Angel

22. Bölüm

Manjirou motordan indi ve Takemichi nin evinin önüne gelip kapıya tekme attı ve kırılan kapının üzerinden geçip içeri girdi. İzana ve Shinichiro arkasından takip ediyordu.

"Siz kimsiniz-"
Yaşlı adam yüzüne öyle bir tekme yemişti ki kafası duvarla buluşmuştu duvar bir kısmı çatlamıştı. Manjirou istese adamın kafasını diğer taraftan çıkarırdı ama yapmadı.

Manjirou hiçbir şey söylemeden evin odalarını turlamaya başladı. Bir odaya geldiğinde kilitli olduğunu gördü. Tekme atarak kırdı ve içeri geçti hiç kimse yoktu.

"Abi çok ciddiyim bu evin kolanlarını bile sikerim nerde bu piçler?!"

İzana yaşlı adamı dövdüğü için onların yanında değildi. Evin koridorundan kahkaha sesleri geliyordu. Manjirou yumruk yaptığı elini sıktı ve odadan çıktı Shinichiro arkasından geliyordu. Üst kata çıktı kilitli olan odanın da kapısını kırarak açtı.

Manjirou gördüğü görüntüyle beyninden vurulmuşa döndü.

Tashi, Takemichi nin üstüne oturmuş elindeki yastıkla Takemichi yi boğmaya çalışıyordu. Takemichi, Tashi nin altında çırpınıyordu.

Manjirou öyle biz hızla gitti ki Shinichiro bile görememişti. Tashi nin karnına sert bir şekilde vurup Tashi yi resmen uçurdu. Tashi nin sırtı duvarla buluşunca acıyla bağırdı. Manjirou, Tashi nin saçlarından tutup yüzüne bakmasını sağladı. Tashi ilk defa yenilmez Mikey ın korkunç gözlerini görüyordu. Yenilmez Mikey gözleri sayesinde yenilmezdi belki?
Manjirou, tek eliyle Tashi yi kaldırdı ve bir kere daha duvara çarptı duvar parçalanmıştı bir delik oluşmuştu. Tashi nin kafasını öyle sert vuruyordu ki Tashi nin kafasından kan akıyordu, göz bebekleri gitmişti.

Manjirou, Tashi nin dağılmış yüzüne baktı. Tanınmayacak haldeydi ağzından ve burnunda kanlar akıyordu, kafasından akan kan da gözlerini örtüşmüştü. Manjirou, Tashi nin kollarını kırdı ve bedeni yere fırlattı. Sonrada fırlattığı bedenin yanına gidip dizlerine basarak dizlerini ezdi. Sınırı geçmemişti ama Takemichi ile ilgilenmeliydi.

Kafasını Takemichi ye çevirdiğinde Shinichiro nun Takemichi yi sakinleştirmeye çalıştığını gördü ama Takemichi sürekli olarak aynı cümleleri tekrarlıyordu transa geçmiş gibiydi. Manjirou korku ile abisinin yanına gidip abisini hafif bir şekilde itti ve iki dizinin üstüne çöküp Takemichi nin ellerini tuttu.

"Takemichy-"

"Gidemem, gidemem yapmayacağım, üzmeyeceğim. Gidemem, gidemem yapmayacağım, üzmeyeceğim."

Takemichi aynı cümleleri söylüyordu. Manjirou, Takemichi ye sarıldı. Takemichi bedenine sarılan Manjirou nun kollarıyla kendine gelebilmişti. Kollarını Manjirou ya doladı.

"Gidelim."

"Gidemem."

"Gideceğiz."

"Gidemem Mikey kun. Arkadaşlarıma bir şey olur siz üzülürsünüz."

"Neden üzüleyim."

"Abiniz hapse girse üzülürsünüz."
Shinichiro ve Manjirou nun kanı donmuştu. Takemichi biliyordu.

"Bi- biliyor musun?"

"Biliyorum Shinichiro abi. Sizi hapse atmakla tehtid etti. Mikey kun üzülür gidemem."

"Gideceğiz."
Diyip ayağa kalktı Mikey.

"Mikey kun siz anlamadınız galiba-"

"Sormadım Takemichy."
Diyip Mikey, Takemichi nin kolundan tutup kendine çekti. Takemichi ayağa kalktığında da Takemichi nin dizlerinden kavrayıp onu omzuna aldı. Takemichi nin gözleri anında açılırken Manjirou nun sırtına vurdu.

"Mikey kun indir beni!"

"Sonra konuşuruz Takemichy."

Diyip İzana nın yanından geçti Mikey. İzana, döverek komaya soktuğunu düşündüğü adamın sırtına oturmuş sigarasını içiyordu. Manjirou nun omzunda gördüğü Takemichi ile onunda gözleri büyümüştü. Shinichiro ise sırıtarak arkadan yürüyordu.

"Kaçırılma vakasıyla yüzyüzeyiz galiba Shin."
İzana sırıtarak ayağa kalktı ve Manjirou nun peşine takıldı. Takemichi hala Manjirou ya onu indirmesini söyleyip bağırıyordu. Manjirou nun ise umrunda değil gibiydi.

"Kaçırdığımız kişi nazlı çıktı Shin."

"Mikey duymasın siker."

"Bu sefer hakket siker de ne oldu?"

"Eve gidince konuşacağız."

••••••••••