"In the land of Gods and Monsters
I was an angel living in the garden of evil"
Sonunda aç olmasam da midemi tıka basa doldurduğumda James'in bana uzattığı limonatamı içip arkama yaslandım. "Patlayacağım galiba."
James ve Damon aynı anda konuştuğunda ben kaşlarımı çatarken Karen ve Keith gülmüştü.
"Ben seni odana götüreyim."
"Ben odana çıkmana yardım edeyim."
Birbirlerine öldürmek istercesine bakarlarken öne eğilip görüş açılarını kapatmıştım. "Çok zarifsiniz ama odama gitmek istemiyorum."
Ayrıca odama kendim gidebilirdim, kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu.
"Eldiven ne için?" Flörtöz bir şekilde resmen adamın ağzına düşecek olan Valerie ile derin bir nefes aldım.
"Bazı rahatsızlıklarımdan dolayı sürekli üşüyorum." derken deri eldivenini masadan çekip bacağının üzerine koyunca rahatsız hissettiğini anlamıştım.
"Hmm, anladım. Bugün boş musun?"
"Onunla flört etme, Val." dedim en sonda dayanamayarak. Tanrım, bu kız önceden böyle değildi. Ayrıca daha reşit bile değildi, bu tavırlar neydi böyle?
Beni, "Aklımda bulundururum." diyerek geçiştirmiş ve tekrar beklenti dolu bakışlarla James'e dönmüştü.
"Karen! Ben sinirlenmeden önce şu kıza bir şey söyle."
Sinsice sırıtan kadın, "Bana geçerli bir sebep söylersen neden olmasın?" dediğinde planını anladığım için, ona istediğini vermeyecektim.
"Bir sebebi olması gerekmiyor."
"Bu geçerli bir sebep değil." dediğinde kocası da bıyık altından gülerken çıldırmanın eşiğindeydim.
"Pekâlâ," diyerek yanımda sırıtarak oturan adama döndüm. "James, geçerli bir istiyorlar."
Gülerek arkasına yaslanıp pişkin pişkin, "Benim için sorun değil." dediğinde ben kaşlarımı çatarak ona bakarken Damon ve ben hariç herkes gülüyordu.
"Ne hâliniz varsa görün." diyerek sandalyemi hareket ettirdim ve mutfaktan çıktım. Son duyduğum şey ise, "Damon, sen otur." olmuştu.
Hızlıca odama geçip kendimi arka bahçeyi görmemi sağlayan balkonuma attım. Neden sinirim bozulmuştu bilmiyorum ama engel olamamıştım.
Somurtarak evin arka tarafında kalan sık ağaçlı ormanı izlerken tam arkamda duyduğum, "Sorun ne?" diyen sesle sıçrayarak kafamı çevirdim ve James'in karnına çarptım kafamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PETRİCHOR ~Bucky Barnes
Fiksi PenggemarSmut warning⚠️ Petrichor: yağmur sonrası toprak kokusu Winter soldier yüzünden hem babasını, hem bacaklarını kaybeden Hera, vicdanından kurtulamayan Bucky Barnes'tan yalnızca onu rahat bırakmasını istiyordu.