarıda kesilmişti çünkü karşısında duran Park Jimin ona sert ve beklenmedik bir yumruk çakmıştı.

Şokla yerimden ayaklandığımda, Lisa bir çığlık atmış ve geriye sendeleyen Jungkook dengesini son anda sağlayabilmişti. Taehyung hızlıca araya girip Jimin'in önüne geçtiğinde Jimin sinirle bağırdı. "Derdin ne senin?!" Jungkook bile tüm dediklerine rağmen bu yumruğu beklemiyor olmalıydı çünkü şokla bakıyordu arkadaşına.

Çevrede ki insanlar bile inanmazca bu sahneyi izlerken ben ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Jungkook bir kez daha güldü. Hayal kırıklığı vardı bu defa gülüşünde. Ardından dudağının kenarından akan kanı sildi ve arkasını dönüp uzaklaştı buradan. Lalisa bize bakıp ardından kararsız kalsada bir kez daha kalbine yenilmiş olmalı ki sevdiği çocuğun peşinden gitti koşuştururcasına.

angels like you, jiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin