5. Bölüm

584 64 93
                                    


Takemichi hızlı bir şekilde olduğu yerden çıkmış ve çocuğun bıraktığı sopayı alıp kafasına hiç düşünmeden geçirmişti.

Kelebek ve kelebeğin sahibi bir tarafa savrulmuştu. Manjirou şokla Takemichi ye bakıyordu. Diğer üyelerde en az Manjirou kadar şoktaydı.

Manjirou, Takemichi nin yanına koşarak gidip elini Takemichi nin beline attı ve Takemichi yi arkasına çekip arkadaki adamın kaldığına sert bir tekme attı.

Sanzu da saklandığı yerden çıkmış ve o da kavgaya karışmıştı. Takemichi elindeki sopayı sıkıyordu.

"Senin burda ne işin var?!"

"Merak ettim! Bu çete kavgalarını izlemeyi seviyorum! Senin bir tarafına o bıçağın gireceğini görünce dayanamadım! Seni tanımıyorum, tanımadığım birisi de olsa canının açılmasına dayanamazdım!"

Manjirou kafasını çevirdi. Takemichi göremiyordu ama Manjirou gülümsüyordu.

••••••

Bütün toman üyeleri Takemichi nin önünde eğilince Takemichi panik yapmıştı.

"Hayır! Lütfen eğilmeyin!"
Manjirou dikleşti ve Takemichi nin yanına geldi. Yüzünde ki gülümsemesi hala yerini koruyordu.

"Hayatımı kurtardın."

"Sende benim için bir iyilik yapmıştın. Onu ödedim."
Manjirou, tek kaşını kaldırınca Takemichi gülümsedi.

"Bana browni ısmarlamıştın."
Manjirou dayanamadı ve kıkırdadı.

"Senin gibi saf birinin öyle hiç düşünmeden adamın kafasına geçireceğini düşünmezdim."
İzana mırıldandırcasına konuştu. Kakuchou gözlerini pörtleterek İzana ya baktı.

"Sen bu çocuğa saf mı diyorsun! Lan bu bizi bile ayakta uyutuyor! Bu okula gelme sebebi eski okulun belasını sikmiş olması-"

"Öhöm, öhöm Kaku."
Takemichi kaşlarını hayır anlamında yukarı kaldırdı. Diğer çete üyeleri şuan meraktan ölüyordu.

"Hangi okuldan geliyorsun."
Takemichi, Manjirou nun sorusu ile elini ensesine attı. Telefonu birden çalınca cafe patronunun onu aradığını gördü.

"Hassiktir."
Diye mırıldandı ve telefonu açıp kulağına götürdü.

"Nerdesin sen!"
Adam öyle bir bağırmıştı ki diğer üyeler bile duymuştu.

"Geliyorum patron yoldayım."

"Çabuk gel! 5 dakika içinde gelmezsen maaşından gider!"

Adam telefonu Takemichi nin yüzüne kapatmasıyla Takemichi sinirle ekrana baktı. Avuç içindeki telefonu biraz daha sıkarsa kırılırdı.

"Benim gitmem gerek millet."

"O kimdi? Sana neden öyle bağırdı?"
Manjirou sinirini belli etmemeye çalışarak konuştu.

"Çalıştığım yerin patronu. Gitmem gerek işe geç kaldım."

"Sen çalışıyor musun?!"
Çetedeki çoğu kişi şaşırarak sormuştu. Takemichi gülümsedi ve başını sallayıp arkasını döndü ve hızla yürümeye başladı. Zaten geç kalmıştı.

Caddeye çıktığında önünde duran motorla gerildi. Manjirou elindeki kaskı Takemichi ye uzatmış ve gülümseyerek Takemichi ye bakıyordu.

Takemichi de Manjirou gibi gülümsedi ve Manjirou nun ona uzattığı kaskı alıp kafasına geçirdi.

Manjirou nun arkasına bindi ve Manjirou, Takemichi ye gülümseyerek baktı.

"Belime tutun istersen biraz hızlı sürebilirim."

"Bir şey olmaz."

Manjirou sırıtmış ve birden gaza basıp durdu. Takemichi, Manjirou nun sırtına yapışırken reflex olarak Manjirou ya sarmıştı kollarını. Takemichi nin yüzü anında kızarırken Manjirou ise Takemichi nin yüzünü dikiz aynasından izliyordu.

"Mikey kun! Beni korkuttunuz!"

"Sıkı tutun!"

Manjirou birden gaza bastı. Takemichi kollarını daha da sıkarak sarmıştı Manjirou ya. Manjirou nun üstü çıplak olduğu için şuan çok fazla utanıyordu. Kollarının altında hissettiği karın kaslar zaten onu renkten renge sokmaya yeten bir sebepti.

Manjirou ise arada bir dikiz aynasından Takemichi ye bakıyordu.

"Tanrım. Biraz daha bakarsam kaza yapacağım."
Takemichi, Manjirou nun dediklerini duymamıştı.

AngelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin