Takemichi gülümseyerek sınıfa girdi ve Sanzu nun yanına oturdu. Sınıfta az kişi vardı."Diğerleri neden yok Sanzu kun?"
"Oh onlar çete tartışmasında."
"Çete mi?"
"Evet. Dün sana kek-"
"Kek değil browni onun bir adı var."
"Ne farkeder."
"Sanzu kun çikolatalı browni, çikolatalı kek olsaydı adı browni olmazdı."
"Mikey ın doroyakisi senin de brownin."
Diyip güldü Sanzu."Her neyse. Dün parayı ödeyen kişi Mikey. Gerçek lakabı yenilmez Mikey."
Takemichi bu ismi duymuştu. Bu isim Tokyo yu bırak Japonya nın çoğu şehrinde bilinirdi.
"Kavga var."
"Sen çete üyesi değil misin?"
"Öyleyim."
"Ee neden o zaman onları yanlız bıraktın?"
Sanzu kafasını çevirdi. Yani Manjirou ona "Takemichy yanlız kalmasın bütün okul onun başına toplanacak buna izin verme Haruchiyo. Sen okula git." Dediğini söyleyemezdi.
"Bizde gidelim kavgaya!"
Takemichi neşeyle söyledi. Sanzu ona anlamaz gözlerle baktı."Dayak yersin boşver."
Takemichi ise gözlerini kapatıp Sanzu ya gülümsedi.••••••
Sanzu buna inanamıyordu. Bu çocuğun onu bu kadar kolay ikna etmesine kattiyen inanmayı reddediyordu.
İkisi şuan araba yığınlarının olduğu yere gelmişlerdi. Takemichi arabaların arkasından dolanmış ve arabaların üstüne çıkıp kavgayı izliyordu. Burdan gözükmesi zordu.
"Hanagaki gidelim bak dayak yersen bende Mikey tan dayak yerim."
"Sen neden Mikey kun dan dayak yiyorsun ki?"
Sanzu avuç içini anına vurdu. O sırada ise Manjirou arabaların üstüne çıkmıştı bile. Sanzu, Takemichi yi aşağı çekip gözükmemesini sağladı. Kendisi de gözükmüyordu.
Takemichi arabanın dikiz aynasından o tarafı izliyordu. Manjirou nun üstünde hiçbir şey yoktu sadece altında siyah eşofman vardı ve karın kaslarına bağlanmış beyaz sargılar vardı.
Takemichi nin yüzü kızarırken kafasını salladı. 'Neler düşünüyorum kendine gel Takemichi!' diye geçirdi içinden ve onlara izlemeye devam etti.
Manjirou nun karşısında 3 kişi vardı birinin elinde cam şişe vardı, diğerinin elinde sopa ve diğer çocuğun ise muşta vardı. Demir muşta...
Takemichi aklına dolan anılar ile yutkundu.
Elinde muşta olan çocuk Manjirou ya doğru koşup yumruğunu Manjirou ya doğru salladı. Manjirou geri çekildi ve çocuğun yüzüne bir tekme atıp onu geriye uçurdu. Arkasından cam şişeli çocuk geliyordu cam şişe Manjirou tam kafasında kırılacaktı ki Manjirou eğilip ellerini yere koydu ve tekmeyi öyle geçirdi arkadaki çocuğa.
Ama diğer çocuğun hiç beklenmeyen bir taraftan gelip ona vurmasını hesaba katmamıştı.
"Mikey kun..."
Takemichi nin gözünün önünden anıları gitmek bilmiyordu. Yutkundu. Sanzu da ise tepki yoktu. Manjirou nun başından akan kanı görünce Takemichi titredi.
Manjirou kafasını eğdi ve elini kanayan başına attı. Eline gelen kan ile ofladı.
"Hassiktir iddayı kaybettim amına koyim."
Diye fısıldadı. Kafasını kaldırıp ona doğru koşan kişiye bir yumruk atıp arabaların üstünde aşağı düşürdü.Elinde sopası olan çocuk Manjirou nun arkasından yaklaşmış ve elindeki sopayı bırakıp cebindeki kelebeği çıkartmıştı.
"MİKEY DİKKAT ET!"
Sanzu korku ile bağırdı ama her şey için geçti.
Geç olan şey Manjirou ile alakalı değildi. Kelebeğin sahibi ile alakalıydı.
•••••••••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel
FanfictionHayattaki en güzel kalbi, en güzel gülümsemeyi tanrı ona mı vermişti? Bütün güzel olan her huya sahipti. Hoşgörü, cesaret, okyanus kadar temiz bir kalp. Peki ya Manjirou?